Oraya adımımızı atar atmaz arkamızdaki kapı bir anda kapandı.
Lix ile bir kez daha bakıştık ve ne yapacağız diye konuştuk biraz.
"Lix" "Hı" dedi çünkü etrafa bakmakla meşguldü.
"Biz şimdi ne bok yiyecez?"
"Valla bende bilmiyorum geldik ama napçaz onu hesaba katmadık."
Bir anda kaşlarımı çatarak ona döndüm.
"Ya sen istemedin mi buraya gelmemizi?"
"Evet ben istedim."
"Ee napçaz senin bir planın olmalı dimi Lix?"
Bana baktı ve ellerini kaldırarak bilmem hareketi yaptı.
"O zaman ne yapalım?" Diye haklı olarak sordum.
"Jis bu biraz korkutucu olabilir ama"
"Ama ne Lix?"
Şatoya doğru bakıyordu. Hayır be yok yok böyle bir delilik yapmaz.
"Lix oraya gitmicez dimi, bunu yapmicaz."
"Evet yapıcaz" dedi ve beni kolumdan tutup çekiştirmeye başladı.
"Lix bırak beni hayır ben öyle bişi yapmicam sende yapmicaksın."
"Hadi hadi bakalım neler olucak."
Yol boyunca çırpındım hatta bir ara elinden kurtulup 2 dk boyunca ondan kaçtım.
Ama kurtulamadım. Ve şu anda o şatonun tam önündeyiz.
"Bak Lix geç olmadan geri dönelim."
"Hayır ben buraya giricem."
Beni çekiştirip büyük, simsiyah,demirden üstten alta kadar çizgileri olan kapının önüne getirdi.
"Lix bak kapı bile 'Arkanıza bakmadan yarınlarınız yokmuşçasına kaçın' diyor sen neden inat ediyon?"
"Jis ya buraya gireriz ya da sen benimle gelmezsin seçim senin."
Offf diyerek bir adım attım ki önümde o gün gördüğümüz iki vampir olduğunu düşündüğüm şeylerden biri belirdi.
Çığlık atarak biraz geriye doğru sendeledim.
Lixe baktığımda onunda önünde diğer vampir(?) duruyordu.
İkimizde sendeledik.
Kırmızı saçlı olan konuştu "Oo cesursunuz şaşırdık." Dedi kaşlarını kaldırarak.
Sonra ise kızıp saçlı konuştu "Biz sizi uyardık size 'Eğer buraya gelirseniz bir daha asla gidemeyeceksiniz' dedik."
Konuşurken hep bana bakıyordu. Korkmadım değil bak.
Diğeri konuşmaya başladı "Ama siz dinlemediniz ve buraya geldiniz. Eh sizin kararınız ama" dedi ve biraz Lix e yaklaştı. Bir adım tek.
"Artık burdan çıkamazsınız."
Lix de bende aynı anda birbirimize baktık.
Ayağa kalktık ve ben lixe yaklaşıp "Lix 3 dediğimde arkamıza bile bakmadan kaçıyoruz."
(Arkadaşlar bu arada iki vampirimizin tüm güçlerini yazmadım yoksa baya var daha onlatı ilerleyen bölümlerde göstereceğim)
Lix de sessizce tamam dedi ve elimi tuttu.
"Bir , iki, üç" dedim ve bir anda arkamıza dönüp koşmaya başladık.
Arkamızdan "Ahh bizden kaçamazsınız hemen buraya gelin."
Diyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAN KOKUSU🩸
FanfictionFelix ve jisung vampirlerin gerçek olduğuna inanan iki arkadaştır. Herkese vampirlerin gerçek olduğunu söyleyip duruyorlar. Ama hiç kimse inanmıyor. iki arkadaş vampirlerin bir köyü veya yaşadıkları bir yerin olduğuna inanıyorlar. Ve varlığı bile be...