Hazal: sonuçları ne
Bunu dememin ardından beni belimden tutup aniden kaldırdı.Ne olduğunu şaşırmıştım
Hazal:bıraksana beni boz ayı nereye gidiyoruz
Arda: sence fazla sıcak olmadı mı
Hazal: yani nolmuş?birden denize doğru koştu nolduğunu anlamıştım bunun acısını ıslanarak çekicektim ikimizde suya girmiştik ve yine kendimi suyun dibinde bulmuştum.
Yüzerken çok zorlanmıyorum nefesimi yaklaşık 2 dakika tutabiliyordum ama aniden suya girince 10 saniye bile tutamıyorum
Yaklaşık 6 yaşından beri yüzmeye gidiyordum ama 2 yıl önce hocamız grubumuzu dağıtmıştı. Kendimden büyük yaş gruplarıyla yüzüyordum antrenörümüz bana doğuştan yüzücü olmak için yaratıldığımı söylerdi.
Turnuvalardan kazandığım birçok madalya vardı ve o zamanlar en çok korktuğum şey bir yerimin yaralanmasıydı vücudumda küçük bir yara olsa bile turnuvalara giremiyordum
Hazal: amaç?
Arda: sıcaklamıştımArda derine doğru gidiyordu arkası dönükken hemen onun sırtına atladım. Onu düşürmeyi başara bilmiştim ama dibe batmamıştı ardından sudan hızlıca çıkıp öcünü almak için benide suya batırmıştı.
Sudan çıktığımda yüzüme bakarak gülmeye başlamıştı
Hazal:niye gülüyorsun?
Arda: Elini kafana götürmeyi düşündün müElimi kafama götürdüğümde saçlarımda yosunlar vardı aniden ikimizde kahkahalara boğulduk . Arda elimi tutup daha beni daha derine götürüyordu
Hazal: bırak kendim yüzebilirim
Arda: yarış?
Hazal: neden olmasın
hemen yüzmeye başlamıştık ilk önce önünden o gidiyordu bir süre sonra yorulduğu için önüne geçmiştim
Hazal: noldu geçtilermi seni?
Arda: geçtiler beni ama gel boğulacaksın şimdi
onun yanına yüzdüm birden bacağımda bir el hissettim yanımla kim olabilir tabikide ardanın eli bacağımdan tutup beni kendine çekmişti
dik bir şekilde durduğumda birbirimize çok yakın duruyorduk
Hazal: şey çıksak mı artık yani...
Arda: nasıl istersen
Kıyıya doğru yürürken ıslak tişortüm ve şortum vücuduma yapışıyordu . Ne kadar güneş olsa bile küçük bir rüzgârın vurması beni üşütüyordu.
Arda: hadi eve gidelim üşüyeceksin uğraşamam seninle
Eve vardığımızda duş alıcaktım tuzlu su saçlarımı maffetmişti ve yüzüm domates gibi olmuştu güneş kremi kullanmadığım için yüzüm yanmıştı
Hazal: sen gitmeyecek misin duş alacağım senin burda duş alacak halin yok ya?
Arda: eve kadar gitmek istemiyorum
Hazal: kıyafet?
Arda: hallederim ben sen gir duşa
kıyafetlerimi hazırlayıp duşa girdim çıktığımda havluyu Osmanlı padişahı gibi kafama dolamıştım
Salonda Ardayı tişörtünü güneşe kuruması için serdiğini gördüm
Hazal: tişörtü kuruttun peki şortu napıcaz en iyisi sen git kendi evine
Arda: dur bir dakika şort derken sen boşver ben en iyisi gidiyim kurutmakla daha çok işimiz olur böyle
bunu dediği gibi evden çıkıp gitmişti bende saçlarımı taramaya başladım çok dolaşmışlardı en sonunda açmıştım ama çok büyük bir savaş vermiştim.
Sıra yüzümdeydi fakat yüzüm çok yanmıştı elleyemiyordum bile en iyisi ellememektir diye vaz geçtim
Erene yazdım
Hazal: naber kocum
Eren: noldu?
Hazal:hicc canım sıkıldı sadece
Eren: Arda yokmu onunla takıl
Hazal: yok ki zaten onun yüzünden ıslandım
Eren: Anlat hadi dinliyorum merak ettim nasıl başardınız
Hazal: Disari çıktık iste sonra bu bana sinirlendi kendimi denizde buldum yüzüm güneşte yanmış elleyemiyorum bildiğin domates gibiyim
Eren: Domatesim
Hazal: deme öyle üzülüyorum
Hazal: sizin orda kavga falan oldumu
Eren: yok ama bizim arkadaş "rublaksta" sevgili yapar gibi gözümüzün önünde hiç tanımadığı bir kızla sevgili oldu
Hazal: NPC
Eren: sonra mahalledeki kizlar kavga etti onu izledik saç baş girdiler
Hazal: ouyy
Hazal: bu aralar hic tanımadığım bir numara bana yazıp duruyor nerdeyse her şeyimide biliyor
Eren: numarayı versene
Hazal: 0542.......
Eren: Hallederim biraz sonra
Eren: işim çıktı görüşürüz
Ben ona görüşürüz diyemeden çıkmıştı bir çılgınlık yapıp yüzüme krem sürecektim ne kadar yansa bile bunu yapmam lazımdı ve kapı çaldı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzak mesafe
Teen Fictionsadece sanaldan tanıştığın bir çocuğa ne kadar bağlana bilirsin?