Yeni bir kurgu ve yine ben
Bu benim 6. kurgum arkadaşlar her ne kadar siz diğer üçünü okuyamasanız da .Aşırı heyecanlıyım, bu kurgu da Querencia kadar önem verdiğim bir kurguydu.
Yine anlayacağınız gibi komedi kitabı değil, benden o tarz şeyler çıkmıyor:)
Başlama tarihleriniz de buraya ------>
Ben kitabı 1 şubatta yazmaya başladım
1942 Hogwarts-İksir Dersi
Yazarın anlatımıyla
Genç adam iksir dersinde epeyce iyiydi. Bu Profesör Slughorn'un dikkatini çekiyordu. Aslında bir tek onun dikkatini değil, neredeyse tüm profesörler ve öğrencilerin gözü onun üzerindeydi. Slytherin'in başkanı, örnek öğrenci ve insanları manipüle eden konuşması.
Slughorn, genç adamın yanına gitti, "Tebrik ederim, yine harika olmuş iksir. Eksiksiz yapmışsın." dedi.
Genç adam kafasını kaldırıp profesöre baktı. Adeta kalemle çizilmiş yakışıklı yüzüne gülümsemesini takındı "Teşekkürler Profesör Slughorn, sizin öğrettiklerinizle başarılı oluyorum." dedi.
Slughorn'un göğsü kabardı ve genç adamın omzunu sıvazlayıp diğer öğrencilerin yanına gitti.
"Aptal ihtiyar, her sözüme kanıyor." diye mırıldandı.
Evet o Tom Riddle'dı. Öğrencilerin hatta öğretmenlerin bile hayran olduğu... İnsanları manipüle ediyordu, yetim oluşunu bir silah olarak kullanıyordu onlara karşı. Öğretmenlerin gözünde; beş parasız, yetim ama zeki ve saygılıydı. Bu Tom'un onlara önünde oynadığı bir tiyatroydu.
Tom Riddle'ın anlatımıyla
İksir dersinden çıkar çıkmaz Avery ve Lestrange denen iki aptalı ihtiyaç odasına çağırdım. Ne söylersem yapıyorlardı, yapmak zorundalardı. Şimdilik küçük bir çetemiz vardı fakat bu elbette büyüyecekti.
İhtiyaç odasına giderken bir kız bana seslendi ve sonra koşarak yanıma geldi. Grffindor'un aptal sınıf başkanıydı. İçimdeki öldürme arzusunu bastırmalıydım, daha fazla şüphe çekmemem gerekiyordu.
"Tom ben şey için gelmiştim. Dumbledore sınıf başkanlarıyla bir toplantı yapacağını söyledi de." dedi. Ağzımın içine düşmesi an meselesiydi.
Bir adım geriye atarak içten gülümsememi yüzüme takındım. "Teşekkür ederim haber verdiğin için şimdi gitmem lazım." dedim.
Yanından ayrılırken kolumu tuttu. Kafamı çevirip ona baktığımda hemen ellerini üzerimden çekti. Onu gerçekten öldürecektim ama şimdi değildi.
"Balo var biliyorsun. Yani... birlikte gitsek." dedi. Baloya gitmeyecektim tabi ki de bir de onunla asla.
"Baloya gelmeyeceğim başka birini bulsan iyi edersin." dedim.
"Ama birlikte gidebiliriz. Sonuçta sen Slytherin'in sınıf başkanısın ve ben de Gryffindor'un, bu hoş olmaz mı?" dediğinde daha fazla dayanamayıp ağzını sıkıca kapatıp boğazını sıktım. Birkaç saniye içinde nefesi kesildi ve öldü. Kucağıma alıp kimseye görünmeden ihtiyaç odasına gittim.
İğrenç Gryffindor'luya dokunmak midemi bulandırıyordu. İhtiyaç odasına girer girmez kızı yere attım. Avery ve Rodolphus beni bekliyordu ve yanlarında Nott ve Rosier'da vardı.
Avery yerdeki kızı göstererek, "Bunun ne işi var burada?" diye sordu.
"Canımı sıktı öldürdüm. Kurtulun şundan, sakın benim öldürdüğüm öğrenilmesin. Ucu bana dokunursa yakarım sizi." dedim dişlerimin arasından.İki kişi kızı kollarından tutup sürüklediler. "Zaman döndürücüyü getirmenizi söylemiştim." diye mırıldandım.
Nott öne atılıp, "Getirdim fakat bununla ne yapacaksın?" dedi.
Zaman döndürücüyü elinden alıp inceledim sonra boynuma taktım, "Bana soru sormamanız konusunda sizi kaç kere uyardım, bunu yapmaya devam ederseniz omuzlarınızın üzerinde başınız olmayacak." dedim sinirle.
"Özür dilerim bir daha tekrarlanmayacak."
Hepsi birer piyondu benim için. Şah'a gitmem için yolumda feda edeceğim birer piyon. Zafere ulaştığımda herkes benim gazabımdan kurtulmak için önümde diz çökecek, bana itaat edecekti. İsmimi söylemekten çekineceklerdi. Hayır Tom Riddle değil Voldemort.
_____
Aman aman nerelere geldik
Tom biraz egoist arkadaşlar fark etmiş olabilirsiniz ama azıcık.
Giriş bölümü kısa oldu. Sanki normalde 10.000 kelime yazıyormuşum gibi konuşuyorum ama boş verelim.
Şimdilik bu kadar belki Querencia'dan bile harika bir kurgu olur