5.BÖLÜM "AFİŞ ÇEKİMİ"

180 23 4
                                    

Uzun bölüm dediniz, bende yazdım. Doya doya okuyun çünkü ben yazarken çok eğlendim.

***

Araba vardığımızın işaretini vermek istermiş gibi yavaşça durduğunda, koluma yapışmış, ağzını kör sineklerin yuvası misali açmış şekilde uykuya dalan Cemreyi dürttüm.

"Kalk artık geldik." dediğimde irkilerek göz kapaklarını açtı. Başını ağır ağır kolumdan çektiğinde eşyalarımı almak için ayağa kalktım.

Bir yandan kolumun uyuşukluğu geçmesi için ovuştururken bir yandan da park etmeye çalışan servisin içinde ayakta kalmaya çalışıyordum.

Sanırım sağ kolumu hissetmiyordum.

Lakin ani frenle dengem sarsıldığında, bacaklarım birbirine dolandı ve zeminle buluşmam saliselerimi aldı.

Burnumun ucundaki zeminle bakıştıktan sonra hızlıca kalkmaya çalıştım. Kalkarken küfürlerimi de beraberimde götürüyordum. "Uyandığımda küfürlerini hissetmek harika ya." diyerek yeni uyanmasının huysuzluğuyla söylenen Cemreye göz devirdim.

O ise bu hareketime karşı bir şey demeyerek rujunu sürmeye devam etti. Araba sonunda durduğunda şoför penceresini açıp, bizimle yolculuk eden adama teşekkür ettim.

Önden elimi uzatarak Cemre'nin geçmesi için işaret ettim. O işaretime onay verip kapının düğmesine bastı. Ben ise çantamı omzuma takarak, ağrıyan gözlerime şifa olarak gözlüğümü taktım.

"Boran." diyerek merdivenlerden inen Cemre'ye döndüm. Arabadan inmiş elleri belinde etrafına bakıyordu. "Kameralar çoktan çekime başlamış." dediğinde bende yavaşça merdivenden indim. "Normal, büyük bir proje, hayran kitlesi şimdiden büyük. Afiş çekimi kısmını kayıt altına almasalardı olmazdı." diyerek kapıyı kapatma düğmesine bastım.

Gerçekten de herkesin bir kamerası vardı. Levent'i görememiştim ancak çoğu kişi kamerasıyla konuşuyordu. Bu duruma alışkındım, ne konuşacağımı bilirdim.

İlerden bana doğru koşan bir adamı gördüğümde, benim kameramanım olduğunu anlamak zor olmamıştı.

Haydi bakalım Boran başlıyoruz!

Adam yanımıza ulaştığında ellerini dizlerine yasladı ve soluklanmaya başladı. "Yav siz neredesiniz iki saat olmuş ben sizi arıyorum." dediğinde onun bu haline gülümseyerek omzuna dokundum. "İyi misiniz? Su ister misiniz?" dediğimde başını iki yana sallayarak reddetti.

Elini uzatarak kendini tanıttı. "Hüseyin ben." dediğinde elini tuttum ve omuzlarımızı vurdum. Dostane bir selamlaşmaydı. "Boran bende." Cemre'ye dönüp onu da tanıttım. "Bu da menajerim Cemre." dedikten sonra ikisi de tokalaştı.

"Boran bey isterseniz çekime başlayalım." dediğinde başımı salladım. İlk önce yakama mikrofonu taktı, kablolarını tişörtümün altına gizlediğimizde, ses cihazını da eşofmanımın arkasına bağladık.

"3,2,1 kayıt!" diyerek kamerayı biraz uzak tutan Hüseyin'le birkaç saniye sadece yürüdük. "Merhaba." dedim elimi sallayarak. "Bugün Yıldızların Arasında dizisinin afiş çekimi için ilk seyahatimizi gerçekleştirmiş bulunmaktayız." derken çoktan içeriye girmiştik. Hüseyin ise beni biraz arkadan çektikten sonra kamerayı kapatmıştı.

İlerideki bir kadın bana gülümseyerek yaklaştığında adımlarımız tam ortada buluştu. "Hoş geldiniz Boran bey." dediğinde elini sıkarak karşılık verdim. "Hoş bulduk." dediğimde üstünde Boran yazılı odaya girdik. "Burası sizin eşyalarınız için odanız. Eşyalarınızı bıraktıktan sonra sizin için koyulmuş kıyafetleri giyin lütfen. İleride sağ da çekim alanı ve makyaj alanı bulunmakta." dedikten sonra başımı salladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAMERA ARKASI -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin