Unique Love | Minsung

0.6

Jisung, derin nefesler alarak sakinleşmeye çalışırken Minho'nun kollarından tutarak kendine çekti. Üzerine uzamasını sağlayıp kollarını boynuna doladı. Sıcak göğüsleri bir birine temas ediyor ve her ikisinin de kalbi çok hızlı atıyordu.

Minho ağırlığını tam olarak vermeyecek şekilde uzandı ve başını sizlerle dolu olan boyuna gömdü, Jisung'un güzel kokusunu içine çekip gülümsedi.

Sessiz ve huzurlu geçen dakikaların ardından Jisung parmaklarını üzerindeki bedenin sırtında gezdirdi. Ara ara parmak uçları kendinin yaptığı çiziklere denk geliyordu.

Minho hâlâ içinde olduğu bedenin saçlarını okşadı. Jisung'un mayışmış bedenini güzelce temizlemesi gerektiğini bildiği için kalkmaya yeltendi ama Jisung engel olarak daha sıkı sarıldı.

"Biraz böyle kalsak?"

Kısılmış, boğuk sesi ne kadar yorgun olduğunu söylüyordu adeta. Bedeni fazla zevk ve haz ile uyumuştu adeta. Yürüyüp yürümeyeceği ise belli değildi. Bacakları tutuyor olsa da gevşemiş ve bedeni gibi uyumuştu. Zaten kalçasındaki ağrı onun için yeterliydi.

Tüm bunları düşünmeyi bırakıp kollarını doladığı bedenin erkeksi kokusunu içine çekti. Tıpkı bir parfüm gibi sert, erkeksi bir kokusu vardı. Bu koku şimdiden oldukça hoşuna gitmişti.

Minho üzerinde ve içinde olduğu bedenin saçlarını okşarken diğer eli ile okşadı küçüğünün yanağını. Jisung kapandığı gözlerini açtı ve hemen yakınında olan yüzü inceledi.

Gözleri kapalı olsa da kedi gibi olan yapısı kendini belli ediyordu, keskin burnu ve güzel kızıl dudakları da herşeyi gibi mükemmeldi.

Minho daha fazla ağırlık olmamak için geri çekildi ve kalktı, içinde olduğu delikten kendini çıkardı ve sıcak menilerin Jisung'un kalçalarından yatağa akmasına sebep oldu.

Jisung içinden çıkan penis ile istemsizce sıvladı. Rahatlayan duvarları hareket etmiyor olmasına rağmen ağrıyordu ve keskin bir sıvı istila etmişti.

Minho küçüğünün temizlenmesi gerektiğini düşündüğü için konuştu.

"Banyo yapmalısın."

Jisung derin sesli Minho'yu bir kaç saniye bakıp başını salladı. Boğazında çığlık atmak, inlemek sebebi ile ağrıyordu şimdi.

Minho yataktan çıktı ve odasındaki büyük banyosuna ilerledi. İçeriye girip geniş küvetinin dolması için suyu açtı. Sıcaklık derecesini ayarlıyıp odasına döndü.

Küçüğünün ağırlaşmış gözlerine bir kaç saniye bakıp odasındaki büyük dolaba ilerledi. Küçüğü için temiz bir bornoz çıkarıp yatağın yanına geldi.

Uzanıyor olan bedenin dizlerinin altından ve belinden tutarak kucağına aldı ve banyoya geldi. Jisung daha kendi hareket etmeden bedenindeki ağrılar kendilerini belli etti. Yüzünü buruşturdu ve başını büyüğünün omzuna koydu.

Minho onun saçlarının arasına minik bir öpücük bırakıp yavaşça kucağındaki çocuğu küvete bıraktı. Jisung kalçasının küvetin tabanı ile temas etmesi yüzünü daha da buruşturmasına sebep oldu ve büyüğünün kolunu sıktı.

Minho, neden bu kafa canının yandığa anlam veremedi ve derince nefes aldı. Jisung'un ona attığı tatlı ve şirin bakışlar ile birlikte kendisini küvetin içine, Jisung'un arkasına bıraktı.

Jisung direkt olarak sırtını Minho'nun geniş ve kaslı göğsüne yasladı. Bedenindeki ağrılar biraz da olsa azalmış ve rahatlamıştı.

Minho bir kolunu küçüğünün beline doladı, diğeri ile de omzuna yaslanmış olan başı okşadı. Jisung rahatlamanın verdiği hisle uyumak istedi ama buradan gitmesi gerektiğini farkındaydı.