"minho ben ayrılmak istiyorum!"
Evet, belki saçmaydı ama istiyordum. Minho'ya daha fazla bağlanmak istemiyordum. Onun chaeryeong'u vardı. Bensiz daha iyi olacaktı.
Her şey aynıydı geçen 3 ay boyunca. Zaten iki ay kalmıştı
Ben sadece öne alıyordum her şeyi. Ben bağlanmak istemiyordum ama onu daha çok gördükçe, daha da çok konuştukça bağlanacaktım.Minho koltuktan kalktı ve dibimde durdu "Neden? Nedenin ne?" hafiften bir kızgınlık hissediyordum ama neye idi bu kızgınlığı?
"ben yapamıyorum... Olmuyor. Ailen anlayacak bir şeyleri zaten. Vazgeçelim. Abim konusu da" onun ailesine de bağlıydı. Biraz da bu yüzden vazgeçmek istiyordum.
Ellerimden tuttu "8. Madde a kişisi b kişisinden anlaşmayı fes Etmek istiyorsa gerekçesini söylemek zorundadır. B kişisi de ayrılmak istiyorsa neden söylemek zorundadır"
Ellerini ittim ellerimden "Neden yok. İstemiyorum işte." son kez ona bakıp evden çıktım. Nayeon'un yanına gitmeliydim.
Kolumdan tutulan ele bakmadan bilincimi kaybetmiştim adeta burnuma bastırılan koku ile. Ses duyuyordum ama tam kafamda oturmuyordu kimin olup olmadığı
"seungmin yavaş!"
Gözümü araladığımda görüş açıma 'abim' ve yanında arkadaşı seungmin çarptı. İkisi de bana döndü ben ne olduğunu anlamaya çalışırken.
Anlamıyordum, 'abim' benden ne istiyordu?
"siz" dedim "bana ne yaptınız?"
Chan yanıma geldi, çömelip yüzüme baktı beni bağladıları sandalyede "3 aydır bizi görmezden geldin küçük hanım. Artık bizimle yaşayacaksın!"
Anlamayacak kaşlarımı çattım "bunu neden yapacak mışım?"
Güldü "çünkü senin yerine başka bir kız giriyor onun hayatına ve sende farkındasın bunun. Hem hatırlamıyor değil mi seni öptüğünü."
"sen cidden şerefsizin önde gidenisin!"
Seungmin gelip saçımı tuttu "düzgün konuş! Abin karşında ki"
Chan seungmin i kenara çekti "sakin ol Bi."
Kafamda ki düşünceleri durduramıyordum bir türlü. Minho nun o kız ile bir ilişkisi olabilir miydi? Oldukça da yakınlardı. Belki eski sevgilisidir. Ama eski sevgilisi olsa görüşmezlerdi.
Peki ben düzgün bir hayat yaşayamayacak mıydım?
"yemeğini ye"
Abime baktım. Beni bir odaya kapatmışlardı. Ve önüme yemek mi koyuyorlardı? Ne bu!
Yüzümü çevirdim "ben gitmek istiyorum."
"evin burası. Sen benim her şeyimsin,kardeşim."
Kardeşim...
Ona döndüm "evim değil hiçbir yer!" nefes aldım o benim bu anı çıkışıma şaşırırken. "ben kendimi yanlız bırakmadım,siz bıraktınız. 'Her şeyim' derken, ben senin için yoldan geçen sıradan bir insandan farkım olmamalı!"
Yataktan kalkıp önünde durdum "eğer beni tek başıma bir kez bıraktıysanız bir kez daha bırakın. Ben gitmedim hiçbir zaman, gitseydim de geri dönerdim sizin aksinize"
Tabağı kenara bıraktı "geldik."
Önüme gelen Saçımı geri attım "18 yıl... 18 yıl sonra gelsen ne olur? Küçük Rena'yı bir kez kaybettin."
Gözlerim doluyordu. Dram sevmezdim. Özellikle Hayat hikayesi ise.
Elimi tutmaya çalıştı ama ittim "izin verde geri kazanayım küçük Rena'yı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cover me/ Lee minho
Fiksi Penggemar"yıldızlar ne kadar güzel değil mi Minho?" "senin kadar değil bang Rena." Sonradan tesadüfen karşılaştığımız zaman bilmiyordum anlaşmalı evlilik yapacağımızı ve bu anlaşmalı evliliğin aşk ile sonuç bulacağını. Ben normal bir kızdım o ise olağanüstü...