Ellerini beline yerleştirip nefes nefese sakinleşmeye çalıştı bir süre genç oğlan. Karşısındaki duvarda boydan boya olan aynadan kendine bakıp yüzünü buruşturdu. Bu gün kendini çok yormuştu ve başı da ağrıyordu.
Yakında yeni şarkısı çıkacaktı ve fanlarının beklentilerini karşılamak için çok çalışıyordu. Geceleri yazdığı güzel şarkısının ses kayıtları alınmış, klip ise çoktan bitmişti.
Dans karaografisini biliyor olsa dahi çok fazla çalışıp dansını daha iyi yapmak istiyordu. Ne kadar yorulduğunu düşünmeyerek çalışmaya devam etti.
Ta ki yorgunluktan yere uzanıp tavanı izlemeye başlayana kadar. Hızlı hareketler ve çalışma ile kalbi hızlı hızlı atıyor iken aynı zamanda da göğsü şiddetle inip kalkıyordu.
Elinin birini kalbine koyarak sakinleşene kadar uzandı yerde. Daha sonra kalkıp suyunu içti ve telefonunda sosyal medyada bakınmaya başladı.
Bir süre video izlese de canı sıkılmıştı ve uygulamadan çıkacağı sırada karşısına çıkan makale ile duraksadı ve okumaya başladı.
'Koredeki en büyük şirketin sahibi olan Lee Minho ve İdol Han Jisung' un arasındaki ilişki hakkında yeni bilgiler... Devamını oku. '
"Bu da ne böyle?"
Anlam veremeyerek baktı elindeki telefona. Makalenin tamamını okuduğunda ise ufak çaplı bir şok geçirdi. Ağzı kendine bağımsız bir şekilde açılırken eli ile ağzını kapadı.
"Lee Minho ile mi sevgiliymişim?"
Bakışlarını yanındaki menajerinde gezdirip tekrar telefonunda başka makale ve ya video olup olmadığına bakmaya başladı. Karşısına çıkan bir kaç videoyu izledi ve yorumları okumaya başladı.
Yorumlar;
Seelagyt:Çok tatlı olacaklarına eminim.
Kikipon:Yok mu evlenmeleri falan
Lisorpah:Lee Minho ve Han Jisung mu? Minho gibi biri ona bakmaz bile.
Devamını oku...
Telefonunu kapatıp cebine koydu. Gördüğü yorumlardan hem bir şey anlamamıştı hem de son okuduğu yorum onu üzmüştü.
Başını cam yaslayarak dışarıyı izlemeye ve sanki onları takip ediyormuş gibi olan aya bakmaya başladı.
Son günlerde yorgunluktan uyuya kalıyordu ve yemek yemeye dahi vakti olmuyordu. Her ne kadar programına dikkat etse de öğünlerini atlamak zorunda kalıyordu bu da kilo vermesine ve güçsüz düşmesine sebep oluyordu.
"Hey, sessiz olmana alışkın değilim."
Kıkırdayarak başını camdan ayırdı ve yanındaki bedene çevirdi. Gülümseyerek yola bakan menajerinin omzuna vurdu hafifçe.
"Konuşunca da 'çok konuşuyorsun Jisung' oluyorum. Bak ne güzel sessiz sakin eve gidiyoruz, bana takılma da yoluna devam et sen."
Menajer Seojun camı açıp içeriye serin havanın girmesine izin verirken ön cebindeki sigara kutusunu çıkardı. Zehirli dalların arasından bir tane alıp kutuyu geri cebine koydu.
Jisung yüzünü buruşturup onun çakmağa uzanan elini tuttu ve ondan önce aldı çakmağı.
"Hyung içme şu iğrenç şeyi, bırak artık ya."
"Jisung, çakmağı ver."
Genç oğlan dudak büzerek uzattı ona çakmağı. İstemiyordu içmesini ve bağımlı olmasını. Fakat Seojun çok uzun zamandır içiyordu sigarayı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unique Love | Minsung
Fanfiction"Yeter! Sevgili değiliz diyorum ya?" "Çekingendir o biraz ya... ;)"