İyi okumalar :)))))Jungkook, hoseok'u içeriye davet etmiş ve hoseok'ta içeriye girmişti.
"Sadece seni görmek için,hal hatırını sormak için geldim Jungkook-shi.Uzun uzun oturmayacaģımdan emin olabilirsin.Merak etme davetsiz misafirlerden bende hoşlanmam ve seni fazla tutmam" deyip gülmeye başladığında Jungkook'ta ona katıldı.
"Evin güzelmiş ve tek yaşamana rağmen oldukça temiz görünüyor.Benim evi görsen bir dakika bile durmazsın" Jungkook tekrardan güldü ama gülmesi sadece ona cevap vermek içindi.
Aklında hep o vardı.
Birazdan Hoseok hyung'u ile değilde onunla konuşacak olma düşüncesi kalbini çok hızlı arttırıyordu.
Ani bir kararla bu konu hakkında Hoseok'a danışmaya karar verdi."H-hoseok h-hyung.B-b-bir ş-şey s-sorabilir m-miyim?"
"Tabii ki! Ah, umarım cevaplayabileceğim bir tür sorudur."
"B-ben.. b-birisini d-d-düşünürk-ken k-kalbim ç-çok hızlı a-a-atıyor.S-Sence n-neden?" Hoseok büyük bir sevinçle oturduğu yerden zıplamaya başladı.
"AAAAAAA SEN AŞIKSIN! KİME AŞIK OLDUN SÖYLE ÇABUK! AAAĞGGGG" Hoseok, o kadar yüksek sesle bağırıyordu ki jungkook, kulaklarını kapamak zorunda kalmıştı.
Hoseok, Jungkook'u o halde gördüğünde kendine çeki düzen verip Jungkook'un yanına oturdu.
"Jungkook, az önceki halimden dolayı özür dilerim." Jungkook, başını iki yana sallayıp önemli olmadığını imâ etti.
"Bak canım, bence bu duygun birisine aşık olmandan kaynaklanıyor.Emin ol ki başka bir ihtimal yok.Aşıksın iştee aaa uzatma."
Jungkook çok şaşırmıştı.O.... daha önce hiç aşık olmamıştı ki?Hem sevgi ćok kötü bir şeyken aşkta öyle miydi? Eğer öyleyse aşık olmak istemiyordu.
"H-hoseok h-hyung.Aşk k-k-kötü b-bir şey m-mi?" Hoseok, anında kafasını iki yana salladı.
"Tabii ki kötü bir şey değil bebeğim.Aşk çok güzel bir şeydir.Bak, sana tavsiyem o kişiye onu sev- yani aşık olduğunu söyle." Bu sefer Jungkook kafasını iki yana salladı.
"O-olmaz. E-eğer s-söyler-rsem, b-beni r-redded-de b-bilir." Hoseok yapmacık bir sinirle konuştu.
"Ah, saçmalama lütfen! seni reddedecek kişi daha annesinin karnından doğmadı! Anladın mı git açıl ona." Jungkook kafasını salladı.Sanırım yapacaktı ama nasıl?
"Ş-şey ama n-nasıl y-yapacağım?"
"ımm, bir düşüneyim.Ona direkt söyleyebilirsin aşık olduğunu veya romantik bir konuşma yapabilirsin ya da... şey"
"N-Ne?"
"Pat diye dudağına yapışabilirsin.Bence en iyisi bu" deyip büyük bir kahkaha patlattı.
Jungkook, biraz utanmıştı.Onu öpme fikri biraz garipti.Sonuçta çoğu erkek kızlardan hoşlanırdı değil mi?
"H-hoseok h-hyung, b-ben en i-iyisi 1. si ni yap-payım." Hoseok kafasını salladı ve Titreyen telefonuna baktı.
"Ah, Jimin mesaj atmış.Evde bir böcek varmıs.Korkmuştur bu salak ben gideyimde kurtarayım onu" Jungkook olumlu anlamda kafasını sallayıp onu kapıya kadar geçirdi.
"Hoşçakal Jungkook, dediklerimi unutma tamam mı? kendine güven! seni asla reddedemez!! bir şey olursa hobişin burda"
Jungkook, hyunguna sarılıp teşekkür etti ve o gidincede kapıyı kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lie °Taekook°
FanficJungkook'un hayatı yalandı.Arkadaşlarının sevgisi(!) anne,babasının gösterdiği sevgi bile yalandı.Kekelediği için kimse konuşmak istemiyordu onunla.Onu bu hayattan kurtaracak bir kişi vardı(?) 'Bilinmeyen beyefendi' olarak bildiği insan, sahidende o...