4 - HADİ İNŞALLAH

6 0 0
                                    

-YARIM SAAT SONRA-

evvveett sonunda hepimiz hazırdık

şimdilik okulun arkasındaki parkta toplanma kararı almıştık. oradan kafamızın estiği yere geçicektik çünkü bu gece herkes izin almıştı ve saat daha 8 di

converselerimin bağcığını bağlarken kapıda anemin sesini duydum "bağrınızı kapatın tamam mı kızlar?"
gözlerimi devirdim.
allah aşkına zaten yarı çıplaktık hepimiz ne bağrından bahsediyordu?
ki zaten hava şansımıza ekvatoru aratmayacak şekilde sıcaktı.

"tamam ana" deyip hemen kapıyı kapatıp gizemle ceylinin yanına gittim. kaldırımda oturmuşlardı beni görünce ayaklandılar.

ŞÖYLE SOKAK LAMBASININ ALTINDAN Bİ BAKINCA TAŞ GİBİ GÖRÜNÜYORLARDI HA

ceylin düzleştirdiği uzun saçlarını salmıştı. giydiği bordo crop ve kısa mavi şortunu, sürdüğü göz alıcı bordo mat rujla tamamlamıştı. krem renginde kısa bir gömleği de eline tutuyordu. ceylinin seksiliğine yükselmemek de elde değil.

gizem ise kısa saçlarını her zamanki gibi bukle bukle yapmıştı. beyaz crop ve lila renkteki eteğiyle çok şirin görünüyordu. taktığı altın renkte küçük küpeleriyle ve göz kapağına hafifçe geçtiği toz pembe farla iyice tatlış olmuştu.

ben kombin yapmakla uğraşamayıp askılı, yapışık neredeyse ayak bileğime kadar gelen siyah elbise giymiştim. kalça hatlarımı açıkça belli ediyordu. ayrıca ceylinin zoruyla çektiğim eyeleiner ile de düşündüğümden iyi olmuştum. saçlarımı ise kendi haline bırakmıştım.

"aa melike değil mi o gelen?" diyen gizemin sesiyle gerçek dünyaya döndüm. okulun önünde şu tiple yürümemizden daha garip bişey varsa da o da karşımızdan gelen karıydı.

sıkıca bağladığı saçlarını attıra attıra geliyordu. siyah yüksek bel ispanyol paça pantolonu bacaklarını çok güzel gösteriyordu. ama asıl azdığımız seksi haki yeşili büstiyeriydi. allah katına kadar çektiği eyeleiner ile mükemmel görünüyordu.

karşılıklı birbirimize yürüdükçe şaşkınca ve hayran olmuş şeklimiz iyice belli oluyordu. kim bilir demet ne giym-

" VAAYYY OROSPULAR TAMAM" diyen ceylinin olduğu tarafa dönünce anında gördüm demoşu

kısa askılı siyah cropunun altına mavi ispanyol paça bir pantalon giymişti. saçlarını hafif dağılmaya müsait bir şekilde topuz yapmıştı ama bu daha hoş bir hava katıyordu. dudağına sürdüğü kırmızı rujla da efsane görünüyordu.

"oğlum neymişiz biz amıq" diyen melikeye kıkırdayarak dönünce hemen 5 li bir sarılma gerçekleştirdik ama sarılırken aynı zamanda "weennwnenwwn" diyerek zıplıyorduk?

(burada hepimizin taş gibi olmasını falan konuşuyoruz baya bi)
(ve 92818291991929 tane fotoğraf çekimi)

-20 dakika sonra-

"olm biz napcaz şimdi" dedi demet. boklu derenin önündeki banklarda oturmuş havadan sudan sohbet ediyorduk.

"he amıq nereye gitcez diye de hiç konuşmadık" diyen melikeye;

"ben çok açım ya yemek yiyelim mi önce" dedim.
şu siktiğimin tatilinde yeme düzenim iyice bozulmuştu zaten. sözde amacım kilo vermekti.
amaaaann yattı balık yan going

"ay bende çok açım yaaa" diyen gizeme döndüm hafifçe başımı salladım.

kızlarla bi bakıştık.
sanırım mekanımız belliydi...

(10 dk sonra)

telefondan insanların story lerine bakıyodum

masayı 05 te fotoğraf çekip 'okul kapalı diye eşrefe gelmicez mi sandınız yarraklar ĞWPSLDMENWNW' diye story atan ceyline dönüp eşşek gibi bir kahkaha attım.

hak veriyordum
evet eşrefe gelmiştik
çünkü why not yani

demetle gizem ellerinde tepsilerle masaya geldiler.
eşref her zamanki gibi ayranların yanına pipet koymayı unutmuştu. bi koşu gidip aldım.

turşu tabağımızı açıp "girrlll dineeerr" dedi melike. ardından hep beraber "GİİİİRRRRLLLLLLL DİNNNNEEEERR" deyip bi güzel dürümlerimizi yemeye başladık.

"hay ammına goyım ıslak mendil uzatın" diyen melikeye şöyle bi side eye yaptım.
gerizekalı dakika bir gol bir üzerine dökmüştü.

(aradan 20 dk geçiyor)
(biz o sıra dedikodu cart curt yapıyoz hahayt)

"bişey unutmadık demi?" deyip güldü melike ben o sırada eşrefe "kolay gelsin abi" diye hafiften el sallamakla uğraşıyodum.

eşref "sağolasın abicim afiyet olsun eksik bişey yoktu inşallah ha" deyince gizem kızların yanına gidip gülmesini bastırmaya çalıştı.

kendimi gülmemek için zor tutarak devam ettim "yok abi valla sağolasın ellerine sağlık." deyip bizimkilerin yanına yürümeye başladım. arkadan "önceden arasaydınız erken yapardım abicim" diyen sesi duymamazlıktan geldim.

kızlar bakkalın orda kahkaha atıyorlardı. yanlarına gittiğimde bende ayı gibi güldüm çünkü bakkalcı abi  "kapalı. cuma dayım" tabelası asmıştı.
bugün cumartesi? neyse

"ee napcaz şimdi?" dedi demet.
"valla bende bilmiyom" dedim
"sürtelim" dedi ceylin
"çetinkayaya mı gitsek?" dedi gizem
"bence 45 parktaki oyun alanına gideliiimm hem eritiriz yediklerimizi" diyen melikeyi onayladık.

(10 dk sonra)

avm nin önündeydik. dershaneyi görünce hafiften bi tetiklenmiştim de çaktırmadım.

"bu ışıklar ne laan" diyen demetin tarafına döndük.
harbiden bu neydi şimdi? avm nin üst katı pavyon ışıkları gibi parlıyordu.

"hassiktirr yeni açılan bar 45 parkta mıydıııı!!?" dedi ceylin
"ne barı lan" dedi demet.
"hadi bi bakalııııımm" diyen gizemi onayladılar.

içeri girip yürümeye başladık. yürüdükçe hareketli müzik sesi geliyordu kulağımıza.
içime kötü bir his geldi hemen. oyun oynamaya gelmedik mi amk

"abii bence boşverelim oyun alanını zaten kapalıdır gelin buraya girelim" dedi sürtük ceylin.

"ooff bencedeee ya" dedi gizem.

"ay tamam o zaman azcık göbek atalım ya" dedi melike.

demetle bi bakıştık. sanırım o da okey dicekti.
ama ben kararsızdım. bir  olay çıkmazdı dimi?
gece gece başımıza bela alırdık biz şimdi. zaten orospu gibi giyinmiştik.

ceylinle bi kaç dk konuştuktan sonra "ay tamam o zaman kafamız dağılır azcık" dedi demet. ardından saate baktı "10 a geliyor"  "1 saatten bişey olmaz bence"

"evett bencede hem kokteyl alırız abla yani sarhoş olcak değiliz" diyen gizem heyecanlı görünüyordu.

bazen hayatın gerçekliğini sorgular insan. gerçekten şuan bunlar yaşanıyor mu, gerçekten şuan bunu yapıcak mıyım diye
benim sorgulama anım tam olarak şuandı

çünkü kapısında durup happy town yazısıyla bakışmaktan bitkisel hayata girmiş bile olabilirdim

ya annem öğrenirse ya babam duyarsa ya akrabalarımdan biriyle karşılaşırsam ya idri

"NİSAAAAAAAA!!!" diye çığıran gizemin sesini daha net duyunca kafamı çevirdim. hepsi durmuş bana beklentiyle bakıyorlardı. "YETER ARTIK SABAHA KADAR BAKICAK MIYIZ AMINA SOKTUĞUM!?" diyen ceylini duymazdan geldim.
aslında ayartsam demeti ayartabilirdim de o da az önce sürtük ceylinin dayatmasıyla ikna olmuşa benziyordu.
melike ellerimi tutarak bana baktı "Bak nisa kimse kimseyi içmeye zorlamıcak zaten sadece dans edip eğlenmeye geldiğimizi biliyosun.. ?" dedi tatlı tatlı. ona kıyamıyordum böyle konuşmamalıydı.

derin bi nefes alıp vererek "tamamm" diye bir murıltı çıkardım. sahi ne zamandır nefes almıyodum. hepsi sırıtarak birbirlerine bakarken bakarken pub a doğru yürüdüm.

of ne olabilir en fazla diye düşündüm.
en fazla hiçbişey olmazdı.
sadece eğlenicektik.
hadi inşallah deyip sağ ayağımla pub a doğru adım attım.

ceylinden duyduğum "cebrail mi o?" sesi kızların duyduğum son net sesi oldu.

bu gürültü de neydi lan böyle!!?

BAR MERASİMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin