💘

220 15 7
                                    


O gün birbirini seven çiftler hastane sedyesinde bile ellerini bırakmamışlardı. Bugün hani en mutlu günleri olacaktı? İkisi de aynı günde doğmuş, aynı günde mi öleceklerdi hemde doğum günlerinde.

30 Aralık , bunu kaldırabilecek miydi?

3 ay öncesi

"Kıtap bitti. Hatta basıldı bile. İnanamıyorum,Minho."

Kolları arasına aldı beni. İnsan sevdiğinin yanında huzurlu oluyordu. Birbirlerine ne kadar alışsalar da arada utanırlardı. Erkeklerde bile olurdu bu. Bazen bir gülümseme bizi hayata getirirdi. Ve ben, galiba bulmuştum o kişiyi. İlk aşkım ile birlikte mutluydum. İlk ve son aşkımla..

Saçımı okşadı "Aferin benim güzel kızıma." güzel kızım.. İyi ki varsın. "Bu kitap bence sevip te kavuşamayan, engelleri olanların engelleri geçmeleri için iyi oldu. Örnek olur bu kitap onlara."

Gülümsedim "Satışa çıktığında hatta ilk imza attığımda çok mutluydum. Hepsi senin sayende. Senin desteğin sayende." ben ilk defa birini bu kadar sevmiştim,Değer vermiştim. Karşılık alacağım aklıma hiç gelmemişti.

Yanağını öptüm. "İyi ki sen." dedim "İyi ki biz" dedi. Zaman durdu. Kimse konuşmuyordu. Birbirimize bakıp gülümsüyorduk sadece.

"Bence biz gayet te uyumluyuz" dedi Minho. Rena aklına gelen şey ile gülümsedi. Kitabında ki kız, erkeğe zıttını söylüyordu. Rena gülünce Minho da güldü.

"Aslında evet. Doğum günlerimiz bile aynı. Küçükken sizin evde kaldığım günde doğum günümü kutlamıştınız. Ama sen hiç senin de doğum gününmüş gibi davranmadın."

Eskiye gittik ikimizde. 8 yaşında ki bize döndük. "O gün.. Belki orada yetimhanede doğum gününü kutlayamadım diye düşünmüştüm. Hem sen bilmiyorum o yaşta bana çok farklı gelmiştin. O iki hafta boyunca mutlu olmuştum hep. Diğer kızlar ilgimi hiç çekmedi. Sen çekmiştin o zamanda da bu zamanda da. 8 yaşında ki ben, 28 yaşına girecek bende aynı şeyleri hissettik. "

Nefes verdi "Arkandan çok ağlamıştım. Keşke gitmeseydi diye içimden geçirdim. Annemler bile şaşırmıştı benim bu halime. Çünkü ben hep diğer kızlara garip garip bakardım. Uzak dururdum. Hala da öyle. Ama sen ne bileyim farklıydın. O zamanda bile kalbimi çalmıştın."

Gülümsedim "Bende üzülmüştüm, inan. Ama sence tesadüf mü bunlar? Lia.. Lia sayesinde seninle tanışmıştım. Ve sonra anlaşmalı evlilik yaptık. Sadece dizilerde, filmlerde olur sanıyordum bunları."

"Demek ki bu dünyada ki gerçeğin benmişim."

"Yalandan ibaret olan bu dünyada gerçeğim sendin" diye tamamladım cümlesini.

Kollarının arasına aldı beni iyice "3 ay sonra düğün var. Artık evleneceğiz her şeye rağmen. Nasıl hissediyorsun?"

Gerçekten evlenecektim. "Bilmem. Ama güzel hissettiriyor. Çünkü içinde sen varsın. Ama kötü bir şey de olacak gibi hissediyorum."

Alnımı öptü "Kötü bir şey olmayacak. Kötü his gitsin bakalım şimdi. Kış kış." bu haraketi oldukça tatlıydı ki gülümsemeden edemedim.

Şimdi ki zaman;

Hastane, çığlıkların, ağlayışların sahibi olmuştu. Herkes harap olmuştu. Chan, en çok ta kendine kızmıştı. Neden onun gibi biri ile arkadaş olmuştu? Neden ailesine sahip çıkmıştı? Keşke kardeşime sahip çıksaydım, diye düşündü Chris.

Felix, Chris'in yakasına yapıştı "Sen varya, Rena'yı hak etmiyorsun. Etrafına bakamadın mı?! Bu kız hep zarar gördü o it heriften! Ama sen görmedin hiçbir şeyi!"

