𝐓𝐚𝐢𝐣𝐮 𝐒𝐡𝐢𝐛𝐚 | ʀᴇᴀᴅᴇʀ |

Bölüm 44

Her şeyi boş verip filminizi izlediniz.

Daha sonrasında kıyafetlerinizi giyip son hazırlıklarınızı yapıp akşam yemeğine gittiniz.

"Ah o kadında burada Taiju."
"Boş ver sen onu takma yemeğini ye içkini iç kalkarız."

Oturup sohbet etmeye başladınız.
Taiju hep sohbeti ele aldığında ellerini çenesine koyup onu izliyordu.
Taiju bunu fark etsede ümit vermemek için kafasını hep sana doğru çevirdi.

Stres olduğunu oda biliyordu.
Bu yüzden elini bacağına koydu ve sıkmaya elini yukarılara çıkartmaya başladı. Eliyle sana aşağıdan masaj yapıyordu.

İsimini henüz öğrenmediğin o kişi çatalını şans eseri yere düşürdü.
Almak için eğildiğinde bakışlarından dolayı geç toparlandı.

Aniden kızgın bir ifadeyle derin nefes alarak konuştu.
"Yemekte olduğunuzu unutmazsanız iyi olur."
"Kötü bir şey yapmıyoruz zaten ve sana hesap vermekte zorunda değiliz."
Elini kaldırarak yüzüğü gösterdin.
"Ayrıca herkes buradayken de söyleyeyim biz evliyiz bir daha kocama mesaj atarsan sadece bu sofradakilere değil tüm dünyaya seni rezil ederim."

Masadakiler gülüp kızı küçümsedi.
Taiju'nun ortaklarının saygısını baştan kazanmıştın.
Gecenin sonuna doğru her şey normaldi bir olay çıkmamıştı.

Ters giden bir durum hariç.
Taiju sarhoş gibiydi kendine hiç bu kadar yüklenmemişti. Ağır ne kadar alkol varsa midesinde karışmıştı.

En güçlülerin bile bir bünyesi vardır bazen bünyeniz alışık olsa bile bazı şeyleri kaldıramayabilir.

Genel halinden farklı olarak daha gergin ve sinirliydi.
Bunu fark ettiğin an kalmanız gerektiğini anladın.
"Taiju üstünü giy biz kalkalım geç oluyor yarın işlerimiz var."
Gerginlikten yüzünde çıkan damarlar belli oluyordu.
İlk başta kalkmaya tereddüt etti çünkü kalkabileceğinden emin değildi.

Kalktı ceketini giydi.
"Her şey için teşekkür ederiz iyi akşamlar."
Önden arabayı hazırlamaya gitmişti.

"Kendisi normalde alkole dayanıklıdır bugün biraz ağır kaçtı ondan gergin kusuruna bakmayın ve değerli vakitlerimizi güzel geçirmemizi sağladığınız için teşekkürler yeni ortaklıkta başarılar dilerim."

Taiju'nun peşinden gittin ama gözükmüyordu.
Ana yola çıkabileceğini düşünüp ilerledin.

Köşeden rahatsız edici sesler geldiğinde göz ucuyla döndün.
Bir grup erkek eteğine bakıyordu.

"Sevgilin var mı ?"
"Sevgilim yok çünkü evliyim."
"Ah saçmalama bir gece geçirmeye korkan bakire kadının yalanları mı bu ?"
Sana yanaşmak için kalkmasıyla yere çakılması bir olmuştu.

Taiju elindeki muştayla çocuğa aniden çıkıp vurdu. Çocuk yerdeydi ancak çenesi yamulmuş kanlar içerisinde yatıyordu.
Aslında başka zaman olsa Taiju uğraşırdı ama hemen ayrılmak istedi.

"Bu konuyu konuşacağız bin şu arabaya."
Arabaya bindiğinizde konuşmadı ama otel odasında susmayacağı belliydi.

Olduğundan hızlı sürüyordu.
"Korkuyorum Taiju."

"Korkman gereken bu değil."
"Napıcaksın ?"

Bir daha konuşmadı.
Otele varmıştınız adımları hızlıydı.
Peşinden koştun.

Odaya girdiğinizde yatağa oturmana sebep olucak haraketi yaptı.

"Sana söylediğim şeyleri neden yapmıyorsun ? Bir kere beni dinlesen siktiğimin günü düzgün bitecek."

"Ama Taiju sorun benim elbise giymem değil onların bakması."
"Olduğumuz semtte böyle tenha sokaklar varken amını belli eden şeyleri giymene gerek var mı ?"

"Özel bir günde güzel hissetmek istedim."
"Ben olmasaydım güzel mi hissetiriceklerdi sana orada ?"

Kafanı eğip muhatap olmamaya çabaladın.

"Bana cevap ver"
Çeneni tutarak göz göze gelmenizi sağladı.
"Büyütüyorsun."
"Büyümesi gerek."
"Acıyor."

Gözlerine sert sert baktığında aslında gerçek Taiju'dan bir parça görüyordun.
Şuanki sarhoş hali eski ayık haliyle aynıydı belkide daha hafifiydi.

Birden ağlamaya başladın.
"Bana bağırdın Taiju."
İki saniyede gözlerin şişecek kadar ağladın.

"Özür dilerim."
Yüzünü ekşitmişti ama bu kendi yaptığından pişmanlık duyduğu içindi.

Elindeki kanlara baktı.
"Seni korumak için her şeyi yaparım."
Lavaboya girip üstünü değiştirdi ve geldi.

"Yanında yatabilirim değil mi?"
"Bilmiyorum bana dokunmadığın sürece istediğini yap."

Arkana uzandı. Üşümekten titreyen vücudunu örttü.
"Şuan ben kimim hatırlayamıyorum ama sabah kendim olunca düzelticem sadece izin ver."

Ters tepki vermediğini görünce yanaştı.

Bu kadar yakın olduğunu fark etmemiştin.
Kafanı çevirdiğinde dudaklarınız değmek üzereydi ve bunu gerçekleşirdi.

Vücudunu tamamiyle ona döndürdün.
"Bugün yatalım."
"Dokunmak istemiyor musun ?"
"Hayır bu kadar sarhoşken dokunamam."
Kollarına alıp iyice göğüslerine gömdü.
O şekilde uykuya daldınız

Uyandığında kendini bi evde buldun
"Neden çocuk ağlama sesleri geliyor ?"
Aşağı kata indin.
Burnu kanayan 4-5 yaşlarında bir çocuk sana sarıldı.

"Anne babam yine beni suçluyor."
Karşında Taiju vardı.
"Bu sefer hak ettin kız kardeşini suçlama."
"Anne gidelim."
Seni zorla çekiştirerek odasına götürdü.

Kanayan burnunu sildin.
"Anne kardeşim yine babamın dosyalarını karıştırdı ben de tuvalete gitmek için odanın önünden geçtim. O dosyalar babam için değerliymiş oda sinirlendi ve bana vurdu."

"Sana vurdu mu ?"
"Evet hem de çok kez ve sertçe."
Sarılmak için kollarını açtın gözlerin dolmuştu.

Ardından gerçekten uyandın.
Taiju'ya sıkı sıkı sarılmış vaziyette uyandın gözlerinde dolan yaşlar boşaldı.

"Noldu iyi misin ? Kabus gördüğünü fark ettim ama sakin ol."
"Anlatıcam Taiju ama duramıyorum."
Kafamı onun karnına gömdün.

Saçlarını okşadı.
"Hadi y/n bana ne gördüğünü anlat."
Her şeyi anlattın.
Şaşırmış gibiydi ama gülerek şakaya vurmak istiyordu.

"Anne iç güdüleridir belkide."
"İyi hissetmiyorum Taiju dalga geçme."
"Tamam yarın bi papaza sorarız. Onlarla konuşmak sana daha iyi gelecek."
"Umarım."