İyi okumalar:)
Uzun ve dar koridorda yavaş ama bir o kadar da kendinden emin adımlarla yürüyordu.Bu zamana kadar hiçbir düşmanından çekinmeyen tehlikeli genç, birazdan karşı karşıya geleceği rakibinden çekiniyordu.
Tanıdıktı sonuçta.
İçeriye girmeden önce kendini toparlamak için derin bir nefes aldı.Bu nefes onu pek rahatlatmasa da artık bir önemi yoktu çünkü içeriye girmişti bile.
Taehyung, kapının yakınlarından ayrılmadan karşısındaki kişi ile göz teması kurmaya çalıştı.Düşmanı onu görüp alayla sırıtarak konuştu.
"Ah, Kim Taehyung.Seninle aynı soyadını taşımak bile beni iğrendiriyorken gelmiş karşımda bana kafa tutuyorsun.Bak!senden her ne kadar nefret etsemde sana bir şans veriyorum.Bir arıza çıkmadan defol burdan."
Taehyung, dik durmaya çalışarak karşısındakine meydan okuyan bakışlar attı."Senden korkacak kadar aciz değilim"
"Anne sözü dinle biraz aptal! birazdan cehenneme gitmek istemiyorsan siktir git!"
Kadının o dayanılmaz cırtlak sesi boş odada yankılanıyordu.Sadece bu sesi duymamak için bile buradan gidebilirdi Taehyung fakat söz konusu gururdu."Anlaşıldı seni başka yollarla yola getirmeliyim" deyip arkalarındaki boş duvarın üzerinde bir video görüldü.
Bu video jungkook'un evinin önünden bir parçaydı.
"Malzemeleri de gösterin!"
Bu sefer videoda görüntü jungkook'un evinin yakınında bir yerde tam 5 bidon u gösterdi.Sanırsam bunlar benzindi.
Taehyung, ne yapacaklarını anladığı için sessizce söylendi."Allah belanızı versin amın oğulları"
"İlgini çektim bakıyorum.." annesi, ellerini yanındaki masaya ritimle vurup taehyung'un dikkatini dağıtarak " bugün ikinizde alevler içinde yanacaksınız!"
Taehyung'un boğazına bir yumru oturdu.Yutkunamıyor ve konuşamıyordu.
Kendisine bir şey olmazdı ama jungkook.." Onun canı acır.." diye mırıldandı.Jungkook, Taehyung için çok başkaydı.Kimse bakmazken ona o bakmıştı.
O aşık olmuştu.Şimdi ise sadece kendisinin canı acıyacaktı çünkü Jungkook'un canı zaten çok yanıyordu.Hemde bu sikik kadın yüzünden."Bak.. z-zaten dediğini yaptım.Ondan... ayrıldım! şimdi onu rahat bırak.Söz verdin bana ona dokunmayacaktın?"
Annesi tiz bir sesle kahkaha attı" ve sende buna inandın mı? ah, sen o minnacık beyninle bana kafa mı tutuyorsun!"
Taehyung, kafasını iki yana salladı "Hayır."
"Sen... sen benim kocamı öldürdün.Onun yüzünü yaktın!" Taehyung, kendisini toparlayıp gür bir sesle cevap verdi.
" Sana zarar veriyordu! seni korumak için yaptım, kardeşim için yaptım.Eğer o hala yaşasaydı sen şuan yaşamıyor olurdun anla artık şunu!"
" inan bu umrumda bile değil! ben onu seviyordum... çok sevdiğin birini kaybetmenin acısını anlayamazsın! ama sana bunu yaşatacağım!" adamlarına işaret verdi.
"Dur! dur lütfen... o-onun canı acır... dayanamaz lütfen dur!" Annesi buruk bir sesle uzaklara daldı ve cevap verdi.
"Onun da canı acımıştı... ama bu senin umrunda olmadı!" Taehyung, artık dayanamıyordu.Sevgilisini göz göre göre ölümle burun buruna getiriyordu.Annesinin bir onayıyla Jungkook sonsuza dek bu dünyadan yok olacaktı.
"Bana ne yaparsan yap ama ona dokunma!" annesi ne saçmalıyor bu dercesine baktığında Taehyung, ekledi " Lütfen.. ona bir şey yapma"
Aslında annesi bu fikri sevdi.Jungkook'a sonrada zarar verebilirdi fakat Taehyung'a şimdi cezasını vermeliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lie °Taekook°
FanficJungkook'un hayatı yalandı.Arkadaşlarının sevgisi(!) anne,babasının gösterdiği sevgi bile yalandı.Kekelediği için kimse konuşmak istemiyordu onunla.Onu bu hayattan kurtaracak bir kişi vardı(?) 'Bilinmeyen beyefendi' olarak bildiği insan, sahidende o...