Han, nayeon'un yanından kalkıp Felix'i Chan'dan ayırdı. Hepsi harap olmuştu. Hyunjin de annesini ve babasını teselli ediyordu. Ne kadar teselli olacaklardı ki, neyse.

"Sakin ol. Böyle yapma, Felix. İyi olacak ikisi de biliyorsun."

"Ya bir şey olursa? Ama eğer de olursa bu ülkeyi sana dar ederim Bangh!"

Saatler geçmiyor, umutlar da tükeniyordu. Chris pişmanlığı iliklerine kadar hissetmişti. Nasıl olurda fark etmemişti de böyle bir şeye yol açmıştı bu arkadaşlık? Arkadaşının takıntısı iki kişinin ölümüne de sebep olacak mıydı?

Aradan 2 saat geçmiş Minho gözlerini aralamıştı. Yaşıyordu. Peki hayatının anlamı yaşıyor muydu? En son olanları hatırlamaya çalıştı. Sevdiği kadının gözleri kapanmış, kendisinin de kapanmak üzere iken gözlerini kapanmaması için direniyordu. Ve evet, yine sevdiği kadının elini bırakmamıştı.

Elindeki serumu çıkarttı ve yataktan çıktı. Öylesine ruh gibi gözüküyordu ki, ruhlar ve hayaletler onunla arkadaş olabilirdi.

Odadan çıktı. Herkes öyle susmuş, göz yaşları akıyordu ki sevdiği kadına bir şey olup olmadığını düşündü. Bir şey olmaması için dua etti içinden ve ailesinin yanına doğru ilerledi. Herkes ayağa kalktı. "Oğlum sen niye kalktın? Gidip dinlenmelisin."

Minho etrafa baktı annesinin dediği şeye karşı. Chris öylesine ağlıyordu ki, yanında nayeon onu  sakinleştirmekte zorlanıyordu. "Rena. Rena nasıl?" herkes sustu. Birbirlerine baktılar. Kimse cevap vermiyordu ve Minho sakinliğini korumaya çalışıyordu. İlk aşkını kaybetmek istemiyordu. Yaralarını iyileştirebilen birini kaybetmek istemiyordu.

Sakin olmaya çalışıyordu. "Felix, Rena nasıl?" kimse yine cevap vermedi. Han Minho'nun kolundan tuttu. "Minho, dinlenmelisin." minho kolunu çekti sertçe. "Rena nasıl diyorum size!" sesini yükselmişti ve Chris oraya doğru bakmıştı ve bu onun daha çok ağlamasına neden olmuştu.

"Cevap versen-"

Cümlesini tamamlayamadan sevdiği kadını gördü sedyede. Bu an onun ve herkesi kötüleşmesini sağlamıştı. Kim isterdi sevdiği, değer verdiği kişinin üstüne beyaz örtü ile kaplanmış ve kanlı eli dışarıda durmuş bir şekilde görmeyi?

Minho yutkunamadı. Sanki ayakları yere civilenmiş gibiydi. Ne yapacağını bilemedi. Abisi ayağa kalkıp bedene sarıldığında onun da gözlerinden yaş akmıştı. Baloda ona verdiği kolye kan olmuştu. Hani bu kolyeyi takan herkes kavuşurdu. Onlar niye kavuşamamıştı? İlk  aşklarını yaşayanlar kavuşamaz derken bu doğru muydu?

Nayeon Chris'i uzaklaştırmaya çalışırken Han tekrardan Minho'nun kolunu tuttu. "Minho iyi misin? Minho... Ses ver lütfen." minho kolunu çektiğinde kendine gelmişti.

Minho koşup karşısında yatan bedene sarılmıştı. "Beni bırakıp neden gittin? Ellerini tutup yüzüne baktı. Öylesine solmuştu ki teni "Her şeyimdin benim. Şimdi her şeyim gidiyor mu sonsuzluğa. Hani bırakmayacaktın beni? Yalan söyledin bana." doktorlar dayanamayıp onları uyarıyordu. Minho'nun annesi eşine sarılıp ağlarken Felix ve Han Minho'yu bedenden uzaklaştırmaya çalışıyordu.

Doktorlar bedeni götürürken Minho onu görmek için Felix ve Han'dan kurtulamaya çalışıyordu "Bizim için tekrar yaşa, sevgilim. Bizim için.."



kahin8518 bu hesaba destek olur musunuz arkadaşımın hesabı da

cover me/ Lee minho Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin