1.BÖLÜM

10 1 0
                                    

HİKAYELER İNSANLARIN HAYATINDA İZLER BIRAKAN YOLCULUKLARDIR. -Albert Camus

    Eliyle saçlarını kulaklarının arkasına sıkıştırdı ve Derin bir nefes vererek hemen yanındaki sandalyeye oturdu. Bu taşınma işi heleni epey bir yormustu. Evin yarısından fazlası tamamlanmıştı. Eşyalar yerlestirilmis Süslü çerçevelerde ki fotoğraflar duvarlara asılmıştı. Oturduğu yerden şöyle bir göz gezdirdi evine. Yenii koltuk takımı , yeni sehpalar yeni ve büyük bir televizyon artı salonun tavanindaki küçük ve sade lamba.
Salon ile birleşik küçük Amerikan mutfak ta gezdirdi gözlerini daha sonra . Tabaklar çatallar, tencereler ve temel mazlemeler, tezgahın üstündeki sahte ama gerçeğini aratmayan çiçekler, hwpsi yerlerine yerleştirilmiş sadece bir kaç parça küçük eksiklikler kalmıştı. Onlarıda zamanla halldecekti.

   "İyi iş çıkardım." diye düşündü. "Bir ev dizmek kolay değil."

   Ardından sandalyeden kalktı. Salonun ortasında ki karton, kağıt ve bant pisliklerini yerden alıp bir poşetin içinde topladı ve sonrasında büyük çöp kovası in içinde sıkıştırdı. Bugünlük bu kadar yeterdi artık biraz dinlenmeye yani güzel bir uyku çekmeye hakkı vardı. En azından bunu hakeettim diye düşündü.

   Salondan çıkıp yatak odasına doğru ağır adımlarla ilerledi. Işığı kapatıp kendini yumuşak yatağına bırakti. Üstünde battaniyesini çekti. Kendini battaniyesi ile sarıp sarmaladiktan sonra en rahat uyku pozisyonunu aldı ve kendini uykununun kollarına bıraktı.

📖

   Sabah'ın ilk ışıklarıyla gözlerini açtı. Dünkü yorgunluğunu üzerinden attığını hissetti. Uykusunu almıştı. Yavaşça yatakta doğruldu. Gözlerini ovuşturdu. Odadaki yeni mobilya kokusu Helin'i gülümsetti. Ferah ve temiz bir kokuydu.

   Yatağın hemen yanındaki komidinin üzerinde duran telefonuna uzandı. Herhangu bir arama ya da mesaj yoktu.

   Hızlıca yataktan çıktı. Lavaboya girip işlerini halletti. Bugün şehrin tam merkezine gidecek, magazlari, marketleri, restoranların, en yakın sağlık ocakları ve hastanelerin yelrerini öğrenecekti. Ankara ilgili hiçbir fikri yoktu, daha önce buraya gezmek icinbule gelmemişti. Bu yaşına kadar İstanbul onun eviydi.

   İşbaşı yapması için 15 gün müddeti vardı. 15 gün içinde işbaşı yapmak zorunda oldugu için her gününü işlerini halletmek, burayı öğrenmek ve düzenini kurmak için kullanacaktı.

   Daha tam olarak yerleştirilmemis dolabını açtı. Siyah bir kot pantolon üstüne beyaz kalinbir kazak çıkardı. Hava soguktuBu nedenle beresini almayı ihmal etmedi.

   Kahvaltıyı dışarıda yapacaktı. Herhnagi bir restoran bulup orada yiyecek, sonrasında herhnagi bir marketten alışveriş yapacaktı. Şuan buzdolabı bomboştu.

   Giriş teki komisdinin üzerinde duran küçük el çantasını aldı gerkeen malzemelerine koydu. Siyah kabanıni giydi ve son olarak beyaz botlarinida ayağına geçirdikten sonra evden çıktı. Müstakil evindek küçük açık garajda duran arabasına bindi. Çantasıni ön sol koltuğa koydu. Kemerini taktı ve yola çıktı.

   Yoldaki bazı tabelalar yardımıyla asıl merkeze gelmeyi basardi.

   "Burasi çok rahat. İstanbul'da ki trafik beni deli ediyordu,. Burada neredeyse hiç trafik yok." diye düşündü. "İstanbul'un trafiği çekilecek dert değil."

   Gözüne bir restoran kestirdi. Arabasını park etti ve içeri girdi. bir kaç kişi dışında bütün masalar boştu. Sabahın erken saatleri olduğu için daha kimse gelmemişti.

YAZARLAR VE YAZILANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin