Perdeden süzülerek kapalı gözlerimin üstüne düşen güneş ışıklarıyla uyandım. Üzerimdeki incecik yorganı kaldırdım, hâlâ gözlerimi acmamıştım. Yanımda komodinin üzerinde duran telefonuma uzandım. Yatağımda yatarken mesajlara bakıyordum, Asel "beni ara" yazmıştı. Acelem olmadığı için önce tuvalete gittim. Çıktığımda Asel'i aradım:
"Kanka naber ya nasılsın."
"İyiyim kanka ara yazmışsın uyuyordum efendim."
"He kanka akşam parti var da gelmek istersen seni alabilirim."
"Nerede olacak."
"Bizim şirketin altında bir bar var orayı tutmuş patronumuz arkadaşlarınızı davet edebilirsiniz dedi."
"Sizin şirket mi saat kaçta olacak ona göre gelirim valla çok geçse gelmem."
"Yok yok 6 da başlıyor bugün zaten tatil ilan etti patron, ben seni 5.30'da almaya gelirim."
"Tamam kanka olur."
Telefonu kapattım ve saate baktım 12.45. Uyandığımdan beri İbo'yu görmemişdim. Mutfağa gittim İbo banada yemek hazırlamıştı.
"Ya İbo sen muhteşemsin ya."
"Lafı mı olur ben yedim sen ye, ben dışarı çıkacağım birazdan."
"Tamam canım görüşürüz."
İbo'yu 8 yıldır tanıyorum en yakın arkadaşım ve ev arkadaşım bütün giderleri paylaşıyoruz. Yemeğimi yedim ve 1.5 saat kitap okuduktan sonra saate baktım saat 2.37'ydi hemen hazırlanmaya başladım.
Çok makyaj yapmayı sevmediğim için yüzüme fondöten dudaklarıma da ruj sürdükten sonra hazırdım. Simsiyah bir elbise, beyaz bir bileklik ve çanta giyeceğim şeyler bunlardı çok sade gelebilir ancak abartılı şeyleri çok sevmem.Saat 3.30 oluyordu ancak evde çok sıkıldığım için dışarı çıkmaya karar verdim ve zaten evime 10 dk mesafede büyük bir AVM vardı.
Asel'i beklerken orada bekleyebilirdim. Asel'e mesaj attım"Ben AVM'ye geçtim oradan alırsın aşko.". Beklerken bir cafeye oturdum ve her zamanki klasiğim americano söyledim. Instagram'da
Dolaşırken Asel aradı:"Efendim aşko geldin mi."
"Geldim geldim hadi çık."
Dışarıda Mini Cooper'ının içinden bana el sallayıp kornaya basıyordu. Arabanın içine girdiğimde.
"Yetişir miyiz ya Asel tam da iş çıkışına denk geleceğiz."
"Sen rahat ol canım yetişiriz."
Dediğim gibi oldu ve anca 6.30'da varabildik. Bara doğru yürümeye başladık. İçeri girdiğimizde dağ gibi bir adama çarptım. Benden çok daha uzundu, kafamı yukarı kaldırdığımda
siyah saçlı, yakışıklı, sert bakışlı ve benden yasça daha büyük birini görünce heyecandan sesim titreyerek:"P-Pardon."
"Küçük hanım önüne baksan iyi edersin az kalsın viskimi döküyordun."
Hiç bir şey demeden yoluma devam ettim Asel'e hemen:
"Bu adam kimdi ya?"
"O mu? Kız o bizim patron ya."
"Patron mu Holding'in patronu mu?"
"Evet."
Şaşırmıştım adam adeta bunun için doğmuştu. Onu gördüğüm anda benim olması gerektiğini anladım.
Ay elmalı turtalarım çok heyecanlandım umarım beğenirsiniz. Haftaya yeni bölüm gelecek vakit buldukça yazacağım. Sizce ne olacak yorumlara bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Vampir Mafya Patronum (+18)
ChickLitBen Aleyna şu an yılmaz holdingde sekreterlik yapıyorum arkadaşım Asel sayesinde bu işe alındım ancak bu benim için iyi bir şey miydi?