1.bölüm

590 26 18
                                    

Arkadaşlaaaar 2.kurguma hoşgeldiniiiz

Öncelikle bu kurgum Sen anlat Karadeniz'e benzeyecek demiştim. Ama elbette farklılıklar olacak. Yani sonra demeyin ‘bu neden sen anlat Karadeniz'e benziyor’ diye. Yani ben baştan uyarayım. Zaten ağa versiyonu olacak demiştim.

O zamaaan hepinize iyi okumalaaar 💜

Başlama tarihinizi alayım.

____________________________________________

9 ay önce...

Yine şiddet gördü genç kadın. Bu eve zorla gelin geldiğinden beri gördüğü sayısız şiddetdi.

Ve az önce yine şiddet görmüştü Zümra.

Evet. Zümra.

Babası tarafından zorla Kerem ile evlendirilmiş, bu eve gelin gelmişti Zümra.

Zümra tek çocuktu. Annesi doğumundan sonra ölmüştü. Babası da annesi öldükten sonra Zümrayı öldürmeye çalışmıştı. Ama aklına bir fikir gelmişti adamın.

Zümra tek çocuk. E haliyle kız. Büyüyünce evlenir, başlık parası alır diye bebekken öldürmedi Zümrayı. Yoksa ona bakmamak için öldürürdü.

Zümra şiddetle büyüyüp genç kadın oldu. Siyah saçları, yeşil gözleri ile çok güzel kadındı. 22 yaşına geldiğinde babası tarafından zorla Kerem SOYKAN ile evlendi.

Babası da başlık parasını alınca ortadan kayboldu.

Zümra zorla evlendirilmesine rağmen babasından kurtulduğu için mutluydu. En azından artık şiddet görmem diye düşündü.

Ama düşündüğü gibi olmadı. Kerem her gece içer Zümrayı döverdi. Konaktakiler de buna sesini çıkarmaz, öylece izlerlerdi.

Zümrayı o konakta düşünen tek kişi ise Hatice teyzeydi. Evin çalışanlarından dı Hatice teyze. Kimse görmeden Zümra'ya hep gizlice yardım ederdi.

Eğer konaktakiler yardım ettiğini öğrenirse onu konaktan kovacağını biliyordu Zümra. Ama buna rağmen gizlice bile olsa yardım ederdi Hatice teyze. Ona minnettar dı.

Aynadan tekrar kendisine baktı genç kadın. Az önce Kerem gelmiş boş boş oturuyor diye dövmüştü Zümrayı.

Ve sonra “Hazırlan düğüne gideceğiz” diyerek çıkmıştı oda dan.

Zümra ise hazırlanmış aynanın karşısında kendine bakıyordu. Bir süre izledi öyle kendini sonra elini yavaşça karnına götürdü.

Karnı az da olsa büyümüştü. Daha 2 aylıktı.

Bir süre öyle kaldıktan sonra elini karnından çekip makyaj masasına doğru ilerledi.

Dudağı hâlâ kanıyordu. Ona pek birşey yapamayabilirdi ama en azından tokat izini, göz altı morluklarını kapatıcı ile kapatabilirdi.

Kapatıcıyı sürerken kapı birden açıldı. Gelen kişi Keremin ablası Cansuydu. Cansu da diğerleri gibi Zümra dan nefret eder, hor görürdü.

Zümra kafasını çevirip Cansuya baktı. Üzerindeki elbise çok güzeldi. Zümraya bu tür şeyler alınmadığı için özenirdi hep.

Cansu tiksinerek baktı karşısındaki kadına. Sonra yanına ilerleyip elindeki kapatıcıyı alıp yere fırlattı ve bağırmaya başladı. “Sen ne diye hâlâ hazırlanırsın?”

FERİŞTAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin