𝐓𝐚𝐢𝐣𝐮 𝐒𝐡𝐢𝐛𝐚 | ʀᴇᴀᴅᴇʀ |

Bölüm 28

"Patron işte uğraşmanız gereken acil bir iş var erteleyelim mi ?"

"Hazır yol üstündeyken hallederim."

Restoranta geldiğinizde tüm çalışanlar sizi saygı ile karşıladı ve Taiju'nun odasına çıktınız.

"Sonunda geldiniz Taiju sizi bekliyordum."
"Ne için tam olarak güzel zamanlarımı harcamanı mı beklemeliyim."

"Hayır sadece ortaklık yapmak istemiştim."
"Gerek yok."

"Ama Taiju birlikte bir sürü iş başarabiliriz ve yüksek miktarda kazancımız olur."

"İstesem senin donunu alıcak kadar para kazanabilirim."
"Yap o zaman."
"Bak İno geçmişte her şeyin para olduğunu düşünürdüm şu an ise tek şey karım karım olmadan hayat olmaz benim için hayatın anlamını sorsalar karım derim."

Seni inceledi.
"Karınla tanışmak isterim."
"Lütfen bu işlere beni dahil etmeyin. Dışarıda tanışmak isteyeceğiniz bir çok kadın var."

"Peki pişman olup ortak olmak istersen kartım burada."

Adam restorandan ayrıldı.
"Neden teklifini kabul etmedin."
"Fazla paraya ihtiyaç duymuyorum restoranın lüks ama sadece kaliteli insanları alan bir mekan olmasını seviyorum ve ona güveniyorum işimi büyütmek yerine batıracak."

"Buna emin görünüyorsun."
"Bir çetenin üyesi olduğunu bilmen sebebini belli kılar sevgilim."

"Peki eve geçicek miyiz ?"
"İstersen gideriz."
"Gitmek istiyorum fazlasıyla üşüdüm ve pislendim."
"Pis olman bir şey ifade etmez ama askıda hırkan vardı onu giyebilirsin."

"Ah en sevdiğim hırkam bunu kaybettim sanıyordum."
Hırkanı giydin.

"Keşke şu an seni hissedebilsem."
"Neyden bahsediyorsun Taiju."
"Eve kadar bekleyemeyeceğim."

Kucağına doğru seni çekti.

Kucağında otururken kalçanı okşamaya başladı.

Dudaklarınız birbirine değerken yağmur sesleri dışarıdan geliyordu.

"Bu havada seni becermek benim için bir onur."

"Utandırıyorsun."

Belini okşarken eli göğüslerine kaydı onları acı vericek derecede okşarken kulağına sevgi sözcükleri fısıldamayı unutmadı.

"Beni cidden tahrik ediyorsun."
"Amacımında o olduğunu sen de biliyorsun."

"Mh acıtıyorsun."
Elini Taiju'nun saçlarında gezdiriyordun.

"İstemiyor gibi davranmayı kes dokunmadığı halde sırılsıklam olduğunu hissedebiliyorum. Baksana benim pantolonumu bile ıslatmışsın."

"İsteyerek olmadı."
Göğüslerinin ucunu sert bir şekilde sıktı.

"İsteyerek olmadı."

"Sencede pantolonunu indirme zamanın gelmedi mi Taiju ?"
"Hmmm istiyorsun değil mi ?"
"İstiyorum."

Dudakları dudaklarına birleşirken işi hallediyordunuz.

"Yavaşlar mısın gerçekten acıyor."

"Ama gelmek üzereyim."
"Bu kadar hızlı mı ?"

"Bu son olmayacak."

Kalçalarının üzerine boşaldığında her yer pislenmişti.

Taiju'nun pantolonu bile.
Etrafı ıslak mendil ile siliyordun.

Taiju ise kıyafetlerini düzeltmeye gitmişti.

Kapıyı koko çalmıştı ve içeriye girdi.
"Temizlikçi çağırabilirdik."
"O kadarda dökülmedi zaten zahmete gerek yok."

"Hazır iseniz çıkalım o zaman."
"Peki sen git koko ben geleceğim."

Taiju geldi ve eve gitmek için yola çıktınız.

"Bugün gerçekten yorucuydu."

"Evet Yuzuha umarım yemek hazırlamıştır."

"Ben hallederim Taiju."
"Hayır sen bugün çok yoruldun duşa girip dinlensen iyi olacak."
"Haklısın ama yemeği yapmak benim görevim sayılır bu yüzden yapmalıyım."

Eve vardığınızda Yuzuha çoktan sofrayı kurmuştu.
"Hoşgeldiniz."
"Hoşbulduk Yuzuha bak Taiju kedi sahiplenmeme izin verdi."

"Gerçekten çok şirinmiş."
"Evet onu şu anlık senin odana koyalım."
"Olur azda olsa eve alışmaya başlar."

Sofraya geçtiniz ve yemeklerinizi yediniz.

"Hakkai nerede ?"
"Arkadaşıyla proje ödevini yapmaya gitti."
"Proje değilde kavga olmasın o."
"Gençliğini yaşaması lazım çocuğun ileride çocuğumuz olunca böyle kısıtlıycak mısın Taiju ?"

Anlık Taiju dediğini sorguladı ancak kendi fikrinin arkasında durmaya devam etti.
"Tabi bunu yapacağım çocuğumun serseriliklerle değil benim işimin başına geçmesi lazım."
"Neyse ben daha bir şey demiyorum sanki kendisi çete lideri değilmiş gibi konuşuyor çıldırıcam."

"Biraz daha salata ister misiniz ?"
"Evet lütfen."
"Bana öyle bakma Taiju."
"Yatakta görüşürüz artık."