6 | i drive fast, flash, everyone knows it

357 55 23
                                    


***

santa monica'nın akşam ayazı.

üzerime deri ceket almakla iyi etmişim.

kim taehyung'un venice teklifini kabul ettiğimi, az öncesine kadar idrak edebilmiş değildim. yalnızca birkaç dakika öncesinde beni evimin önünden almıştı ve venice'e gitmek üzere, arabayı gazlıyordu.

o da yine deri ceket giymişti. sürekli deri ceket giyiyordu. pekâlâ, kabul etmem gerekiyordu ki inanılmaz yakışıyordu. arabaya bindiğim salise itibariyle kokusuna maruz kalmam kaçınılmazdı. üzeri açık, siyah arabasıyla birlikte, buraya çok da uzak olmayan venice tarafına doğru yol alırken, ceketimin fermuarını biraz üşüdüğüm için çekmiş ve aklımdaki soruyu en sonunda dile getirmiştim.

"araba senin mi? baya iyiymiş."

"evet, benim." anlık başını bana çevirerek cevapladı sorumu. ardından yeniden döndü önüne. saydım, üçer tane gümüş yüzük vardı ellerinde. uzun, ince parmaklarıyla direksiyonu sıkı sıkıya kavrıyor, ellerinin birisini direksiyondan çekip kucağına bırakarak, tek eliyle sürmeye devam ediyorken, bana buradan inanılmaz bir manzara yaratıyordu. odaklanmadan duramıyordum. "teşekkür ederim." dedi sonra, gaza biraz daha yüklenip aniden hafif sarsılmama sebep olurken.

"sadece izlemeye gidiyoruz sanıyordum!" rüzgârdan ötürü sesim çıkmıyordu an itibariyle, bu yüzden bağırdım. siktir! çok hızlanmıştı aniden!

"işin adrenalini nerede olacaktı?" o da bağırarak konuştu, ardından güldü.

araba yarışına katılmak, kesinlikle ölmeden önce yapacağım şeyler listesinin başında geliyordu. yalnızca yakın arkadaşlarım bilirdi, ne denli adrenalin tutkunu olduğumu. şans işte şimdi benden yanaydı. taehyung ile her buluşmamızın ardından, bu kadar samimi olmaya gerek yok deyip kendimi geriye çekiyordum ve yine taehyung her seferinde, beni zaaflarımdan vurup ona karşı savunmasız kalmama neden oluyordu. onu reddedemiyordum. çıkmaza sokuyordu.

belki bu gece değildi fakat kesinlikle bir gece katılacak, unutulmaz bir anı kazanacaktım.

soğuk hava iliklerime dek işleyedururken venice'e vardık.

burası felaket iyiydi.

nutkum tutuldu. siyah supra mk4 ve modelinden emin olamadığım bir diğeri, etrafın toz duman içerisinde olmasının sebebi karşılıklı drifleşen bu iki arabaydı. tahmin ettiğimden daha kalabalık ve canlıydı burası. ağzım açık bir vaziyette arabalara kilitlendim kalabalık gibi. tüylerim diken diken oldu, kendimi o koltukların birisinde hayal ettiğim an.

"çok iyi, değil mi?" aniden belimde hissettiğim parmaklar -kalabalık bir ortamda olduğumuzdan ötürüydü sanıyorum ki- anlık irkilmeme sebep olurken, duyduğum ses ile derin bir nefes verdim, gözlerim hala drift atmaya devam eden arabalardaydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"çok iyi, değil mi?" aniden belimde hissettiğim parmaklar -kalabalık bir ortamda olduğumuzdan ötürüydü sanıyorum ki- anlık irkilmeme sebep olurken, duyduğum ses ile derin bir nefes verdim, gözlerim hala drift atmaya devam eden arabalardaydı. "felaket eğlenceli duruyor. yarış ne zaman?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 21 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

hotel california Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin