Bugün hayatımın dengesini değişeceği gündü
İlk defa kendimi bu kadar endişeli hissediyordum. Ne kadar düşünürsem düşüneyim dün için mantıklı bir sebep bulamıyordum.
Hissediyordum
Bugün hiç iyi şeyler olmayacaktı
Adım gibi emindim.Korka korka okul yolunda adımlarımı attım.
Okula girdiğim an herkesin bakışlarını üzerimde hissettim. Bir ellerindeki telefona bir bana bakıyorlardı. Hızlı adımlarla sınıfa çıktım. Sınıfta Felix'ten başkası yoktu. Yanına gittiğimde bana öyle bir baktı ki...
Gözlerinde endişe vardı.
Koku vardı.
Tedirginlik vardı.
Endişe vardı.
Hüzün vardı.F: "Öğrendin mi?"
Yavaşça hayır anlamında başımı salladım.
Elindeki telefonu çekinerek bana uzattı. Ekranda bir haber sitesi vardı ve sitede de benim ve babamın resmi vardı. Altındaysa
"ÜNLÜ KATİL, CEO BAY HAN'IN OĞLU HAN JİSUNG DA ŞİDDETE MEYİLLİ Mİ?" yazıyordu.
Şakaydı değil mi bu hahahah çok komik ama şaka yazısı nerede?Kendimi toparlayıp paragrafı okumaya başladım
"Karısının ölümüne sebep olan eski ceo bay Han'ın oğlu Han Jisung serseri tiplerin takıldığı ara sokakta kavgaya karıştı. Masum genç adama bitmiş alkol şişesiyle saldırdı." Yazıyordu ve dünün görüntüleri vardı.Gözümden akan yaşları durdurmak için çabalamadım aksine akmasına izin verdim. Felix yanıma gelip kollarını kocaman açarak beni sardı. Hiç bir şey söylemiyordum sadece ağlıyordum. O sarıldı ben ağladım. Dün halimiz tam tersiyken bugün böyleydik hayat çok garipti.
Evet benim babam bir katildi ve alkol bağımlısı, henüz daha 8 yaşındayken benim gözlerimin önünde katletmişti annemi
Bıçaklayarak
Çığlıklarımı hiçe sayarak
Annemin son sözüne şahit olarak
En çok ihtiyacım olduğu zamanlarda kaybetmiştim ben annemiBabam her zamanki gibi o günde içmişti, annemse iş nedeniyle toplantıdaydı eve onu bir adamın bıraktığını gören babam deliye dönmüştü beni de kolumdan sürükleyip ara sokaklardan birine getirmişti. Ve o sokakta annemi öldürmüştü 8 yaşındaki çocuğun önünde. Çevresi çok olduğu için sadece 6 yıl hapis yattı babam. Bir hayatı dünyadan sildi ve bunun bedeli sadece 6 yıl oldu.
Felix'in benden ayrılmasıyla eski anılarımı düşünmeye son verdim.
F:"İyi misin?"
J: "Hıhı"
Tam o anda içeri Minho girdi. İlk defa gözlerinde endişe vardı.
M: "Sürprizimi beğendin mi Jisung"
Minho mu yapmıştı bu haberi?
J: "Neden, neden peki amacın neydi eline ne geçti ha ne geçti"
Kendime hakim olamıyordum. Avazım çıktığı kadar bağırmıştım. Ama bugün Minho' da anlam veremediğim bir şey vardı sanki bunları zorla söylüyordu. Yinede bu hiç bir şeyi değiştirmezdi. O hayatımı mahvetti.
Minho kafa sallamaktan başka bir şey yapmadı. Umrumda değildi şimdi okulda duramazdım. Çantamı sırtıma taktım ve okuldan çıktım arkamdan Felix sesleniyordu. Hiç durmadan okulun yanındaki parka kadar koştum. Felix'de peşimden gelmişti.
J:"Sen neden geldin okulda dursaydın"
F:"Gelmek istedim"
Daha sonra hiç konuşmadık çocuk gibi parktaki oyuncaklarla oynadık. Salıncakta sallanıp kaydıraklardan kaydık en son kendimi annemle geçirdiğim son doğum günümde bu kadar mutlu hissetmiştim.
Eve geçtiğimde uzun zaman sonra babamla konuşup haberi silip silemeyeceğini sordum halledeceğini söyledi ama babama hiç inanamıyordum.
Günün yorgunluğuyla kendimi yatağa bıraktım ve kendimi uykuya teslim ettim.
Bölümler çok kısa oluyor uazamıyorum ağlıcam
Bu arada bu bölümdeki bazı olayları yazmam için bir arkadaşım fikir verdi ^^
Oy verip yorum yaparsanız sevinirim görüşleriniz benim için önemli neyse iyi okumalarr⭐💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İdols: Hate Or Love// Minsung
FanfictionSonunda kurtuldum şu saçma lise hayatından ve değersiz insanlardan. Artık beni yeni bir hayat bekliyor. Fakat bu da ne? O listede neden LEE MİNHO yazıyor?