5 ❤️

42 2 1
                                    

-Yakın gelecekten bir kesit-

Olabildiğince hızlı bir şekilde koşarken bir adama çarptım ama durmaya vaktim yoktu. Hemen özür dileyip koşmaya devam ettim.
Lütfen kaçırmış olmayayım lütfen Allah'ım.
Üstümde hala pijamalarım vardı ve yataktan kalktığım gibi havalimanına gelmiştim çünkü böyle bir şey nasıl olurdu aklım almıyordu. Bizim... Bizim daha birlikte bir sürü yapılacak planımız, kurduğumuz hayallerimiz vardı. Sonra birden onu gördüm. Yanında annesi yoktu ve bavuluyla birlikte orada öylece bekliyordu. Koşmaya devam ederek yanına vardım. Beni görünce buz kesti.
"Serkan."
"Işıl ne işin var burada ?"
"Asıl senin ne işin var burada Serkan ?
Nereye gidiyorsun ?
Sınava şurada kaç ay kaldı?
Hem ben öğrenmesem öylece gidecek miydin ?"
Koşmaktan nefessiz kalmıştım. O yüzden bir yere yaslanmam gerekiyordu. Serkan'ın koluna tutundum.

"İyi misin ? Tüm nefesini mi harcadın koşayım derken Işıl? Bak benim gitmem lazım. Ben çok ama çok üzgünüm ama... Git Işıl sınavına hazırlan ve istediğin üniversiteye git."
Söylediklerinde hiçbir mantık yoktu. Biz birlikte o kadar hayal kurmuşken, birbirimize o kadar bağlanmışken şimdi bu dedikleri neydi ?
"Serkan nereye gidiyorsun yalvarırım söyle . Daha üç gün önce öpüşüp sarılmamış mıydık ? Birlikte mutlu değil miydik ? Sana ben seni asla bırakmam dememiş miydin! Söyle!"
"Işıl-"
"Ne Işıl'ı, ne diyorsun sen? Dünkü konuşman zaten tuhaftı bir de bu şey çıktı. Bana iğrenç, saçma sapan bir şaka mı yapıyorsun Serkan? Öyleyse dur, lütfen."
Ağlamaya başlayınca Serkan beni kendisine çekti ve sıkıca sarıldı. Beni hiç bırakmak istemiyormuş gibi sarıldı demeyi isterdim ama bırakıyordu işte.

"Işıl, aşkım. Sana söyleyemediğim o kadar çok şey var ki. Ama sana söz veriyorum geleceğim ve sana bunların hepsini açıklayacağım. Benim gitmek istediğimi mi sanıyorsun ? Yapma lütfen bebeğim, böyle ağlama."
Benim ağlamamı durdurmak için böyle konuşuyordu ama onun bu çaresiz konuşması ağlamamı tetikledi, daha çok ağlamaya başladım.
"Serkan seni seviyorum. Lütfen gitme. Eğer gidiyorsan beni de götür o zaman."
Kafamı kaldırdım ve onun da ağladığını gördüm. Başını iki yana salladı.

"Hayır aşkım. Işıl hayır lütfen zorlaştırma bunu bizim için. Seni bir gün tekrar bulacağım ve bulduğumda seni bir daha asla bırakmayacağım. Sana yemin ederim.
Tamam mı güzelim?"
Cümlesi bitince beni öpmeye başladı. Ben de boynuna sarılarak karşılık verdim, ikimiz de ağlıyorduk. Dakikalarca öpüştük ve bunun daha fazla sürmesini istiyordum ama sonra biri Serkan'a seslendi. O da yavaşça geri çekilip beni alnımdan öptükten sonra o kişiye baktı.
"Serkan Bey böyle buyurun lütfen.
Zaman geldi sizi bekliyoruz."
Serkan sadece onayladı ve git işareti yaptı. Arkamı döndüm ve bir kadın gördüm.

"Serkan."
"Bebeğim."
"Gitme."
"Güzelim. Bu sikeyim ki bana bağlı değil Allah kahretsin ki değil. Yoksa seni asla bırakmam ama gitmem lazım."
"Serkan b-ben anlamıyorum. Gitmen gerektiğini söylüyorsun anlat diyorum anlatamam diyorsun.
Ayrıca neyin zamanı geldi Serkan?"
"Seni seviyorum. Çok, çok seviyorum. Hayatımda senden başka kimse olmayacak güzelim. Ne vardı ne olacak. Sadece sen.
Sana aşığım."
İki eliyle yüzümü tuttu ve her tarafına öpücükler kondurdu. Gözyaşlarımı baş parmağıyla sildikten sonra boynumu öptü ve saçımın kokusunu içine çeke çeke kokladı.
"Hoşçakal bebeğim."
Beni bırakıp yürümeye başladı. Anlaşılan çoktan valizini almışlardı. İçeriye girmeden arkasını dönüp bana baktı. Hala ağlıyordu.
"Seni seviyorum."
"Ben de seni seviyorum."
Sonra gözden kayboldu. Onu yıllar boyunca bir daha hiç görmedim.

-Kesit bitti-

2 ay sonra

Sınavlar başlamıştı ve ben yine strese girmiştim. Bir öğle arası, sınavdan çıktıktan sonra Sevgi ile kantine oturduk ve yarın sınavımız olmasına rağmen zaman öldürmeye başladık. Bir şeyler almış atıştırıyorduk ki bizim sınıfın erkeklerini gördük. Tabii ki Serkan da onların yanındaydı. Artık iyice onlarla arkadaş olmaya başlamıştı. Bizi görünce yanımıza oturdular ve hep birlikte sohbet etmeye başladık. Biraz kafa dağıtmaya ihtiyacımız vardı zaten çünkü sınav haftasının ortasındaydık. Sonra İrem yanımıza geldi, üzgün görünüyordu.

My Dearest RivalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin