1b. Aptal mısın, küçükleri dövecek değilim!

31 1 0
                                    

MERHABALARRRR! KİMLERRR GELMİŞŞŞ KİMLERR GELMİŞŞ??

-SİMFOOO

TA TA TA DAMMMMMM

Ehem, bu gün birazcık heyecanlıyım nedenini söylemem gerekiyorsa -ki gerekiyor- ilk defa böyle bir kurgu yazacağım.. Benim kitleme biraz zıt bir kurgu hatta çok fazla zıt bir kurgu farkındayım. Ancak bl (boy loves) türündeki kurguları çok beğeniyor ve heyecanlı buluyorum. Homofobik tarafın olması ve bu durumu -aşkı diyelim biz ona- kabul etmesi ve ya heteronun yönelim değiştirmesi fazlası ile ilgimi çekiyor. Birisini yönelimini değiştirecek kadar sevmek.. Biliyorum belkide linç gelicektir fakat umrumda değil. Buda böyle bir duyuru sksksmsks

HEPİNİZE İYİ OKUMALARRR!

___________________________

Kasım aynının ortalarındaydık.. Havalar soğumuş, insanlar montlarına sığınmıştı. Karşı kaldırımın köşesinde oturmuş ellerini gözlerine bastırarak daha fazla acımamaları için ağlamalarını durdurmaya çalışan küçük genç tuttuğu nefesini boğazından çıkan hıçkırıkla birlikte bırakmıştı.. Gözleri koyu kırmızıya, göz altlarıysa morun sıcak tonlarına doğru renk değiştirmişti. Nefesi ara-sıra kesiliyor öğürerek ciğerlerini doldurmaya çalışıyordu... Küçük ellerini annesinin -Elini gözlerine sürme! Mikrop bulaştıracaksın!- şeklinde sürekli yaptığı uyarısı ile gözlerinden çekmişti.. Mikrop bulaştırırdı çünkü... Elleri kirliydi... Kendisi gibi...

"Ben gerçekten ibne miyim?" dedi dudaklarının içini ısırarak.. Kendisine doğru yöneltdiği sorudan yola çıkarsak okul arkadaşlarının iğrenç hitabları uzun bir süre aklından çıkmayacaktı... Belkide hiç çıkmayacaktı..

Büyük travmalar, sizin ergenlik anıları olarak güldüğünüz şakalarla başlıyor oysaki...

Küçük orospu!

Sakın bana da yavşama kaltak! Ahahah

Iyy cidden gaymi?

Küçük ibne zırlama gözümün önünde

İğrençsin anne-baban utanıyordur şimdi senden..

Ne zamandır ibnesin?

Doğuştan mı gaysin lan?

Arkadaşı Ha-rin ile aralarının bozulması üzerine bir tek kendisine güvendiği için -ki şimdi güvenmemesi gerektiğini doruklarına kadar his ettiği pişmanlıkla anlıyordu- anlattığı bazı şeylerin sonuçu tüm okula yayılan cinsel yönelimi ile ilgili dedikodulardı...

Jungkook "İnsanlar gerçekten de çok korkunç!" kısılan ses tonu ile yavaşça kendine fısıldanmıştı.. Zayıf bacakları ve kolları, kısa boyu, küçük elleri, süt beyazı teni, gözlerinin üzerine dökülen açık kahverengi kahkülleri, sıcak kahve tonlarında olan yuvarlak gözleri ve ne kısa ne de kalın olan şişmiş, dolgun dudakları fazlasıyla zayıf -tatlı- gözükmesini sağlıyordu.. İnce bacaklarını biraz daha sinesine doğru çekmiş, ellerini bacaklarının altında bir-birine kenetlemişti. Alt dudağını dişlerinin arasına almış biraz daha sıkarak ağlayarak çıkaramadığı öfkesini kendi vücudundan çıkarmaya çalışmıştı.. Bu da bir yöntemdi sonuçta... -kötü bir eylem olduğunu göz ardı edersek tabii-
Titreyen vücudu rüzgarın hızlanması ile daha da dayanıksızlaşmıştı.. Soğuğa dayanıklılığı yoktu... Hızlı yorulur, hızlı kızar, hemen affeder, her zaman üşürdü... Kendisi için fazlası ile basit bir karakterdi, fakat insanlar asla onu anlayamaz üstelik çok zor olduğunu kızarak dile getirirdi... Sessizliği yüzündendi belli ki... Konuşmak çok kolay bir şey değildir!..

SAVİOR [BxB] TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin