Meraba!! Nasılsınızz? Umuyorum iyisinizdir. Bu bölüm biraz Jeongguk'umuzun hayatına değineceğiz. Umarım severek okursunuzz! 🎀
-tetaegukೀ
**
Jeon Jeongguk~
Hani bazen olur ya, bir şey yaşamışsınızdır ve bu şey sizi gereksiz yere bir bunalıma, üzüntüye sokar ama o şeyin ne olduğunu asla bulamazsınız. Üstünüzde saçma bir suçluluk duygusu, isyan etme isteği olur ama nedenini her ne kadar ararsanız da arayın bulamazsınız.
İşte tam şuanda, duşakabinin içinde, duşbaşlığından akan ılık su saçlarımdaki köpüğü alıp götürürken benim tek hissettiğim şey bu bahsettiğim duyguydu. Ellerimle saçlarımı iyice durularken kendimi bu duygudan kurtarmak için sakince ıslık çalmaya başlamıştım.
Duştaki işim bittiğinde beyaz bornozumu giyerek lavabodan çıkmış; yatağımın üzerindeki giyeceğim kıyafetlere doğru adımlamaya başlamıştım. Bu sırada da havluyla saçımı hafif hafif kuruturken kendine kendime şarkı mırıldanıyordum. Havluyu yatağımın ayak ucuna sererek avuç içlerime bakıp iç geçirdim. Dükkana bazen o kadar çok müşteri geliyordu ki; bazen bilgisayar yetmediğinden siparişleri elime yazmak zorunda kalıyordum. Tükenmez olduğu için de kolayca çıkmadığından tırnaklarımla çıkarmaya çalışıyordum ve bu ellerimin ciddi anlamda tahriş olmasına neden oluyordu.
Komidinimdeki el kremimi alarak elime biraz sıkmış ve yedirmiştim. Mis gibi şeftali kokusu ciğerlerime dolduğunda tebessüm ederek yatağıma serdiğim kıyafetlerimi giymeye başladım.
Havalar son bir haftadır gerçekten çok soğuktu, sweatin üstüne bir şey giymeden çıkamaz olmuştum. O yüzden de turuncu nike sweatimi giymiş, çıkarken de hırkamı giyecektim. Pantolon olarak da bol bir kot pantolon giydim. Hafiften uzayan saçlarım hemen kabarmaya müsait olduğu için şimdi de haliyle kabarmıştı. Aynaya dönüp nasıl göründüğüme baktığımda dudaklarımı şişirerek ofladım, bu saçlardan kurtuluşum yoktu. Kesmek de istemediğim için elimle düzeltmeye çalışıp komidinden tarağımı alarak hafif hareketlerle saçlarıma sürttüm. Hazır olduğunda tarağı geri yerine bırakarak aynaya gülümsedim.
Elimde telefonumla odamdan çıkıp küçük mutfağıma doğru yürümeye başlamış, kendime kahvaltı hazırlarken sıkılmamak için de telefonumdan hafif bir melodiye sahip, sevdiğim bir şarkıyı açmıştım. Mutfağa girince telefonu masaya bırakarak buzdolabına yöneldim ve içinden her sabah yediğim kahvaltılıkları çıkardım.
Kahvaltımı hazırlayıp mutlu mutlu yedikten sonra çıkan bulaşıkları yıkadım ve kurumaları için bulaşıklığa koydum. Evet, küçücük bir evim vardı ve çabuk dağılıyordu ama ben dağınıklığa dayanamadığım için hemen toplamaya çalışıyordum. Haftanın her günü çoğu zamanım kafede geçtiği için eve pek zaman ayıramıyordum, o yüzden kafeye gitmeden önce dağınıklığı toparlıyordum. Gece yapmam pek mümkün değildi çünkü gelir gelmez pestilim çıkmış bir şekilde yatağa atıyordum kendimi.
Dişlerimi banyoya girerek hızlıca fırçaladım ve telefonumu yatağımdan kaptığım gibi çıkış kapısına ilerledim. Beyaz hırkamı giyerek beyaz spor ayakkabılarımı ayaklarıma geçirdim. Evin anahtarını anahtarlıktan alıp evden çıktığımda, telefondan saate baktığım gibi gözlerimin irileşmesi gecikmedi. İşimin başlamasına 20 dakika kalmıştı ve durağa otobüs gelene kadar 15 dakika oluyordu zaten!
Hemen otobüs durağına doğru koşmaya başladım. Ayaklarım zemini döve döve ilerlerken, normalde asla dolu olmayan sokak, bugün bana inat gibi dopdoluydu. Koşarken çarptığım insanlara özür dileye dileye sonunda durağa vardığımda -Tanrı'ya şükür ki- otobüs hemen gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Smeraldo - Taekook
FanfictionRessam Kim Taehyung, her zaman gittiği cafenin olduğu yerde başka bir cafeyi görmüştü. Barista Jeon Jeongguk ise ona bir kahve hediye etmişti. Semetae - Ukekook