2: Abyss

139 17 17
                                    

ಇ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Changbin okula yetişebilmek için dakikalar ile yarışırken odasında koşuşturuyordu. Formasını giymiş olmasına rağmen üstüne giyeceği hırkayı seçememiş ve saçını bu gün beğenmediği için gözlerini aynadan ayıramaz olmuştu. Omega odada oradan oraya koştururken Delta ise omeganın makyaj masasında oturuyor, rujlarını inceliyordu.

Sabahları Minho'nun omegayı evinden alması bir rutindi. Changbin'in uyuyakalması ve hazırlanmakta gecikmesi ise pek yaşanan bir durum değildi. Fakat bayan Seo deltayı tanıdığı için kapıda beklemesine izin vermemiş, Changbin hazırlanırken Minho'yu eve almıştı. Bu yüzden Changbin hala hazırlanmakla uğraşırken Minho farklı şeylerle vaktini geçirmeye çalışıyordu.

Önce omeganın takılarına bakmıştı. Kolye ve küpelerin arasında kendine olabildiğince düz bir bileklik beğenip bileğine takmıştı. Daha sonra makyaj masasının üzerine dizilmiş, pahalı gözüken parfümleri koklamaya geçmişti. Art arda farklı kokuları koklarken hiçbirinin omeganın kendi vanilya kokusundan iyi olmadığına karar vermişti.

Son olarak gözü omeganın makyaj malzemelerine gitmişti. Birkaç maskarayı ve göz kalemini inceledikten sonra dikkatini rujlar çekmişti. Renkli birkaç tanesini inceledikten sonra şeffaf güzel kokulu bir tanesini buldu. "Changbin, bu neden şeffaf?" Omega dolabında bir şeyler ararken sordu.

"Nemlendiriciyi mi soruyorsun?" Changbin desenli kravatını aramaya bir saniyeliğine ara verip Minho'ya merakla baktıktan sonra güldü. "Renk vermek için değil o. Dudakların kuruysa kullanmak için. Sür istersen" Minho aldığı cevapla merakla aynaya dönerken Changbin o an Minho'nun üstündeki cekete gözünü kestirmişti.

Minho dudaklarını büzerek nemlendiriciyi sürmeye çalışırken Changbin makyaj masasında oturan deltaya yavaş adımlarla yaklaştı. "Oha, tadı çok güzel" Delta hissettiği çilek aroması için şaşırırken söyledi. "Minho-ssi" Changbin ise bu sırada gülümseyerek deltanın omzuna yaslanmıştı. Minho hala aldığı çilek tadına şaşırmakla meşgulken minik bir mırıltıyla yanıtladı. "Ceketin ne kadar güzelmiş?"

Delta Changbin'in amacını anladığı için gülümserken nemlendiriciyi bırakıp ceketi üstünden çıkarmak için oturduğu yerden kalktı. "Ama senin üstüne giyecek bir şeyin yok? Üşümez misin?" Minho ceketi daha rica bile etmemişken omuzlarına bırakırken Changbin fark etti. Delta hemen sorun olmadığını söylemiş ve çantasından gömleğinin üzerine giymek için yanına aldığı sweatshirtü çıkarmıştı.

Changbin Minho'nun üşümeyeceğinden emin olduktan sonra rahatça ceketi giymiş, çantasınıda alarak evden çıkmaya hazır hale gelmişti. "Haydi gidelim" Minho'yu koridor boyunca çekiştirip evin kapısına ulaşırken Bayan Seo "Kahvaltı etmeyecek misiniz?" Diye sormuştu ikiliye. Minho spor ayakkabılarını giydikten sonra Changbin'in annesini "Çoktan geç kaldık, yolda bir şeyler atıştırırız" diye yanıtlamıştı.

New Romantics [Chanchang]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin