Three

41 14 31
                                    

Ertesi gün hemen uyandım. Normalde bu kadar erkenci değilim. Sırf Beomgyu'ya ders anlatmak için okula erken gidecektim. Umuyorum ki unutmamıştır.

Sınıfa girdiğimde Beomgyu oturmuş bir şeyler okuyordu. 

"Günaydın Beomgyu!"

"Günaydın Sakura. Başlayalım mı hemen?"

"Tamam."

Sırama geçip çantamdan bir iki matematik kitabı çıkardım. Beomgyu'ya anlamadığı yerleri sordum ve onları cevaplamaya çalıştım. Gayet güzel anlıyordu beni. Ama kalbimi anlamıyor işte...

"Bak bu soruyu her iki yöntemle de çözebilirsin. Fakat ikinci yöntem hem daha anlaşılır hem daha kısa."

"Tamam ya şimdi anladım. Bu kadar kolay olmasını beklemiyordum."

"Matematik işte, kolaydır aslında fakat insanlar hep ön yargı ile yaklaştığı için anlayamazlar. Bulmaca çözmek gibidir bana göre."

Biraz daha anlattım Beomgyu'ya. Sonra da başkaları gelmeye başladığı için yavaştan bıraktık.

💮

"Yani sen şimdi Beomgyu'ya ders anlattın."

"Evet Yuqi ben öyle yaptım."

"Kalbin hızlanmadan falan?"

"Evet."

"Ciddisin?"

"Yuqi sana neyim üzerine yemin edeyim susman için?"

"Tamam sustum sustum. Neyse sen anneni arasana."

"İzin vereceğini sanmıyorum çıkışta bir şeyler yapmamıza ama neyse..."

Annemi aradım. Çünkü bu gün çıkışta Yuqi ile bir şeyler yapmak istiyorduk. Annem izin verince şaşırdım, normalde pek sıcak bakmaz bu tekliflere.

İlk başta bir marketten bir şeyler almaya karar vermiştik. Yuqi ikimize de çikolata almaya gittiğinde ben cips almaya gittim.
Ama ikimizin de sevdiği cipsin paketine boyum yetmedi.

Zıpladım, çabaladım ama olmadı. Lanet olsun bu boy.

Tam o sırada bir el benim iki saattir almaya çalıştığım pakete gitti. Teşekkür etmek için döndüğümde o kişinin Beomgyu olduğunu fark ettim.

"Görüşmeyeli çok uzun zaman oldu Sakura."

"Aynen, yaklaşık bir kırk beş dakika oldu."

Hafif güldükten sonra tekrar konuşmaya başladı.

"Ee, ne yapıyorsun?"

"Yuqi ile çıkışta biraz takılalım demiştik. Göründüğü üzere cips almaya çalışıyordum ama olmadı."

Yine güldü. Beni bu çocuğun gülüşüne gömün.

"Eee sen ne yapıyordun?"

"Biz de Yeonjun ile geziyorduk biraz. Senin raflarla olan savaşını görünce gelip yardım etmek istedim. Malum kısasın."

"Hey, ben kısa değilim raflar çok yüksekte!"

"Tabi canım eminim ki öyledir. Neyse hadi görüşürüz!"

"Bay bay."

Arkamı döndüğümde Yuqi'yi görmeyi beklemiyordum. Küçük bir çığlık attım.

"Lan ne dikiliyorsun öyle zebani gibi!"

"Aslında amacım aniden arkandan çıkarak korkutmaktı da, olmadı."

"Of Yuqi of..."

"Eee sen sadece kendi sevdiğinden almışsın?"

D.U.M.BHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin