Lie °Taekook°

10.Bölüm

Baştan uyarıyorum askolar
Belki biraz çok azcıcık mideniz bulanabilir.

Aman aman aman kim geliyorrr?

Cam güzeli geliyor:))

Jungwon'u sikecek Dehşet-ül vahşet Taehyung askım geliyorr!

Biraz red mommy'mizi hatırlayalım...

aman neyse be

İyi okumalar:))

Kafeden çıkar çıkmaz siyah,uzun arabasına binip daha öncedende söylediği gibi namjoon'un beklediği depoya doğru yola çıktı.

Bu sefer özel şöförü yoktu.Çünkü o istediği hızla gitmezdi.O Jungwon piçini bir an önce gidip doğduğuna pişman etmek istiyordu.

Büyük bir hırsla hız limitini aştı.Yaklaşık 190-200 hızla gidiyordu.Belki çok büyük bir hız değildi fakat korede bunun cezası büyüktü.

Sıkıntı yok diye iç geçirdi.Adamlarından biri onun yerine hapis yatabilirdi sonuçta.

Hala yoluna devam ederken gelen telefonla arabayı az önceye kıyasla daha yavaş sürmeye başladı.Kaza yapmak istemezdi sonuçta değil mi?

Arayan,"Namjoon'du" Neden arıyordu ki?
Taehyung, zaten birazdan orada olacaktı.
Cevapla tuşuna basıp aramayı cevapladı onu çok bekletmeden.

"Buyur, Namu." genelde kimse yokken ona bu hitapla seslenirdi.Namjoonsa buna hiç aldırış etmezdi.Hatta hoşuna gitmiyordu da değil.

"Patron, başımız belada" Taehyung, kaşlarını kaldırıp ne olduğuna karar vermeye çalıştı.Her şey tamamdı.Hiç bir aksilik çıkmaması için elinden gelenin en iyisini yapmıştı.Tanrı aşkına sorun neydi?!

"Ne belası? her şeyin hazır olduğunu düşünuyordum.Eğer bir şeyi beceremezlerse onları yaşatmayacaklarımı bilmiyorlar mı-" Namjoon, Taehyung'un sözünü keserek cevap verdi.

"Hayır, hayır! her şey hazır.Hiçbir şey eksik değil.Sorun, Young ae." Taehyung, derin bir nefes verdi başlıyoruz.

"Efendim, gerçekten yerinde durmuyor.Ben de bu ekipteyim, benide götürmelisiniz yoksa sizi abime şikayet ederim diyor.Gerçekten ne yapacağımızı şaşırdık."

Taehyung, hafifçe kıkırdayıp Namjoon'a cevap verdi.

"İyi o da gelsin bakalım.Neyin ne olduğunu görsün.Hayat onun kafasında kurduğu peri masallarına benzemiyor ne yazıkki"

Namjoon, Taehyung'u onaylayıp aramayı bitirdi.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Depoya geldiğinde kulağına güçlü bir çığlık ve inleme sesi geldi Taehyung'un.Sanırım işler iyiydi ha?

Uzun, hafif karanlık koridorda deponun kapısına yavaş ama bir o kadarda oldukça kendinden emin adımlar atıp, o piç kurusunun can çekişlerini dinlemek Taehyung'a çok iyi gelmişti.

Hala yavaş tempoyla yürümeye devam ederken koridorun başında ona doğru koşan kardeşi Young ae'yi görür görmez arkasına bakmadan kaçmayı düşündü fakat yapmayacaktı tabikide.

Young ae abisinin yanına gelip ona uzunca sarıldı.Her ne kadar 19 yaşında ufak tefek bir kız olsada(1.70 ama Taehyung için ufaktı) güçlüydü ve neredeyse Taehyung'un
kaburgalarını kıracaktı.

"Kaburga kırma işini bana değilde Jungwon piçine yap abicim." Young ae, hemen Taehyung'dan ayrılıp depoya doğru koşmaya başladı.

Ne hiperaktif bir kızdı bu böyle?