Bölüm üç

341 34 24
                                    

Cengiz Ünder...

Hayat bilmecelerle doluydu. Kendimi şu an bir bilmecenin içinde gibi hissediyordum karşımdaki kadına bakarken. Yüz siması o kadar tanıdık bir o kadarda tanımadık geliyordu.

Kaşlarım hafifçe çatılmış bir şekilde ona bakarken utanarak gülümsedi, samimi bir gülümsemeydi bu.

"Size öyle gelmiş olmalı." dedi kısık bir tonla. Sanki utanmıştı, fazla üstüne gitmemek adına gülümseyip kafamı salladım "Kusura bakmayın, bana tanıdık gelmiş olmalısınız." dediğimde anlayışla gülümsedi.

Havalimanından çıktığımda beni bir soğuk karşıladı hemen kiraladığım aracıma binip otele doğru yol aldım.

Resepsiyona geldiğimde önümdeki zile doğru elimi uzattığımda elim bir ele değdi. Kafamı "Pardon." diyerek kaldırıp baktığımda uçakta yanımda oturan kadınla karşı karşıya geldim.

"Yine siz." dediğinde gülümsedim "Yine siz." dedim.

Resepsiyon görevlisi geldiğinde hanımefendiye öncelik verdim. Bir başka görevli benimle ilgilendiğinde odamın kartını teslim alıp, çantamla beraber asansöre doğru ilerledim.

///////

Elisa...

Elisa: İnanılmaz bir şey oldu!

Ezgi: Ne oldu?

Elisa: Cengiz'le karşılaştık.

Ezgi: Hangi Cengiz?

Elisa: Temuçin Cengiz Han'la.

Ezgi: İlaçlarını al.

Elisa: Salak!

Elisa: Cengiz Ünder'le.

Ezgi: Ay o ne alakaaa?

Elisa: Bak şimdi, ben uçakta bir kadına yer verdim.

Ezgi: Otobüs mü ayol bu?

Elisa: Ezgi sus, dinle.

Elisa: Uçakta kadınla yer değiştik, sonra baktım biri bana sesleniyor yani Cengiz! işte arada bakıştık falan bir ara ben kemerimi açamadım iyi ki açamadım, Cengiz açtı sonra bana daha önce tanışıp tanışmadığımızı sordu ben de reddettim heyecanla.

Ezgi: Deseydin ya bir zamanlar reddettiğin bir kız vardı o benim diye kdlkfld

Elisa: Çok komiksin Ezgi.

Ezgi: Of tamam özür dilerim ee sonra

Elisa: Sonra otele geldim elimi resepsiyondaki zile uzattım bir el elime değdi bir baktım yine Cengiz!

Ezgi: Cengiz de don lastiği gibi her yerden çıkıyor.

Elisa: Kocama öyle deme.

Ezgi: Kızım seni döverim, bak yine başlama Cengiz Cengiz diye.

Elisa: Niye ya?

Ezgi: Elisa.

Elisa: Of tamam.

Akşam yemeği için hazırlanıp aşağı indim, otele ait restorana doğru ilerledim. Karnım çok aç değildi fakat bir şeyler atıştırsam fena olmazdı. Oturup siparişimi verdim kısa sürede gelen siparişimle beraber etrafı izleyerek yemek yemeyi sürdürdüm.

Etrafta kimseler yoktu neredeyse, olanlar ise kendi halindeydi benim gibi.

Lokmamı çiğnerken gözlerim kapıya ilişti içeriye giren Cengiz'le lokmamı yutmakta zorlandım. Zor bela lokmamı yutup su içtim Cengiz kaşlarını çatarak beni incelese de çaprazımda kalan masaya oturup siparişini verdi.

Onu izlemeyi kesip önüme döndüm, yemeğimle ilgilenmeye başladım arada gözlerim ona değiyordu göz göze geldiğimizde hemen gözlerimi kaçırıyordum.

Biten yemeğimle kalkacakken karşımdaki sandalye çekildi. Şaşkınlıkla kafamı kaldırdığımda Cengiz, gülümseyerek bana bakıyordu.

"Oturabilir miyim?" dediğinde kafamı şaşkınlıkla salladım, gülümseyip karşıma oturdu.

"Rahatsız ettim kusura bakma." dediğinde "Yok önemli değil." dediğimde tekrardan gülümsedi.

"Ben bir şey demek için geldim, çok düşündüm ve buldum." dediğinde kaşlarım çatıldı 'neyi?' der gibi baktığımda beni cevapladı.

"Seninle nereden tanıştığımızı doğrusu nereden tanıdığımı buldum."


imkansız bir aşk denir| Cengiz Ünder✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin