Ruzgara benzer bir ugultu, kulaklarim resmen delicesine cinliyordu. Ellerimle kulaklarimi kapattim ama ugultu beynimde yankilaniyordu. Bir sure sonra bu ugultu tiz bir ses oldu ve resmen kulaklarimi inletti.
Birkac dakika sonra artik dayanamaz hale geldim, ben ellerimle kulaklarimi iyice kapatirken birden bire boslukta dusuyor gibi hissettim ve afalladim. Gozlerimi acmaya korkuyordum ama etrafimdan gelen ayak sesleri acmami istiyor gibiydi.
Yavasca gozlerimi actim ve bulundugum yere baktim. Burasi cok degisikti, mor cimler, mavi gunes, pembe gokyuzu. En cok sasirdigim sey karsimda oylece durup bana bos gozlerle bakan Chan'di.
Hemen yerimden kalktim ve ona dogru gittim. Ama o geriledi ve sert bir bakisla "Ne yaptiginin farkinda misin aciz varlik? Sen kimsin de benim yanima izin almadan ve sorgusuz sualsiz gelebilirsin?! "
"N-neler diyorsun Chan? Tum bunlar ne anlama geliyor? Burasi neresi boyle? Cok korkunc bir yer.. "
"Ne sacmaliyorsun be? Benim ismim Chan degil, ayrica o kim?! Bu evrende Chan isimli biri yok, hem oyle bir isim de yok. Off kafami karistirdin, uyandigina gore Christopher Bang'in yanina gidebiliriz. "
"Christopher Bang? O kim? "
"Sus ve sadece beni takip et. "
Elimden tutup cokta uzun olmayan bir koridora dogru ilerledi. Chan'a cok benzeyen bu adamin elimi tutmasini istemiyordum, cunku onu her an Chan sanip guvenebilirdim. Hizla elimi cektim, bana garip bir bakis atti ama yoluna devam etti. Ben de arkasindan gittim.
En sonunda cok sade ama bir o kadar sik kapili olan bir odaya gelmistik, kapiyi tiklatip iceri girdik. Icerisi, disarinin tam tersiydi. Kapilar ve dis cepheler beyaz, sade ve sik iken, icerisi koyu kirmizi ve siyah ile dizayn edilmisti.
Christopher Bang denilen bu adamin onunde durdum ve gozlerine baktim biraz. Onda da ayni Chan'inki gibi bir duygu gordum. Ama hemen bunu biraktim ve zorlukla da olsa "Buyurun efendim, beni emretmissiniz? " dedim.
"Ricky, odadan cik hemen. "
"Peki efendi ama nede- "
Bang elini masasina sertce vurarak,
"Sana odadan cikmani emrettim Ricky!"
"P-peki efendim. "
Ricky odadan cikti.
"Efendim neden bunu yapti- "
"Bana efendim demeyi kes Minnie. "
"M-minnie mi?! "
"Evet, bir sorun mu var? "
"Iyi ama bana sadece Chan bu sekilde seslenird- "
"Merak etme Seungmin'im, ben bundan sonra da sana Minnie diyecegim. "
"Ne? "
"Ne ne? Duydun iste. "
"S-sen Chan misin? Y-yani gercek ismiyle Chris? "
"Evet Seungmin, evet. "
"Iyi ama sen ona hic benzemiyor- "
Bang parmagini siklatti ve Seungmin'ilk tanidigi, yani asil kimligine burundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
purple winged vampire
Fanfictionseungmin kendisine aşık vampire aşık olur, daha sonra yıllardır merak ettiği gerçekleri öğrenir fakat bu hiçte iyi olmaz. ana ship: chanmin yan ship: minsung, jeongbin, hyunlix konusu: vampirler ve okyanuslar ! bu hikâyede woojin yer alacaktır, sevm...