Aseksüel Rus Hüddam Rus Mafianın Zoraki Melaike Melek Yüzlü Laz Hizmetçisi (+18)

TE'MAS -2-

KİTABIN BAKARASI

Buruma doluşan kına ve gül suyu ve kolonya kokusuyla hemen anladım bu kaslı ve kınalı parmakların kime ayit olduğunu. Bu okulumuzun en güzel Bakara okuyan çocuğu bir tecvitli okuyorki nest oluyorum. Bu çocuk tüm 12. sınıf hafızlarının en kaslısı ve en sarıklısı. Sarığını öyle bir doluyor ki başına sanarsın Kanune Sultan Süleyman oluyor. O koca sakallarına bakarken salyalarım akakalmışken bana seslendi.

'MazAllah(c.c.) bir yerin incinmedi inŞallah?'

Nefesim gül suyu ile muattar nefhası ile kesilmişken suratuma boynundan sarkan cevşeni saçlarımı karıştırık omuzlarımı silktirmişitti. Bana kolunu uzattığında utançla çekilerek tesettüre girmemiş olmanın derin hüznünü en derin yüreklerimde hisettim. Allahım keşke saçlarımı görmeseydi. Benim ilkimi çaldı. Halbu ki ben hiçbir erkeğin yüzüme cevşen sarkıtmasına izin vermemişken bu yaşananlar neydi üstelik birde elini tutmak zorundaydım yoksa ayıp olurdu o kadar uzattı yani. Zoraki el ele tutuşmaların cehennemsel alevlerinde ihtizaz ederken bayılacak kadar olmuş ayağıya kalktım.

'İyi misiniz hanı mefendi. Sizin gibi güzel bir bayana böyle ezmek istmezdim fakat işte kader olaraktan ezmiş bulunaverdim. Yüce allahın mukadderatı gözlerinin ışıkı bugün bu saatte ruhumu nur saçmasını istemeseydi şu an ellerim ellerine tem'as ediyor olamaz namümkün değildi idi.'

 'Ay çekil be önümden bir de müezzin oluacaksın sen. Benim namusumun ırzına geçtin. Pislik herif. Senin Allahın yok mu be adam?'

'Ya mümin Allah'lı olup olmamamla ne alakası var ben sana yardımcı olmaya çalışıyorum.'

 Hönkürek çığlıklar atarak bağırışlarımı haykırdım bir titrek titrek.

-Hayır hayır Allah belanı versin hakkımı helal etmiyorum sana. Sen benim ilkimi çaldın!!!!!!!!!!!!!! Ağlayarak.

-Lanet olsun dostum ne boklar dönüyor burada he?! Bir uyutmadınız!' Otobüsten uzanan kafayla kafamın yüzü o tarafa çevirildi ve bakakaldım ıslak ıslak. Annemin durmadan güzelliğinden bahsettiği mavi gözlerimin bulutlarından birkaç damla yağmur sırılsıklamladı göz bebeklerimin yeşile kaçan TURKuazını...

-Kes lan zındık kafır! Senin ne haddine bir bayanın işini burunu sokmak!

 İkisinin arasında sıkışıp kalakalmışken telaşla gözlerimi bir ona bir ona devriliyordu.

-Susun artık susun babamın kafasını çaydan kaldırmayışınından yeterlice çekmemişimcesine burdadamı erkeklerle uğraşamam anlıyor musunuz beni?! Bağırarak Ağlamaklıydım.

Koşarken ayaklarımın son sürat hızlanışının fakrına dâhi varmayordum. Bıkmıştım katlanamıyordum.Koştum. Koştum koştum. Bacaklarımı hissetmeyinceye kader koştum. Öyle çok koştum ki bayıldım.

Kimsesiz çayırların gün batımı kırmızı rengisinde uyandığımda ilk başta sonunda huzura erdğimi sandım. Sonunda üzüntüden ölmüştüm işte. Fakat lanet olsun ki canlıydım işte. Ve irkildim bir erkek sesinin bariton kalınlığında.

İkinci bölümünün sonu!!!!!!!1 

Arkadaşlar bu bölüm biraz teksting kıvamında çıtladı kulağama.

Umarım beğnmişsinizdir. İşler biraz karışık gelebilir sindire sindire okuyun.

Biraz karmaşık yazıyorum rus reelisti gibi.

Otobüsteki yakışıklı, kaslı hafız ve çayırlardaki delikanlı hikayemizin yeni karakterleri. 

 Hepsini dahada yakın dan tanıyıcaz takipte kalın votelemeyi unutmayın.

Bi su bi su <33<<3<3<3<3<3