Çantamı Ron'a fırlattım. "Ron bu çantayı götüne mi sokuyorsun, çöpe mi atıyorsun bilemem! Bir bahane bul Malfoy herhangi bir şeyden şüphe ederse büyük sıçarız!" O sırada Draco kafasını bize çevirmişti. Draco, Blaise ve Pansy bize doğru gelirken, Ron hemen çantamı sırtına taktı.Draco gülümseyerek bizim masaya yaklaşmıştı. Draco sandalye çekmiş ve yanıma oturmuştu. Gülümsedim ve yanına oturdum. Pansy ise Hermione nin yanına oturdu. Ron aklına bir şey gelmiş gibi hızla Blaise ye baktı.
"Harry! Senin kendi çantamı senin çantan ile karıştırmışım! Ben hemen geliyorum!" Draco daha bir şey diyemeden Ron koşarak kantinden çıktı. Rahat bir nefes aldım ama hala yüzük yoktu.
"Harry, bir sorun mu var bir tanem?" Başımı hayır anlamında salladım. Draco ellerimi tuttuğu sırada yüzük parmağımı ovaladı ve rahatsız olduğunu belli eden bir homurtu çıkardı. "Neden yüzüğü hâlâ takmadın?"
Yutkundum ve gözlerimi Hermione ye çevirdim. Hermione de yutkundu. "Ron benim çantamı kendi çantasıyla karıştırdı! Yüzük çantamda kaldı takacağım." Hermione belli etmeden rahat bir nefes aldı. Draco başını salladı. O sırada Zabini ile göz göze geldik. Zabini tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu.
Birinin sandalyesini bizim masamıza sürüyerek çekmesiyle gözlerimi Zabini den ayırdım. Theodore sırıtarak bize daha doğrusu, bana bakıyordu.
"Draco, niye beni beklemedin! Beraber gelirdik!" Draco göz devirip sırıttı. "Çok yavaşsın gerizekalı!" Theodore bana baktı. "Yavaş olup olmadığım konudan konuya değişir tabi." Yaptığı ima ile kusacak gibi hissettim. Theodore, gözlerini Draco ya çevirdi.
"Bu arada profesör Snape seni, Blaise yi ve Pansy'i çağırıyor." Blaise kaşlarını çatarak Theodore ya baktı. "Neden?"
Theodore omuz silkti. "Aptallar dersten hızla çıktınız! Grup ödevinin konusu dağıtıldı! Snape sizinle konuşacakmış!" Draco ofladı ve ayağa kalktı. "Bebeğim biz gidiyoruz, profesör Snape ile konuşup, geleceğim." Gülümsedim ve başımı salladım.
Draco ve Pansy masadan ayrılırken Theodore hala masada oturuyordu. Hermione ye baktım. Bakışımın anlamı 'Draco ve diğerleri gitti mi?' Hermione başını salladığında, Theodore nın kravatından tuttum ve kendime doğru çektim.
"Yüzüğüm nerde? Senin aldığını biliyorum, eğer itiraz edersen bu masanın ayaklarını götüne montelerim Nott!" Fısıldayarak konuşmuştum. Lakin Theodore beni gayet iyi duyuyordu, bunu sırıtmasından anlamıştım.
Theodore, ellerimi tuttu ve bana yaklaşıp kulağıma fısıldadı. "Sana atacağım konuma gelirsen yüzüğü alırsın, tabi bu senin kararın eğer o konuma gelmezsen Draco Malfoy hakkında bazı gerçekleri asla öğrenemeyeceksin."
Theodore ellerimi bırakıp geri çekildi ve sandalyesinden kalkıp sırıtarak kantinden çıktı. Draco Malfoy hakkında bazı gerçekler derken ne demek istedi? Ne gerçeğinden bahsediyordu? Öfkeyle yumruğumu sıktım. İllaki işleri yokuşa sürecekti birisi.
"Ne dedi?" Hermione merakla sorduğunda ona baktım. Yalan söylersem Hermione kesinlikle anlardı. "Yüzüğü atacağı konuma gelirsem alabilirmişim." Hermione'nin kaşlarını öfkeyle çattı. "Ne konumundan bahsediyor! Harry aptal olma! O yüzüğü ondan alabilirsin!"
"Draco hakkında benim bilmediğim ve asla öğrenemeyeceğim bazı gerçekler varmış. Bunun ne olduğunu bilmiyorum ama önemli bir şey olduğunu hissediyorum." Hermione yutkundu. "Tamam bizde geleceğiz o evin yakınında bekleriz." Başımı salladım.
Ayağa kalktım, Hermione de benimle ayağa kalktı. Kantin çıkışına doğru yürürken Cedric yanımızdan geçmişti. Cedric beni görünce gözleri büyümüştü iki saniyeliğine göz göze geldik. Sonrada Cedric'i tanımıyormuş gibi önüme döndüm. Artık benim arkadaşım değildi. Benden hoşlanan birisi ile arkadaş olamazdım, ona ümit veremezdim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Vita Drarry (YARIDA BIRAKILMIŞTIR)
FanficDraco okulun en popüler çocuklarından birisiydi. Yakışıklıydı, çekiciydi, zeki bir gençti ama bunun yanı sıra onu popüler yapan başka bir şey daha vardı. Draco deltaydı. Yüzyılda bir gelen delta. Harry, Draco dan nefret ederdi, ikisinin sürekli kavg...