IV

5. Bölüm Buluşma

Hasan ve Mark - Malta adası yakınlarında

" Gecikti.. O aptal adam bana bir milyon dinara mâl oldu." diye düşündü Hasan Bin Zayid. Kel kafasına götürdüğü mendille alnındaki ter damlalarını sildi. Esmer tenli adam konforlu yatının güvertesinde bambudan sandalyesinde dinlenmekteydi. Korumaları aralarında Bin Zayid'in ne kadar gergin olduğundan bahsediyordu.

Naneli limonatasından bir yudum alan Hasan, denizi izlemekle meşguldü. Mark adlı sapkın, kiralık suikastçisinin gelmesinden umudunu kesmişti. Canı sıkılan ve her dakika daha da sinirlenen Hasan, kırlaşmış top sakalını kaşıdı. Ardından adamlarından birini el hareketiyle çağırdı.

" Masayı toplayın ve 'isimler' i masaya yansıtın." Kafa sallayarak cevap veren adam. Yarısı içilmiş limonatayla yaş pasta yenmiş boş tabağı alarak yatın mutfağına gitti. Kısa bir süre sonra masaya isimler yansıdı.

İsimler Hasan'ın işiydi. Hasan Bin Zayid 3. Dünya Savaşı'ndan sonra yerel halkın terk ettiği, daha sonra ise bütün suçluların hapsedildiği Malta adasının yeni patronuydu. Dünya'nın en büyük hapishanesine dönen Malta Hapishanesi'nin kaderi çıkan isyanla çok uzun sürmemişti. Suçlular adayı baştan düzenlediler ve organize oldular. O zamanlar basit bir suçluydu Hasan, basamakları tek tek çıkması uzun sürmedi. Bu kadar hızlı çıkmasının hatta şu anki işinde başarılı olmasının sebebi insanları iyi tanımasıydı.

İnsan sarrafı olan Hasan basamakların en tepesine çıktığında tahtta oturan başka bir adam vardı.

Alejandro onun zekasını takdir etti ve onu yanında çalıştırmaya başladı. Güçlü bir otorite kuramayan Alejandro, küçük bir hata bile yapsa yerini Hasan'a kaptıracağını anladığında çok geçti.

Hasan çoktan Alejandro'nun suç dünyasında örgütlenmiş ve Alejandro'nun başarısız liderliğini sonlandırmıştı. Alejandro'nun yaptığından farklı olarak adadaki adamların yeteneklerini en iyi şekilde değerlendirmişti.

Bütün bu 'İsimler' kendilerine para verdiği suikastçiler, hırsızlar veya sabotajcılardı. Yeni bir dünya savaşının başlamaya yüz tuttuğu şu zamanlarda savaştaki iki taraf için de iş yapıyordu fakat son zamanlarda Alexander Hükümeti'yle anlaşmazlığa düşmüştü.

Aslında daha çok Alexander'ın yeni danışmanlarından biriyle alakalıydı. Sebastian... Soy ismini hatırlamıyordu fakat hatırladığı zaman ölü bir adam olmasına karar verdi. Bu sebepten ötürü Hasan, hükümetin beş askeri birimi tarafından da aranıyordu.

Hasan masadaki bilgisayardan birkaç hamle yaptı ve görüntüler havaya yansıdı. Hologramik görüntülerin arasından para girdilerini kontrol etti.

Hasan'ın işinin sistemi oldukça basitti. Müşterilerinin ihtiyaç duyduğu pis işleri yapmak için Hasan en uygun adamını belirlerdi. -Tabiki de kendi için yüzde otuz gibi yüksek bir pay alarak- Müşterisiyle işini yapan adam birbiri hakkında hiçbir şey bilmezdi. Bu yüzden müşterileri için adamları sadece isimlerden ibaretti.Talihsiz bir durum olur da görevi yapan adam ölürse veya başarısız olursa diye joker kart denenebilecek bir adamı vardı. Mark.

Yakın bir zaman önce Mark kendisinden ilginç bir istekte bulunmuştu. Numarasını verdiği bir birliğin liderini öldürmek istiyordu. Bunun için Hasan Mark'a bir plan ve gücünün doruğunda bir telepat ayarladı. İlk defa kendi adamlarından biriyle iş yapıyordu.

Mark'ın önceden yaptığı işlerden para istememesinin sebebi şimdi ortaya çıkmıştı. Hizmeti karşılığında hizmet istiyordu.

Mark'ın isteğine göre diğer adamlara ne olursa olsun, başlarındaki lideri Mark öldürmeliydi. Bu adam takıntılı diye düşünmüştü Hasan.