10-

110 3 3
                                    

Arda gideli yaklaşık yarım saat olmuştu kapıyı açtığımda Arda önümde duruyordu saçlarını bile kurutmamıştı kapıyı açtığım gibi içeri girmişti ve salondaki koltuğa yatmıştı

Hazal: niye saçlarını kurutmadın

Arda : üşendiğim için bide evde saç kurutma makinesi yoktu

ona saç kurutma makinemi verdim fakat elime geri verdi kendi saçlarımı kuruttuktan sonra odama gidecektim fakat Arda buna izin vermedi

Arda: nereye?

Hazal: sence en fazla nereye gidebilirim

bunu diyip odanın kapısını onun yüzüne kitledim kendisi insan olmadığı için kapıyı yumruklamaya başladı komşular duymasın diye kapıyı açtım odaya ben arkamı dönmeden girmişti hep böyle yapıyordu nedenini bilmiyordum

Yatağın üstüne oturdu bende ondan biraz uzak oturup telefonuma bakmaya başladım Eren hala yazmamıştı ilk işim ona yazmaktı ondan cevap alana kadar hala daha seviyesini geçemediğim oyunu oynadım

Eren yaklaşık 10 dakika sonra geri cevap vermişti.Ona "naber" demiştim. O ise bana "30 dk bekle hemen geliceğim sonra istediğin kadar konuşuruz " demişti
aşırı sinir edici bir durumdu

Aslında benimde suçum vardı.Onu sürekli geçiştiriyordum bir yandan kendime kızarken, bir yandanda 30 dk sonra saatin kaç olacağını hesaplamaya çalışıyordum

Arda birden canının sıkıldığını söyleyerek yataktan fırladı "Seni bizimkilerin yanına götüreyim mi?" karşı cevap olarak "Ben sizin yanınızda napıcağımki" "sen biraz önce pubg oynamıyormuydun" "evet fakat sen nerden pubg oynadığımı gördün." "haritadan anladım"

kolumu çekip kapıya götürmeye çalıştı
"bırak kolumu kendim kapıya yürümeyi biliyorum " dedim ve kolunu hızlı bir şekilde kendi kolumdan attım "peki, üstüne bir şey al üşürsün"

üstüme siyah sweatshirt aldım çıktığımızda hava biraz kararmıştı buluşacakları yere doğru yürümeye başladık aniden "senin rankın kaç"diye sordu "taç II" dediğimde şaşırmış gözüküyordu

"daha önce hiç taç II olan bir kızla tanışmadım bence sen erkeksin mümkün değil inanmıyorum. Bilki bizimkiler seni tekte alır en fazla platinsindir " söylediği şeylere aşırı derecede sinir olmuştum sırf kadın olduğum için beni kendinden alçak görmüştü. Ona cevap olarak " bence şuan aşırı emin konuşmamalısın"

bir kaç dakika derin bir sessizlik oldu arkadaşları biraz uzaktı fakat görünüyorlardı, gerçekten toplanıcakları yer çocuk parkı olması biraz ironik olmuştu. 3 kişi vardı 1. tanımadığım çocuk birisiyle konuşuyordu diğer ikisi ise berber telefonlarına bakıyorlardı.

yanlarına gidince ilk önce Arda'ya sessiz bir şekilde benim kim olduğumu sormuşlardı ardından Arda hafiften ses tonunu yükselterek " bu arkadaşta taç II belki lazım olur diye getirdim dedi " daha isimlerini bile bilmeden VS atmaya başladık ayakta duran çocuğu rahat almıştım

yine Arda gibi uzundu fakat saçları kahverengi gözleri ise elaydı.galiba telefonda konuştuğu kişi sevgilisiydi sesini gelirken duymuştum büyük ihtimalle ayrılmışlardı dikkatli bakınca hafiften çilleri vardı kaybedince direk oyundan çıkıp sanki öfkesini telefondan çıkarıcak gibiydi kendini zor tutuyordu
ismi Mertti telefondaki kız ona sürekli Mert diyordu

Diğerleri ise Tuğra ve Yağızdı onlar bir şey yapmıyordu ikiside farklı şeyler yapıyorlardı

Tuğra biraz daha kısaydı ve saçları biraz daha uzundu koyu kahverengi gözleri ve saçları vardı büyük ihtimalle canı sıkıldığı için telefonuna bakıyordu yüzü diğerlerine göre daha fazla sivilceliydi ve grubun en büyüğüydü

Yağız en uzunları ve en küçükleriydi . Küçük olmasına rağman boyu uzundu saçları düz ve siyahtı gözleri koyu kahverengiydi diğerlerine göre daha sakin duruyordu

Arda birden "ee beyler napıcağız düşündünüzmü" Yağız " hiç bir şey düşünmedik fakat yanındaki kim? ve Mert sevgilisinden ayrıldı pek ters hareket yapma"

arda"tamam tamam zaten nolduğu uzaktan anlaşılıyor.Peki hiçbir şey yapmayacaksak kalkın biraz gezelim"

yağız benim için olur dedi ve hemen ayağa kalktı . Tuğra ise oturun yerinize yine yürümek istemiyorum demişti. Mertin durumu ortadaydı sadece yüzümüze somurtarak bakmıştı

Arda kolumu tuttu ve yürümeye başladı parktan uzaklaşıyorduk arkamızdan yağız koşarak geldi ve "tuğrayı bekle nasıl somurtarak geliyor " dedi . gerçekten gelirken komik duruyordu yanımıza geldiğinde "nereye gidiyoruz?" dedi hiç kimse cevap vermemişti adeta ölüm sessizliği vardı

yağız birden senin yüzün niye bu kadar kızarık.Yoksa bizden mi utandın dedi ve hafif bir şekilde güldü. bunu kabul ediyorum biraz utanmıştım ama yüzümün kızarıklığı bu yüzden değildi "hayır,güneşte yüzüm yandı ondan" " ilk kez güneşte bu kadar yanan biri görüyorum " dedi

sadece yürüyorduk nereye gideceğimizi bilmiyorduk, umarım saçma bir yere gitmeyi veya kaybolmayız tek isteğim buydu. arkamızdan mert koşarak geldi ve "niye beni orda bıraktınız kaçıncıya arıyorum insan bi cevap verir " dedi ne kadar koştuğu nefesinden belliydi. ben biraz kıkırdamıştım çünkü tepkisi hem hoşuma hemde komik gelmişti...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 26 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Uzak mesafeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin