BİR PARÇA AŞK (ASKIYA ALINDI)

TANIŞMA

~Almina'dan~
Miray ve Aras'ın zoruyla okulumu değiştirmiş ve onların okuduğu Korkmaz Koleji'ne gidecektim. Bugün ise yeni okulumda ilk günüm. Sabah erken kalkıp banyoda rutin işlerimi yapıp aşağı kahvaltıya indim. Merve Annemin yanına geçtim. Ona Merve Annem diyordum çünkü öz annem değildi. Annem ve babam ben 3 yaşındayken trafik kazasında ölmüştü. Ondan sonra teyzem bana bakmadığı için beni küçükken yurda vermişti. 4 yaşındayken Merve Anne ve Selim Baba beni evlatlık edinmişti. Beni kendi çocuklarından ayırmadı, öz çocukları gibi büyüttüler beni. Bende onları öz anne/babam dan ayırmadım.
-Günaydın, kahvaltın hazır kızım,dedi.
-Günaydın, diye karşılık verdim.
Kahvaltımı yaptıktan sonra yukarı üstümü değiştirmeye çıktım. Altıma jeanimi giydim, üs- tüme de sarı fırat t-shirt'imi giydim( Okuyucu İ.B. ye slm ),ayağıma da beyaz converslerimi geçirdim ve fantastik 3'lüyü yaptıktan sonra hazırdım. Aşağı inip Merve Annem ile vedalaştıktan sonra şöförümüz Mehmet Amca beni yeni okuluma bıraktı. Okul kapısında Aras ve Miray vardı. Mehmet Amca'ya teşekkür edip yanlarına gittim. Aras her zaman ki gibi telefonuyla ilgileniyordu. Miray bana yaklaşarak;
-Korkmaz Koleji'ne hoşgeldin ,dedi.
Sonra Aras geldiğimi fark ederek yanımıza geldi:
-Ooo... prensesimiz yine çok güzel.
-Boşuna prenses değiliz.
-Çok da bilmiş güzel bir dersi hak ettin.
-Bana okulu gezdir miyeceksiniz?
-Bak hemen konuyu nasıl değiştiriyor. Neyse bu seferlik böyle olsun.
Önce sınıfımı öğrenmek için müdürüm odasına çıktık. Müdür sınıfımın 12/G de olduğumu söyledi. Miray da aynı sınıfta olduğunu söyleyince sevinçten havalarda uçtuk.Sonra okulun müzik odasını görmek için merdivenlerden yukarı çıktık. Müzik odasına varınca gitar çalmayı sevdiğinden dolayı kendimi gitarların arasına attıyorum diyecektim ki zil çaldı. Ve ilk derse girdik. Ama hoca yok denilmesine rağmen hoca gelmişti.İşi erken bitmiş. Böylelikle ilk ders başladı.
Yeni okulumda son derse girdikten sonra eve yürüyerek gitmek istedim. Eve yakın bir park vardı. Oraya gittim. O sıra yağmur başladı. Evet yağmur yağmaya başladı nede olsa tam yaza girmiş sayılmazdık. Koşarak eve gitmeye başladım. Bir süre sonra soluklanmak için büyük gövdeli bir ağacın altına geçtim. Biraz bekledikten sonra tekrar koşmaya başladım. O sıra ayağım kaydı çamur varmış. Ama bi dakika düşmedim. Biri beni tuttu. Kafamı kaldırıp o kişiye baktım. Beni tutan bir erkekti. Muhtemelen benimle aynı yaşta olan çocuk tam bir meteordu. Sarı dağınık saçları, derin kahve-rengi gözleri beni benden almıştı."UUUUU HAVADA AŞK KOKULARI ALIYORUUM" İç ses bi sus hem bi dakika bn bu meteoru tanımıyorum. Adı neydi acaba?? Adı neyse ne bundan bana ne ya hem böyle birinin sevgilisi kesin vardır. Lan nediyorum ben ya ne sevgilisi oğlanı hemen sevgilim olarak gördüm. Hemen teşekkür ederek çocuğun kucağın-dan kalktım. Bana:
-Adın ne? ben Ekin, diye sorduğunda ben koşmaya başlamıştım bile. Yine de kabalık etmemek için arkamı dönüp :
- Almina!

Merhaba arkadaşlar! Biz bu kitabı iki kişi yazıyoruz. İlk bölümü inşallah beğenmişsinizdir. Diğer bölüm çıkıncaya kadar görüşmek üzere...