Bazı insanlar ve yaşanmışlıkları vardır ki bu iki kalıp birbirine düşman olur. Yaşanmışlıklar ve yaşanacaklar bazı bahtı küçük meleklerimizin yüzünü güldürmeyebilir ama geçmişlere göğüs gerip ileriki yaşama daha hassas davranılırsa bunlar düzeltilebilir.
...Odamda düşüncelere dalmış oturuyordum . Bugün ilk iş günüm , mutluydum çünkü istediğim meslek ve ben aynı kareler içerisindeyim. Sonunda kalbi kırık çocukların ilacı olabilecek ve onların yaralarını sarabilecektim.
Kapımın tıklaması ile irkildim düşünceler ile boğuşuyordum ve aniden kapı tıklama sesi ile o düşüncelerim buharlaşıp yok olmuştu.
"Girebilirsiniz." Kapıyı açan kişi Makbule hanımdı. "Şey kiraz hanım ben yemeği hazır etmiştimde onu haber vermek istedim diğer meslektaşlarınız sizi bekliyorlar " Demişti. Gülümsedim ,
nefes nefese kalmıştı merdivenler biraz fazlaydı çıkarken bu hâle gelmesi olası bir durumdu . "Tamam teşekkür ederim Makbule hanım, bir daha haber vermenize gerek yok bu saatte inerim ben aşağıya." Demiştim.
Kafasını sallayıp kapıyı kapattı bende oturduğum yerden kalkıp, telefonumu elime aldım açıkçası tam zamanında gelmişti heyecandan ve düşüncelerin yoğunluğundan midem aklıma yeni gelmişti.Aşağıya indiğimde herkes bir masaya toplanmış muhabbet eşliğinde yemek yiyorlardı.(aşağı dedim ama şey yani en alt kat girişinde altı .) Herkesi tanıyordum tanışmıştım fakat öyle hiç konuşmamıştık ümit hocam hariç daha kimseyle, yanlarına doğru gittim Ümit hoca hastası hakkında konuşuyor diğer meslektaşlarım ise Ümit hocanın konuştukları hakkında yorum yapıyordu.
Gözlerim dolmuştu çünkü ben daha 16 yaşındayken Ümit hocamla tanışmıştım o benim doktorum olmuştu şimdiyse meslektaş ne garip değil mi. Bana çok yardımcı olmuştu hem psikolojik olarak düzelmiştim hemde kariyer olarak iyiye gitmemi sağlamıştı aile dostu olmamızın da artı yönü vardı tabi ki.Beni fark eden meslektaşım sevim olmuştu "aa hoşgeldin Kiraz geç otur sende bugün makbule abla döktürmüş vallahi" demişti.
Açıkçası Sevime pek ısınamamıştım ve bu yüzden samimi davranmaya çalışıyor olsamda beceremiyordum çünkü yüzünde tespit edemediğim şekilde bir iticilik vardı.
Sevimin ardından Ümit hocada " Hoşgeldin Kiraz kızım " dedi .
"Hoşbuldum afiyet olsun hepinize" demiştim, hep bir ağızdan "sanada demişti bütün ekip"Herkes yemeklerini bitirmişti gerçekten çok lezzetliydi her biri çok sevmiştim.
Yemekten sonra Mehmet bey ve Ceyda hanım ayrılmış Nisa hanımda şimdi müsade istemişti.
Geri kalan ekip oturuyordu sevim söze girdi "Ümit hocam bugün kliniğe bir adam geldi pedagog randevusu için fakat geri gönderdim ben hocam siz yakında işi bırakacağınızı bildiğimden bende pedagog olmadığını söyledim "
Sevimin bu sözlerini duyduğumda benim aslında pedagog olduğumun farkında olmadığını fark ettim ya da bilerek yapmıştı . Sevim gözlerime bakıp"kusura bakma Kiraz senin pedagog olduğun aklımdan çıktı sadece istersen numarasını vereyim ?" Demişti. Alaycı bir ses tonuyla konuşması dikkatimden kaçmamıştı."Tabi ! " demiştim bu fırsatı kaçırmamak için. Çünkü ne kadar böyle yapmış olsa da şu anda işimi yapmam için başlamam gereken yerler vardı.
Ümit hocada bana katıldı " Evet Kiraz sen bir görüş kızım" demişti. Bana destek verircesine kafasını yukarıdan aşağıya indirip doğrulttu.Bugün boş geçmişti ortama uyum sağlamıştım bir yandan seviniyordum bir yandan ise Ümit hocanın aramızdan ayrılması üzüyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI
Teen Fiction" Yine onun yanındayım ve yine kulaklarıma kadar kırmızıydı yüzüm.O bana dikkatlice bakıyor ,bense asla ısınmayan ellerimle yanaklarımı eski ısısına döndürmeye çalışıyordum."