•6•

60 5 29
                                    

~Minhodan

Hyunjinle yazıştıktan sonra hemen üstümü giyinmiştim.
Son olarak yanıma cüzdanımı ve arabanın anahtarını alıp çıktım.

Hemen en yakındaki markete girip Hyunjine iki tane Çikolatalı süt aldım,ve ödeyip çıktım.

Hyunjinin olduğu barı tanıyordum,bende çok giderim çünkü.

Her neyse,barın önündeydim ve arabadan inip barın içine girdim,çalışanlar beni tanıdığından,selamlaşmıştık.

Sıra Hyunjini bulmaya geldi derken,kafasını eline,kolunuda masaya yaslayıp bilmem kaçıncı şişeyi kafasına diken Hyunjini gördüm.

Yanına gittiğimde ağladığını farkettim,çünkü gözleri ve burnu kızarıktı.
Ve Hyunjin ağladığında dudakları büzülürdü.

Beni görmemişti sanırım?
Ben yanında dikilirken bir anda bir şarkı mırıldanmaya başlamıştı-
Bir dakika bu bizim eskiden hep dinlediğimiz şarkı değilmiydi?
Hyunjinin mırıldandığı şarkıyı dinlemeye başlamıştım,her ne kadar sesi kısık ve üzgün çıksada,Hyunjin gerçekten çok güzel bir sese sahipti.

Şarkısı bittiğinde yanında oturan beni görmüştü,gördüğünde ise bana kırgın bir şekilde bakmıştı ama sonrasında buruk bir gülümsemeyle el sallamıştı.

Bende ona el salladığımda,mızmızlanarak konuşmaya başladı,
"Min çikolatalı sütüm nerdeee?"
Ben ise;"Arabada Hyunjin ama ilk önce tuvalete gideceğiz tamam mı?"
"Nedeeen?"
"Kusman lazım Hyun biraz kendine gelmen gerek yoksa çikolatalı süt içemezsin"
diye kandırmıştım onu,fakat sarhoş olduğu için inanmıştı,"Tamam.."
"Hadi gel"
Kalktım ve onuda kaldırdım,tuvalete gidiyorduk,yalan yok cidden kusması gerekti yoksa kendine gelemezdi.

Geldiğimizde midesi bulanmış olmalı ki direkt tuvalete eğildi ve kusmaya başladı.
Ben ise saçlarını tutuyordum,rahat kussun diye.
Ahh ne kadar özlemişim onun saçlarını okşamayı....
Ama yapmam gerekiyordu,ayrılmam gerekiyordu,ona zarar gelmemesi için...
Jisungda çıkma teklifi edince onu unutmak için kabul ettim...

Her neyse içindeki herşeyi çıkarttığında suya basmak için zorlukla elini kaldırmaya çalışmıştı,fakat yapamayınca suya ben basmıştım.
Önce belinden tutup destekleyerek ilk onu kaldırdım,sonrada kendim kalktım.

Hyunjinin yanına gittiğimde uykulu bir şekilde elini yüzünü yıkadığını gördüm,arkasında duruyordum şuan.

Uyukulu uykulu gözlerini açıp aynadan bana bakmıştı,Tanrım çok tatlı duruyordu...

Kısık ve uyukulu olan sesiyle,
"Çikolatalı sütümü unutmadım..." dedi.
"Aldım merak etme" diyerek karşılık verdim bende.
Kapalı olan gözleriyle burukça gülümsemişti.
Hala çok güzelsin Hyunjin...

"Hadi gidelim artık burdan..." demesi ile kendime geldim ve başımı salladım.

Yine Hyunjini belinden destekliyordum,
o ise düzgün yürüyemediği için reddetmiyordu.

Sonunda çıkmıştık şurdan,arabaya doğru gidiyorduk ki aniden sorduğu soruyla durmak zorunda kalmıştım,
"Hiç mi üzülmedin min..."
Cevap vermeden devam yürümeye başlamıştım ki,"Cevap ver..." demişti.
Ben ise "Başka zaman konuşalım Hyunjin.Olur mu?" başka çaresi olmadığı için başını sallamıştı.

Doğru söylemem gerekirse,Hyunjinin yaşadığı şeyler kolay değildi.Hiç kolay değildi hemde.

Küçük yaşta babasının alkollü olması sonucu bilinçsiz bir şekilde annesini öldürmesini,babasının bu olaylardan sonra delirip hergün alkollü bir şekilde Hyunjine zarar vermesini,gözünün önünde babasına araba çarpıp ölmesini,atlatmak hiç kolay değildi.
Üstüne benim gerçekten kendi isteğimle onu aldattığımı sanması...

Üzülmedin mi~Hyunho Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin