9-

106 3 1
                                    

Hazal: sonuçları ne

Bunu dememin ardından beni belimden tutup aniden kaldırdı.Ne olduğunu şaşırmıştım

Hazal:bıraksana beni boz ayı nereye gidiyoruz

Arda: sence fazla sıcak olmadı mı
Hazal: yani nolmuş?

birden denize doğru koştu nolduğunu anlamıştım bunun acısını ıslanarak çekicektim ikimizde suya girmiştik ve yine kendimi suyun dibinde bulmuştum.

Yüzerken çok zorlanmıyorum nefesimi yaklaşık 2 dakika tutabiliyordum ama aniden suya girince 10 saniye bile tutamıyorum

Yaklaşık 6 yaşından beri yüzmeye gidiyordum ama 2 yıl önce hocamız grubumuzu dağıtmıştı. Kendimden büyük yaş gruplarıyla yüzüyordum antrenörümüz bana doğuştan yüzücü olmak için yaratıldığımı söylerdi.

Turnuvalardan kazandığım birçok madalya vardı ve o zamanlar en çok korktuğum şey bir yerimin yaralanmasıydı vücudumda küçük bir yara olsa bile turnuvalara giremiyordum

Hazal: amaç?
Arda: sıcaklamıştım

Arda derine doğru gidiyordu arkası dönükken hemen onun sırtına atladım. Onu düşürmeyi başara bilmiştim ama dibe batmamıştı ardından sudan hızlıca çıkıp öcünü almak için benide suya batırmıştı.

Sudan çıktığımda yüzüme bakarak gülmeye başlamıştı

Hazal:niye gülüyorsun?
Arda: Elini kafana götürmeyi düşündün mü

Elimi kafama götürdüğümde saçlarımda yosunlar vardı aniden ikimizde kahkahalara boğulduk . Arda elimi tutup daha beni daha derine götürüyordu

Hazal: bırak kendim yüzebilirim

Arda: yarış?

Hazal: neden olmasın

hemen yüzmeye başlamıştık ilk önce önünden o gidiyordu bir süre sonra yorulduğu için önüne geçmiştim

Hazal: noldu geçtilermi seni?

Arda: geçtiler beni ama gel boğulacaksın şimdi

onun yanına yüzdüm birden bacağımda bir el hissettim yanımla kim olabilir tabikide ardanın eli bacağımdan tutup beni kendine çekmişti

dik bir şekilde durduğumda birbirimize çok yakın duruyorduk

Hazal: şey çıksak mı artık yani...

Arda: nasıl istersen

Kıyıya doğru yürürken ıslak tişortüm ve şortum vücuduma yapışıyordu . Ne kadar güneş olsa bile küçük bir rüzgârın vurması beni üşütüyordu.

Arda: hadi eve gidelim üşüyeceksin uğraşamam seninle

Eve vardığımızda duş alıcaktım tuzlu su saçlarımı maffetmişti ve yüzüm domates gibi olmuştu güneş kremi kullanmadığım için yüzüm yanmıştı

Hazal: sen gitmeyecek misin duş alacağım senin burda duş alacak halin yok ya?

Arda: eve kadar gitmek istemiyorum

Hazal: kıyafet?

Arda: hallederim ben sen gir duşa

kıyafetlerimi hazırlayıp duşa girdim çıktığımda havluyu Osmanlı padişahı gibi kafama dolamıştım

Salonda Ardayı tişörtünü güneşe kuruması için serdiğini gördüm

Hazal: tişörtü kuruttun peki şortu napıcaz en iyisi sen git kendi evine

Arda: dur bir dakika şort derken sen boşver ben en iyisi gidiyim kurutmakla daha çok işimiz olur böyle

bunu dediği gibi evden çıkıp gitmişti bende saçlarımı taramaya başladım çok dolaşmışlardı en sonunda açmıştım ama çok büyük bir savaş vermiştim.

Sıra yüzümdeydi fakat yüzüm çok yanmıştı elleyemiyordum bile en iyisi ellememektir diye vaz geçtim

Erene yazdım

Hazal: naber kocum

Eren: noldu?

Hazal:hicc canım sıkıldı sadece

Eren: Arda yokmu onunla takıl

Hazal: yok ki zaten onun yüzünden ıslandım

Eren: Anlat hadi dinliyorum merak ettim nasıl başardınız

Hazal: Disari çıktık iste sonra bu bana sinirlendi kendimi denizde buldum yüzüm güneşte yanmış elleyemiyorum bildiğin domates gibiyim

Eren: Domatesim

Hazal: deme öyle üzülüyorum

Hazal: sizin orda kavga falan oldumu

Eren: yok ama bizim arkadaş "rublaksta" sevgili yapar gibi gözümüzün önünde hiç tanımadığı bir kızla sevgili oldu

Hazal: NPC

Eren: sonra mahalledeki kizlar kavga etti onu izledik saç baş girdiler

Hazal: ouyy

Hazal: bu aralar hic tanımadığım bir numara bana yazıp duruyor nerdeyse her şeyimide biliyor

Eren: numarayı versene

Hazal: 0542.......

Eren: Hallederim biraz sonra

Eren: işim çıktı görüşürüz

Ben ona görüşürüz diyemeden çıkmıştı bir çılgınlık yapıp yüzüme krem sürecektim ne kadar yansa bile bunu yapmam lazımdı ve kapı çaldı...

Uzak mesafeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin