0.1

326 26 69
                                    

siktiğim londra'sı...

geçen çarşamba bir gece kulübünde çıkardığım olay nedeniyle babam beni bu siktiğim şehre yollamıştı ve şimdi bavulumu aptal çakıl taşlarının üzerinde yürürken arkamda sürüklüyordum.

tanrı aşkına! kredi kartıma birkaç hafta el koyup beni cezalandırabilecekken beni neden denizaşırı bir ülkeye yollamıştı ki!?

iç geçirip okulun büyük kampüsünde bulunan eski binanın içine girmiştim. geniş koridor bomboştu, yankılanan tek ses bavulumu sürüklerken çıkan sesti.

sanırım herkes dersteydi...

uzun koridorda ilerleyip binanın merdivenlerinin önüne gelmiştim. asılı olan kat planına bakıp müdürün odasının yerini öğrendikten sonra elimdeki aptal bavulla birlikte iki kat yukarı çıkmıştım.

kesik nefesimi düzelttikten sonra tam karşımdaki büyük kapıyı tıklatıp içeri girmiştim.

"merhaba bay williams, ben dusan tadic. ba-"

orta yaşlı sarışın adam lafımı bitirmeme bile izin vermeden konuşmaya başlamıştı. "ah merhaba dusan! geçtiğimiz perşembe babanla konuşmuştum. ben de senin gelmeni bekliyordum. yolculuğun nasıldı?"

"şey... iyi."

ne dememi bekliyordu ki? ah gerçekten buna daha fazla katlanmak istemiyordum. bir an önce bana odamı göstermeleri gerekiyordu.

"güzel buna sevindim. otur lütfen. sana okulumuzu tanıtması için aynı sınıfta olduğun öğrencilerden birini çağıracağım." derken eliyle masasının önündeki koltukları işaret etmişti. başımla onayladıktan sonra bavulumu bir köşeye bırakıp koltuklara oturmuştum.

bay williams, kısa bir telefon görüşmesinin ardından tekrar bana dönmüştü. "öğrenci işlerindeki sorumlu bayan rutherford'la görüştüm. sana ders programını mail olarak yollayacak. yatakhanedeki odan da hazır. derslerden sonra oda arkadaşınla tanışırsın." dediği anda kapı çalınıp içeri sarışın, orta boylu bir kız girmişti.

"merhaba bay williams! beni çağırmışsınız."

"merhaba nora, bu dusan." diyerek beni gösterdikten sonra devam etmişti. "okulumuza bugün kaydoldu. aynı sınıfta olacaksınız, ona okulu gezdirebilir misin?" diye sormuştu.

sarışın, başıyla onaylayıp "tabii." dedikten sonra bana dönüp elini uzatmıştı. "memnun oldum dusan. istersen çıkalım." demişti.

uzattığı eli sıktıktan sonra başımla onaylayıp bay williams'a dönmüştüm. "izninizle." dedikten sonra bavulumu alıp nora'yla birlikte odadan çıkmıştım.

"istersen seni önce yatakhaneye götüreyim. bavulunu bırakıp daha rahat gezeriz." dediğinde başımla onaylamıştım.

binadan çıktıktan sonra geniş bahçede kısa bir yürüyüşün ardından yatakhaneye varmıştık.

nora'yla birlikte geçirdiğim yaklaşık yirmi dakikada onun avusturyalı olduğunu, ailesi sürekli işleriyle meşgul olduğu için yatılı okulda okuduğunu öğrenmiştim. ve elbette ne kadar çok konuştuğunu da dolaylı yoldan öğrenmiştim.

nora, yatakhanenin girişinde bulunan danışma bölümündeki kadına "merhaba maddy! seni yeni öğrencimizle tanıştıracaktım ve oda numarasını öğrenmek istiyorduk..." dedikten sonra beni işaret edip "bu dusan, okula bugün geldi." demişti.

kadın bana baktıktan sonra "dusan tadic, değil mi?" dediğinde başımla onaylamıştım.

"dusan, oda numaran 309." dedikten sonra bir kart ve anahtar vermişti. "bunlar da oda kartın ve dolap anahtarın. aramıza hoşgeldin." dedikten sonra gülümsemişti.

AGORA HILLS || bxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin