FOR YOU BABY~

~3.

Jimin
Sabaha kadar yatağım da bir o yana bir o yana dönüp durmuştum. Hiç uyku tutmamıştı ve yoongisiz yatakta uyumanın bir anlamı yoktu.

Hayır vardı!

O aptal kedi suratlı yapışkan beni hep 'çalışıyorum jimin, işim var jimin' adı ile kandırıp yatakta yalnız başıma uyumama neden oluyordu. Şimdi de onsuz uyurum ne var sanki?

Tamam tamam kabul ediyorum. Onsuzluk gerçekten de çok zor. Ama olsun bana ne ben koskoca Min jiminim... Dur dur dur ne? Min jimin mi? Iyyy öğeee şimdi kusucam. Ne mini be? Ben kos koca Park jiminim. Hıh.

Yatakta uzanmaktan bıkmıştım karnım da acıkmıştı. Dün getirdiği yemekler hala masanın üstünde öylece duruyordu.

Yataktan kalkıp banyoya yöneldim. Kıyafetlerim kendi odam da olduğu için duş almadım. Hem de almak istemedim. Elimi yüzümü yıkayıp çıktım. Odadan da çıkıp aşağı geldim. Ortalıkta kimsecikler yoktu.

Mutfağa girdim hizmetçiden bir şeyler hazırlamasını istedikten sonra yeniden odama çıktım.

Telefonum odada ki kanepenin üstündeydi. Elime alıp ekranını yaktım. Ama açılmadı şarjı bitmişti. Kendi kendime ofladıktan sonra telefonumu şarja taktım.

Telefonum şarj olurken taehyungu aradım. Çalıyordu, ancak açmıyordu. Aishh bu çocuk beni hep delirtiyor. Beni meşgule atması ile bir küfür savurdum.

Cüce🐥
Nerdesin sen? Neden açmıyorsun? 

Görüldü...

Ne? Birde görüldü atıp hiç bir şey yazmıyor mu? Dur sen.

Taetae🐯 kişisi aranıyor...

Arama Taetae🐯 kişisi tarafından redd edildi...

Seni öldüreceğim taehyung.

Jimcik🐥
Selam hyung, nasılsın? Acaba müsait misin?

Jin-shi🦙 çevirimçi:

Görüldü...

Yazıyor...

Jin-shi🦙
Selam jim iyiyim sen nasılsın? Şu an için pek müsait değilim ama birazdan yanına geleceğim.

Jimcik🐥
Hyung ben hiç iyi değilim. Aptal yoongi yüzünden. Telefonda anlatacağım bir durum değil. Yüz yüze konuşmamız gerekiyor hyung.

Jin-shi 🦙
Yine ne yaptı o yaşlı kedi? Bir kaç işim var restorantı arkadaşıma teslim edip geliyorum. Beni bekle.

Jimcik 🐥
Tamam hyung.

Jimcik🐥 çevirim dışı

Jin-shi 🦙 çevirim dışı.

Telefonumu masanın üstüne bırakıp, odadan çıktım. Aşağı geldiğimde hizmetçi kahvaltının hazır olduğunu söyledi.

Dünden beri hiç bir şey yemediğim için neredeyse açlıktan ölüyordum. Vakit kayb etmeden masaya geçtim. Her şeyden bolca yiyip karnımı iyice doyurduktan sonra kendimi dünyanın en iyi insanı gibi hiss ettim.

Yemek yemek ne güzel ya

Bütün gün evde olmak canımı sıkıyordu. 'Temiz hava bana biraz da olsa iyi gelecektir' adı ile bahçeye çıkmak istedim. Kapıyı açıp dışarı yeni çıkmıştım ki iki tane benden uzun adamlar önümü kestiler.