Bölüm iki

355 34 15
                                    

İçime sinmedi pek ama atıyorum...


kapak çalışması için @ruhsuzbirkedy 'e teşekkürler ❤❤

💔

Konuşma yetkimi kaybetmiş gibi sadece gözlerine bakıyordum.

Güzel gözlerine.

"Hanımefendi?" dediğinde kendime gelip silkelendim. Hemen kalkıp kendisine yer verdikten sonra yanındaki koltuğa oturdum.

Aklım bana bir oyun mu oynuyordu?

Yoksa Cengiz sahiden yanımdaki koltukta mı oturuyordu?

Tekrar dönüp ona baktığımda telefonuyla ilgileniyordu bakışlarımı hissetmiş gibi kafasını kaldırıp bana baktı.

"İyi misiniz?" diye sorduğunda kafamı sallayarak onayladım dudaklarıma zoraki bir gülümseme kondurdum.

Başını sallayıp önüne döndü.

Bir süre onu izleyip dikkat çekmemek adına önüme döndüm fakat aklım ondaydı. Resmen şu an yanımda oturuyordu. Ne hissetmem gerektiğini ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Zaman kavramı benim için donmuştu, gökyüzünde beraberdik.

Kaç defa düşlemiştim böyle yan yana olmayı?

Kaç defa dilemiştim böylece oturmayı?

Sonunda olmuştu, onunla yan yanaydım. Uzaklardan bakmıyordum ona, kafamı sağ çevirdiğim an varlığı yanımdaydı.

Gülümsedim aklımdan geçen şarkı sözlerini içimden söyledim.

"Milyon yıldız içinde
Soluk mavi bir nokta
Yaşamak güçleşiyor
Neler açtın başıma."


Derin bir nefes aldım sessizce "Neler açtın başıma." diyerek kafamı ona doğru çevirdiğimde göz göze geldik.

Dikkatle bana bakıyordu, "Bir şey mi dediniz?" dediğinde kafamı olumsuz anlamda salladım yeniden dilim tutulmuş gibi adama cevap veremiyordum resmen.

"Kendi kendime öyle." diyerek saçmaladım ardından önüme döndüm bir süre bakışlarını yüzümde hissetsem de ona dönmedim.

Dönemedim, utançtan.

Gözlerimi yumdum kokusu burnuma dolarken gülümsedim, kafamı koltuğa yaslayıp rahatça yerime sindim.

///////

Hayatımın en güzel uykusunu çekiyor gibi hissederken kafamın düşme hissiyle hemen gözlerimi araladım.

Gözlerimi açmamla yerimde doğrulmam bir oldu resmen uyuyan Cengiz'in omzuna doğru yatıyordum biraz daha aşağı kaysam tamamen omzunda yatacaktım.

Uyku sersemliğiyle alnımı ovuşturup tekrar gözlerimi kapattım fakat başımın tekrar Cengiz'e doğru düştüğünü hissetmemle gözlerimi araladım.

Yerimde kemerin izin verdiği kadarıyla dikleştim.

Uyumak yok Elisa, uyumak yok.

Uçağın iniş anonsu geldiğinde gözlerimi Cengiz'e değdirdim, gözlerini aralamış kısık gözleriyle etrafa bakıyordu.

Bu görüntüyü gördüğüm için kendimi çok şanslı hissettim.

Göz göze geldiğimizde kafasını sallayıp önüne döndü anonsla beraber kemerini çözdü. Silkelenip kendime gelip önüme döndüm kemerimi açmak için uğraştım fakat bir türlü yapamadım.

Oflayıp elimden bıraktığım an kemerimde bir el hissettim.

Cengiz'in eli.

Cengiz kemerimi çözüp tekrar yerine sindiğinde gülümsedim, "Teşekkürler." dedim kısık bir tonla kafasını salladı sadece.

Ardından tekrar gözlerini bana dikip yüzümü inceledi, herkes yerinde hareketlenirken ben öylece durmuş Cengiz'in gözlerine bakıyordum.

Gözlerine baktıkça bakasım geliyordu. Ne kadar zaman bakıştık bilmiyorum fakat sonunda konuştuğunda dumura uğradım. 

"Pardon," dedi ardından kaşlarını çattı "Sizi bir yerden tanıyor muyum?" dedi.

Tamam bunu beklemiyordum.

imkansız bir aşk denir| Cengiz Ünder✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin