Gizemli Ada

Kurtarmaya Gidiyoruz

Yolun daha çok azını gitmişlerdi. Tam sohbet ede ede gidiyorlardı ki Emin bataklığa saplandı. Emir hemen bir sarmaşıkla Emin'i kurtardı. Adada başılarına gelen ilk kötü olaydı ama son değildi. Emin Emir'e teşekkür etti. Biraz daha ilerlediler. Bu arada Emir'in eli kaşınıyordu ve şişmişti. Hamza hemen ilk yardım çantasını çıkardı ve elini iyileştirmeye çalıştı. Anladılar ki Emir'in Emin'i kurtarırken kullandığı sarmaşık zehirliymiş. Emir sızlanıyordu. Bu arada yollarına devam ediyorlardı. Hamza Melik'in hemen önündeydi. Hamza bir ağacın yanından geçiyordu ve Melik'i düşünmeden ağacın dalını ileriye doğru itti ve geçti. Melik'te kıcaman dalı görmeyince gerilmiş dal bir anda Melik'in kafasına çarptı. Melik yerde acı içinde bağırdı. Kafası davul gibi olmuştu. Hepsi ona baktı. Onu kaldırdılar. Melik Hamza'nın ensesine bir tane şaplak indirdi. Hamza da suçunu bildiği için bir şey yapmadı. Bir süre sonra bir tepeye çıktılar. Tepede bir ayı gördüler ve hızla kaçmaya başladılar. Tepeden aşağı koşarken Hamza'nın ayağı takıldı ve aşağıya doğru yuvarlandı. Hepsi hızını artırıp Hamza'ya doğru koştular. Hamza'nın yalnızca bacağı incinmişti. İşaretlenmiş yere gidene kadar hepsinin başına bir şey gelmişti. Yollarına devan ederlerken bir tuzağa düştüler. Pusuya yatmış olan yerliler bayıltıcı oklarını onlara fırlattılar. Hepsi bayıldı. Artık kurtaracakları kişilerden bir farkları yoktu. Onları da aynı yere yani ilk kaçırılanların yanlarına götürdüler.