BAR MERASİMİ

7 - BEYLEEER

(bölüm başlığını fatmanın sesiyle okuyun)
(iyi okumalar biricik okurlarım💗💗)

(ARABA)

"düştüm bu belaya bi kere geliyo erken sonuumm" diye telefonundan arabaya bağlayıp açtığı şarkıya adeta sıçarak eşlik eden kerime, furkan bağırarak;
"erken sonuum" dedikten sonra idris;
"alsam bi dal yinee dudaklarından..." diyerek devam etti.

bu sırada anayolda fazla hızla giden idrise bir küfür mırıldanıp şarkının sesini biraz kıstı yanında oturan furkan (sağ koltuk prensesi).

sanki her gün okulda görüşmüyorlarmış gibi bir de neredeyse her gece arabayla gezip, camları açıp dinledikleri bok gibi şarkılarla milleti rahatsız ediyorlardı.

"aga nereye gidiyoruz biz şimdi?" diyen idrise arka koltuğun ortasında oturan kerim cevap verdi;

"sami sadıcım meydan avm deymiş, onu alalım okeye falan geçeriz" dedi.

"amına koydugumun çocuğu nerde peki? açmıyor telefonumu saçını siktiğim" deyip atakanı tekrar aramaya koyuldu furkan.

----------------------------------------------------------

(PAPER CUP)

"senin saçın nasıl hiç bozulmuyor ya hangi joleyi kullanıyordun?" diye muhabbete yeni bir konu açtı alperen.

akşamüzeri sevgilisi gizemle buluştuktan sonra kuzeni atakanın ısrarlarına dayanamayıp onunla kahve içmek için buluşmuştu.
üniversitede olduğu için akrabalarıyla sık sık görüşemiyordu.
bu durumdan pek şikayetçi olduğu söylenemezdi ancak amcaoğlunu severdi. neredeyse her yaz akşamı buluşurlardı ki bu da o günlerden biriydi.

suyunu içtikten sonra prensesleri aratmayacak bir naziklikle boğazını temizleyen atakan, "canım jole kullanmıyorum ben saç döküyor, onun yerine saç köpüğü kullanıyorum" dedi.

saç onun uzmanlık alanıydı. oynadığı 90 dakikalık maçlarda bile saçının tek teli alnına düşmezdi. zaten gününün 2 saatini saç bakımına ayırırdı.

"aa ne kullanıyorsun ben de alayım bari" dedi alperen.

kişisel özelliklerinin yanı sıra fiziksel özellikleri de birbirine çok benzerdi. bu durum ailelerinin dilinden hiç düşmezdi.

"ya ben ilk başlarda syoss kullanıyordum ama sonr-" diye devam edeceği sırada yine aynı melodiyi duydu.

"kuzen bu sefer gerçekten senden geliyor bu" diyen alperene kendi telefon müziği olmadığını ispat etmek için hızla çantasından telefonunu aramaya koyuldu.

duran aramayla birlikte telefonunu çıkarınca gördüğü *FURKAN ARKADAŞIM* dan 6 CEVAPSIZ ARAMA yazısıyla "aa harbiden benimmiş e ben değiştirmiştim ki bu müziği" dedi.

her ne kadar kabul etmese de onda da meşhur aptal sarışınlığı vardı.

alperene "bir saniye" deyip arkadaşını aramaya koyuldu. yiyeceği küfürleri düşünürken telefon açıldı.

"nerdesin lan sen on saattir saçını siktiğim? şu telefonunu kullan demiyor muyum ben sana amcık evladı!" diye hiddetle bağıran furkana tatlı bir sesle;

"kardeşim düzgün konuşur musun ya duymamışım" dedi.

atakan gruptaki dişil enerji seviyesini tek başına taşıyordu.

tam bağıracakken söyleyeceklerini yutup yaklaşık 10 saniye sonra derin bir nefes verip sakin bir sese dönen furkan, "neredesin canım arkadaşım alalım seni okeye gidiyoruz" dedi.