Partiden çıkalı yaklaşık 2 saat olmuştu, evdeydim ve gece yarısı beni uykusuzluk tutmuştu. Gitsem mi gitmesem mi çok arada kalmıştım ama zorundaymışım gibi hissediyordum. Kendimi ona kanıtlamalıydım ve tek seçeneğin ben olduğunu ona göstermeliydim.
Sabah 7'de uyandım. Uykusuzluğun verdiği üşengeçlik ile tuvalete sürüne sürüne gittim. Yaklaşık 2 saat sonra orada olmam gerekiyordu. Bu adamın tuhaf olduğunu düşünmeye başladım çünkü saat 9 da toplantının ne işi var. Neyse Aleyna sakin olmalısın.
2 saat kalmasına rağmen hazırlanmaya başladım. Siyah elbisemin üzerine kombinime uyacak şık bir kolye ekledim. Annemden kalan bir kolye olduğu için de bu önemli güne bir anlam katıyordu. Güzel bir metal saat takıp makyajımı yaptım. Yarım saat sonra tamamen hazırdım.
Asel'i aradığımda telefonunu açmadı. Birkaç defa aradıktan sonra mesaj attı ve hasta olduğundan dolayı gelemeyeceğini söyledi. NASIL YANİ !?!?!
Evet Aleyna oraya tek gitmek zorundasın. Şimdi iş üstüne iş çıkmıştı. Her şey üstüme geliyor gibi hissettim. Ama bu kadar hazırlığı bir kenara atıp görüşmeyi iptal edemezdim. Oraya cidden tek başıma gitmeliydim.
1 saat sonra Holding binasının önündeydim. Savaş Bey'in içeride olup olmadığını bilmiyordum. Esen hafif rüzgara karşı saçımı düzelterek giriş kapısından derin bir nefes alarak içeri girdim.
Danışmanlığa doğru yürüdüm ve masanın önünde uğraştığı telefonu yüzünden beni farketmeyen kadına seslendim."Merhaba. Ben Savaş Bey ile olan görüşmeme gelmiştim"
Kadın aniden seslenmem sonrası biraz korksa da çok bozuntuya vermeden bilgisayarına döndü.
"Tabi hemen kontrol ediyorum. Adınız?"
"Aleyna"
"Aleyna Kiraz değil mi efendim?"
"Evet"
"Peki Aleyna hanım 42.katta Savaş Bey'in odasına geçebilirsiniz. Ama hızlı olmanızı tavsiye ederim çünkü görüşmenize 15 dakika geç kalmışsınız. Savaş bey geç kalanları hiç sevmez."
Dediğinden sonra dehşete düştüm. Bana saat 9 da toplantının olacağını söylemişti ama saat daha 8.30 du.
Fakat şikayet etmem bir şeyi düzeltmeyeceği için asansörle hemen 42. kata çıktım. Savaş Beyin kapısı açıktı. Daha kapının önüne çıkmadan içeriden sesler gelmeye başladı.
"Görüşmeye geç kaldın"
Beni nereden görmüştü? Bu adamdan gittikçe korkmaya başlamıştım. Bozuntuya vermeden kapıyı çalıp içeri girdim.
" Sizi beklettiğim için kusura bakmayın Savaş Bey. Saati karıştırdığım için geç kaldım."
"Bir daha olmasın. Otur şöyle."
Sıkıntılı bir nefes çekip işaret ettiği koltuğun tam karşısındaki koltuğa oturdum.Bu şekilde emrivaki konuşması ona karşı daha fazla kin beslememe sebep olmuştu. Kendini ne zannediyordu ki!
"Şu koltuğa otur demiştim ama neyse. İlk günün olduğu için seni bağışlıyorum."
Bozulan sinirlerime hakim olmaya çalışarak dinlemeye devam ettim.
"Bugünden itibaren her gün saat 8 gibi ofisinde olacaksın. Gönderdiğim dosyaları en geç öğle vaktine kadar bana geri yollayacaksın. Öğle yemeği 1 gibi başlıyor. Yemeğini hemen alt kattaki yemekhaneden alabilirsin. Çıkışın saat akşam 9 gibi olacak."
Erken saatlerde işe başlayacaktım, belki hiç beğenmeyeceğim yemekleri yemek zorunda kalacaktım ve en kötüsü de neredeyse gece vaktine işten çıkacaktım. Bu adam benimle dalga mı geçiyordu! O saatte eve nasıl dönmemi bekliyor!
"Bu yaptığınız şey çok abartı Savaş bey. Buraya kadar sabrettim ama akşam 9 da eve gitmem neredeyse imkansız. Ben burayı 1 saatte zor buldum ama siz beni bile düşünmeden gece vakti eve gidebileceğimi düşünüyorsunuz. Benim için bu görüşme bitmiştir. Ben gidiyorum!"
Ayağa kalkmamla birlikte Savaş gülmeye başladı. Bu adamın tüm bunları bilerek yaptığını düşünmeye başladım.
"Anlaşmamıza sevindim. O zaman şöyle yapalım. Birçok çalışanımız saat 6 gibi çıkıyor. Akşam 9 gibi de ben çıkış yapıyorum. Seni eve bırakırım ben de oradan eve dönerim."
Yuh Artık! Bir de senin evinde kalayım tam olsun bari. Manyak mı bu adam ya!?!
"Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz Savaş Bey?"
"Yoo. Çok ciddiyim."
"Böyle bir şey hayatta olmaz. Ben tanımadığım bir insanla gece yarısı aynı arabada ne yapıcam ya. Sapık mısınız siz?"
"Gece yarısı holdingin önünde tek bırakmadığıma şükret. O zaman görürdüm seni."
"Yeter artık ben gidiyorum."
Çantamı sehpadan aldığım sırada Savaş sinirle ayağa kalktı ve masadaki sürahiyi yere fırlattı. Dehşete uğramıştım. Tüm hali kırmızı bir sıvıyla kaplandı . Bu adam cidden manyak.
Hiçbir şey olmamış gibi sinirli yüzünde birden bir gülümseme belirdi ve yanıma gelip elimi sıktı.
"O zaman yarın saat 8'de görüşürüz Aleyna. Seni sabırsızlıkla bekliyor olacağım."
Ofisten apar topar çıktığım gibi taksiyi çağırıp eve gittim. Sinirden hüngür hüngür ağlıyordum ve duvarlara vurmak istiyordum. Aklıma Asel'i aramak geldi. Uzun zamandan beri şarjı bitmiş olan telefonumu açtım ve Asel'in bana mesaj attığını gördüm.Yeni işim için şans dilemişti ve benim adına çok sevindiğini yazmıştı.
Artık kaçış yolum yoktu. Ya onun olacaktım ya da onun olacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Vampir Mafya Patronum (+18)
Chick-LitBen Aleyna şu an yılmaz holdingde sekreterlik yapıyorum arkadaşım Asel sayesinde bu işe alındım ancak bu benim için iyi bir şey miydi?