Minho arabayı çalıştırdığı anda cebimden kulaklığımı çıkardım ve taktım onu önemsiyor gibi görünmek istemiyordum. Nedenini her ne kadar bilmesemde kendime aşık olmayı yediremiyordum.
Minho arabayı kullanırken en sevdiğim şarkılardan birini açtım. Son ses açtığımda kulaklıktan ses gittiğini tamamen unutmuştum.
Gözlerimi kapatmış müziğin tadını çıkarırken Minh O'nun kolumu dürtmesiyle uyandım.
-Dinlediğin şarkıyı dinliyorum en sevdiğim şarkılardan biri.
-Ne güzel işte müzik zevkimiz ortak desene!
-İzin verirsen arabaya bağlan müzik açalım.
Böyle fikirleri hem sevmişimdir zaten reddetmek gibi bir lüksüm yok.
-Bana uyar.
Arabanın Bluetooth özelliğine bağlandım ve son ses müzik açtım. İkimizde mırıldandığımız sırada şarkının nakarat kısmı geldi, ikimizde aynı anda aynı şeyi söyledik.
-I WANNA BE YOURS!
İkimizde bunu aynı anda söyleyince kızarmama engel olamıyordum yanaklarım kızarıyordu. Ve elimden hiç bir şey gelmiyordu.
Kafamı cama doğru çevirdim ve kızarmamı engellemeye çalıştım kendi kendime "Sırası değil!" diye içimden söyleniyordum. Ben düşüncelere dalmışken bir yol kenarında durduğumuz fark ettim.
-Minho geldik mi?
-Hayır sadece sana söylemem gereken önemli şeyler var.
-Ne gibi?
-Tanıştığımızdan, çocukluğumuzdan beri senden hoşlanıyorum, seni asla unutamadım Jisung anılarda kalmana izin veremezdim, seninle geçmiş değil gelecek olmak istiyorum... Benimle çıkar mısın Jisung?
-Saçmalıyorsun! Seni unuttum Minho çok uzun zaman sonra bir anda ortaya çıkıp seninle sevgili olmamı isteyemezsin!
-Haklısın...
Minho arabadan indi ve yolun kenarında kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Ağzımdan çıkan sözcüklerin içimden geçenle alakası bile yoktu neden salak gibi bunları söyledim ki gidip gönlünü almaya lazım.
Arabadan indim ve hızlıca yanına gittim, arkasında durdum ve en iyisinin ona sarılmak olduğunu fark ettim.
Hafifçe arkasından sarıldım ve kokusunu içime çektim, kokusu hala aynıydı çok güzel kokuyordu. Beni kendisinden ayırdı ve bana döndü, gözleri dolmuştu beni sıkıca kollarının arasına aldı ona karşılık verdim ve sarıldım.
-Minho az önce söylediklerim doğru değildi cidden o an ne diyeceğimi şaşırdım bende... Bende seni seviyorum.
Minho hafifçe ellerini çeneme götürdü ve kafamı kaldırdı.
-Yani bu evet demek mi Jisung?
-Evet...
Minho bana yaklaştı ve dudaklarını dudaklarımla buluşturdu, sakin ve kendinden emin bir şekilde beni öpmeye başladı. Kollarımı onun boynuna doladım ve beni öpmesine izin verdim.
-Seni cidden çok özledim Minho. Hemde çok.
-Bende seni Jisung bundan emin olabilirsin.
Minho beni kendine yasladı ve saçlarımı okşamaya başladı onun küçük kızı gibi hissediyordum bana destek veren yanımda olan en özel insandı o.
-Minho.
-Efendim güzelim.
-O kumarhaneye benim için geldin biliyorum ama nasıl o kadar iyi oynadın?
-Çünkü bu benim işim sevgilim.
-Nasıl yani?
-Gizli bir örgütte çalışıyorum ama güvendeyiz merak etme.
-Ne örgütünden bahsediyorsun Minho dediklerini kulakların duyuyor mu?
-Anlatacağım bebeğim ama önce oturacak bir yere gidelim.
-Tamam sevgilim.
