12. Kattaki ofisime gittim. Hala az önce yaşananların etkisindeydim, fakat artık 30 kat aşağıda olduğumdan biraz daha güvende hissediyordum. Savaş Bey'in neden bu kadar sert davrandığını hala çözemiyorum, otoritesini göstermek için mi acaba? Çünkü eğer öyleyse gerçekten bu işte başarılı...
Zaman geçti, akşam oldu. Sekreterlik işine gittikçe daha da alıştım. Belki de yeniyim diye bana fazla yüklenmiyorlardır, bilemiyorum. Şirketten çıktım, Asel de beni dışarıda bekliyordu.
"Hadi gel, seni evine bırakayım" dedi.
Ama şimdi eve gitmek istemiyordum nedense.
" Bir iki şişe bira yuvarlamaya ne dersin?" diye soruverdim.Asel de bunu benden duymaya şaşırmış görünüyordu.
"Ooo senden pek sık gelmez bu öneri, tamam haydi gel."Dedi ve benim evime de fazla uzak olmayan iyi bir bara gittik.
Biraz düşündüm ne alsam diye, sonra bir tane Corona alayım dedim. Asel de gülerek aynısından istedi. Heralde bana ayak uydurmak adına fazla sert bir şey içmemek istiyor o da. Her neyse zaman geçti öyle, oradan buradan konuştuk, Savaş Bey ile olan olaylardan da bahsettim. O da bana dedi ki:"Çok kafaya takma, sert biri olsa da Savaş Bey nazik biridir. Hatta benden söylemesin, sana karşı normalden de nazik duruyor."
Bu gerçekten düşündürücüydü. Savaş Bey ha, bana karşı daha nazik...
Asel gülümseyerek "Biraz kızardın mı bana mı öyle geldi?" dedi
Ben de o dediğinde farkettim, gerçekten utandım fakat bunu gizlemek adına sakince:
"Y-Yok be sana öyle geliyor, belki alkoldendir." dedim.
Asel de yine, bu sefer daha da net sırıtarak
"Hmm, öyle olsun bakalım" dedi
Bu konuşmadan hemen sonra da kalktık. Asel'e zaten eve çok yakın olduğumu ve yürümek istediğimi söyledim. Başta biraz diretti ama sonra tamam dedi. Zaten hafif şeyler içtiğimizden, üstüne bir de Asel alkole karşı benden daha toleranslıydı. Sarhoş falan değildi yani rahatça arabasını sürebilirdi. Vedalaştık ve ikimiz de yolumuza gittik.Yolda yürüyordum. Eve yaklaşık 10 - 15 dakika uzaklıklaydım. Etraf her zamanki gibiydi sadece hava daha yeni kararmıştı.
Fakat nedense içimde, çok derinlerde kötü bir his vardı. Fakat çok umursamadım, en fazla ne olabilirdi ki?Yürümeye devam ettim. Fakat artık etraf her zamankinden farklıydı. Sanki etrafta hiç kimse kalmamıştı. Bir an durdum, biraz ürkmüştüm ama yürümeye devam ettim. Sonra arkamdan bir araba gelmeye başladı.
Başta etrafta başka bir insan gördüğümden iyi hissettim fakat araba bana yaklaştıkça daha da ürpermeye başladım. Fakat asıl korkunç olay, araba durduğunda oldu.
Hemen bir sıkıntı olduğunu farkettim ve tüm gücümle koşmaya başladım. Koşarken ise bir anda kolumun arkasında keskin bir acı hissettim ve başım dönmeye başladı. Yere yığılmadan hemen önce koluma saplanmış dartı farkettim.
Yere yığılmıştım. Gözlerimi zar zor açık tutuyordum, yerdeyken göz ucumla bir şey gördüm. Uzun boylu ve simsiyah bir suretti, takım elbise içinde gibi duruyordu.
Arkasında da yine takım elbiseli bir sürü adam duruyor gibiydi. Bayılmadan önce en son hatırladığım şey ise, bu uzun boylu adamın sert bir ses tonuyla söyledikleriydi."Demek Savaş'ın yeni oyuncağı sensin, memnun oldum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Vampir Mafya Patronum (+18)
ChickLitBen Aleyna şu an yılmaz holdingde sekreterlik yapıyorum arkadaşım Asel sayesinde bu işe alındım ancak bu benim için iyi bir şey miydi?