7. Bölüm (Yarı Final)

24 1 1
                                    

Arabaya ilerledik ve bindik.

-Minho nereye gideceğiz?

-Çok güzel bir yer biliyorum bir piknik alanı.

-Hadi gidelim!

Minho arabayı çalıştırdığında Bluetootha bağlandım ve tekrar şarkımızı açtım.

Güle oynaya gidiyorduk ve ona ne olursa olsun güvendiğimi hissediyordum. Uykum gelmişti yavaş yavaş gözlerim kapandı.

Büyük ihtimal yarım saat sonra sevgilim Minho'nun sesiyle uyandım.

-Sevgilim. Kalma zamanı geldik.

Gözlerimi açtığımda bol yeşillikli güzel bir piknik alanındaydık. Her yer yemyeşildi insan ferahlıyordu.

-Minho burası çok güzel!

-Hadi inelim bebeğim.

Minho'yla indikten sonra kuytu köşede güzel bir masa seçtik Minho bir telefon etti ve 1 dakika içerisinde yanımıza bir adam geldi.

-Efendim Minho?

-Burada tek bağlantım sensin buraya servis aç diyecektim kız arkadaşımla geldim.

-Emredersin.

Adam gittikten sonra Minho'ya döndüm.

-Sevgilim, o kimdi?

-Çalıştığım yerde bir dost. İçecekler gelsin sana anlatacağım.

-Tamam.

İkimizde Minho'nun dostunu bekliyorduk çok merak ediyordum olanları.

Servis sandığımdan daha hızlı olmuştu Minho'nun dostum dediği şahıs bir kaç dakika içerisinde masayı donatmıştı. Ama adamın garip hareketleri sürekli ağaçlara bakması beni tedirgin ediyordu.

Minho söze girmek için ağzını açtığında gelen silah sesiyle yerimden zıpladım. Minho'nun bağırışı beni daha çok korkutuyordu.

-OROSPU ÇOCUKLARI BIRAKIN SEVGİLİMLE ZAMAN GEÇİREYİM ŞİMDİ Mİ BULASINIZ TUTTU BENİ!

-Minho bunlar kim ne oluyor korkuyorum.

O an bize suikast düzenlendiğini anlamıştım sevgilimi benden almak istiyorlardı kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyor ve beni daha da tedirgin ediyordu.

-JİSUNG KALK BU SİKİK YERDEN GİTMEMİZ LAZIM!

Minho ayağa kalktı ve elimi tutup çekiştirmeye başladı. Hızla ayağa kalktım ve ikimizde aynı anda arabaya koşmaya başladık.

-MİNHO KORKUYORUM!

Arkamızdan gelen ayak sesleri çoğaldıkça bu bok çukurundan çıkamayacağımızı ve birimizin kendini feda etmesi gerektiğini anlıyordum.

Korkuyordum yalan yok. Ölümden korkuyordum. Minho'yu kaybetmekten ölesiye korkuyordum. Ama birini seçmem gerekirse ölümü tercih ederim.

Arabanın önüne geldiğimizde zamanımızın olmadığını fark etmiştim, Minho arabayı açmaya çalışırken yanında duruyor ve onu biraz olsun rahatlatmaya çalışıyordum.

-JİSUNG SENİ ÇOK SEVİYORUM BUNU ASLA UNUTMA!

Minho bir anda beni önüne aldı ve adamlar arkasında kaldı.

-Özür dilerim Jisung hem de çok özür dilerim seninle daha fazla vakit geçiremediğim için ve yalnız bıraktığım için çok özür dilerim!

Dudakları dudaklarımla buluştuğunda bunun bir veda öpücüğü olduğunu anlamıştım, bu sondu belki de bir daha hiç tekrarı olmayacaktı. Hiç... Gelen iki el ateş sesi ile tüylerim diken diken olmuştu.

Minho ise yere yığılmıştı ve bilinci kapanmak üzereydi, yere çöktüm ve içimde her ne varsa boşalttım. Ağladım. Küfrettim. Kendimi kaybetmek üzereydim, belki de kaybetmiştim.

-MİNHO LÜTFEN UYAN! BIRAKMA BENİ LÜTFEN! NOLUR SENDE GİTME SEVGİLİM LÜTFEN!

Minho'ya sarıldım deliler gibi ağlıyordum, sanki ağlamam onu geri getirecek gibi...
Minho ölmüştü.
Minho benim için kendini feda etmişti...
Ben onsuz yaşayamazdım.

O an kendime yemin ettim,

-Sevgilim, herşeyi öğreneceğim ve intikamnı en acı şekilde alacağım gerekirse senin için elimi kana bulayacağım. Yemin ederim!
Ve şuan bunun tam sırası.

Ayağa kalktım ve şişmiş gözlerimle karşımda Minho'nun dostum dediği adamı gördüm. Elindeki silah yere düşmüştü, arkasındaki yaklaşık 8 elemanı gördüğümde kendimden emin bir şekilde ilerlemeye başladım.

-Siz!
Sizi orospu çocukları.
Ben Han Jisung sevgilimin ölümünün intikamını hepinizden teker teker alacağım gerekirse... Canınızla.



KENDİM AĞLADIM YA ÇOK AĞIR OLDUUU 🤍

Kumarbaz /minsung ficHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin