9. Bölüm

116 6 0
                                    

“Gitme..”

İstemiyordu. Şu an burada Azad'ın gitmesini istemiyordu. Ses tonu resmen yalvarırcasına çıkıyordu ve yeşilleri titriyordu.

Bütün aile şaşkınca ve korku ile bir polislere bir Azad'a bakarken Mustafa ağa birkaç adım öne çıktı. “Hayırdır oğlum bı sorun mu var?” Komiser olan adam eli ile işaret edip silahları indirdi. Kendisi de silahını indirdiğinde Mustafa ağaya doğru yürüdü. Tam karşısına geçtiğinde saygı ile baş selamı verip konuşmaya başladı. “Bir kadını zorla alıkoymak ile ilgili şikayet aldık ağam. Azad KIRAN burda bir kadını zorla tutuyormuş”

Kerem de onların yanına doğru gittiğinde Azad tam bir adım atacaktı ki birinin kolunu tutması ile durdu. Arkasına baktığında Zümra'nın iki eli ile kolundan tuttuğunu gördü. Hiç birşey yapmadan kendisini durdurdu ve sakinleşmeye başladı. Zümra hâla onun kolunu tutarken korku ile Kerem'e baktı. Kerem ona öyle bir bakıyordu ki Azad'ın kolunu bırakmak yerine daha sıkı tuttu ve her hareketinde Kerem'in öfkesine şahit oldu.

Bunu fark eden Azad gülümsemek istedi ama ne yeri ne zamanıydı. Kendisine engel olmayı başararak kolunu tutan kadını biraz daha arkasına çekti. Zümra ise ona sığınmaktan başka birşey yapmadı. Ağlamıyordu. Ağlamayacaktı.

Komiser ile Mustafa ağa konuşmayı bitirmişti. Ama sanırım komiser ikna olmamış olacak ki eli ile adamlarına işaret edip Azad'ı tutuklamasını istediler. Kerem zafer kazanmış gibi gülerken, bir polis elinde kelepçe ile Azad'a doğru gidiyordu. Zümra kolundan daha sıkı tutup sanki engel olabilecekmiş gibi kendisine çekmeye çalışırken bunu fark eden Kerem deliye dönüyordu.

Zümra bir işe yaramayacağını anlayarak Azad'ın kolunu bıraktı. Azad ise çok büyük bir boşluk hissetti. Sanki bir yanı gitmiş gibiydi. Polis gelip ellerine kelepçeyi takacak iken Zümra komiserin önüne geçti. Komiser karşısındaki kadına ne yapacak diye bakarken; Zümra “Ben burda kendi hür iradem ile kalıyorum komiser bey” dediğinde bütün aile ona şaşkınca bakıyordu. Azad ise gülümseyerek.

Kerem nefret ile dişlerini sıktığında Zümraya doğru bir hamle yapacağı sırada komiser tek elini kaldırarak onu durdurdu. Kerem bu duruma daha da sinirlendi.

Komisere doğru bir adım attı ve sert bir şekilde konuşmaya başladı. “Yalan söylüyorlar! Onu burada zorla tutuyorlar” bağırarak söylediklerinden sonra şüphe vermemek adına sakinleşti. Azad'ın ise çenesi seğirmişti. Kerem sakin tutmaya çalıştığı sesi ile tekrar konuştu. “Bakın ben kocasıyım,” dedi artık bu durumdan bıktığını belli eden sesi ile “Karımın burada zorla tutulduğunu söylüyorum. Anlamıyor musunuz?”

Komiser, Kerem'in dediklerini iddialarını dikkatle dinledi ve  ciddiyetle yüzüne baktı. “Kerem bey, iddialarınızı anlıyorum. Ancak Zümra hanım'ın burada zorla tutulduğuna dair kanıtınız var mı?” Kerem sinir ile ne yapacağını bilemeyerek başını iki yana salladı. “Hayır,” dedi hiddetle. “Ama bu gerçeği değiştirmez” sinirle sağ kolunu kaldırıp Zümrayı işaret ettiğinde Azad tam bir hamle yapacak iken yanındaki polis onu durdurmuştu. Azad bi'  polise bi' Kerem'e ve korkmasına rağmen geri adım bile atmayan Zümraya baktı. Ağlamıyordu.

Kerem onları umursamayıp Zümrayı gösterirken konuştu; “Onun burada olmak istemediğine eminim”  hiddetle söylediklerine Zümra şöyle bi' baktı. Ona hiç bir zaman tatlı dilli konuşmamıştı. Bir kere bile sakin ses ile konuşmamıştı. Hep bağırıp, döverdi. Hoş zaten ‘onun’ gibi birine de bu kelimeler yakışmazdı. Yeşillerini Kerem'den çekip Azad'a döndürdü. Azad zaten ona bakıyordu. Gülümsemek istedi ama şu an olmayacağını anladı.

Komiser, Kerem'in dediklerini ciddiyetle dinlerken anladığını belirtti, ancak yasal olarak ellerinde somut bir kanıt olmadan bir adım atamalarının zor olduğunu ifade etti.

FERİŞTAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin