BÖLÜM 1: ÇIKMAZ SOKAĞIM

138 61 209
                                    

Ayyyy merhaba nasılsınız ?

Çok heyecanlıyım yaaa:)

Aranızda bazılarının uzun zamandır beklediği  kitabımın ilk bölümünü yazdımmm

Rahatsız edilmeden okumanız dileğiyle, umarım beğenirsiniz... (:
              
              ÇIKMAZ SOKAĞIM

Bu sokağa ne ara, nasıl girdim inanın hiç bilmiyorum  kafam bu aralar yerinde değil son zamanlarda yasadıklarım çok ağır gelmeye başladı... Biraz fazla sınanıyorum ...

Belkide benim kaderim budur sınanmak... Hayatım boyunca sürekli sınandım ;annemle , babamla  arkadaşlarımla onla bunla,  o kadar çok arkamdan bıçaklayan olduki sayamadım.

Ama her şeye rağmen güçlü duracağım, insanlardan nefret etmiyeceğim, insanları seveceğim, insanları üzmeyeceğim ... Aslında bu sözlerle sadece kendimi kandırıyorum:  her şeye rağmen güçlü duramıyorum, her şeye rağmen insanlardan nefret etmeden duramıyorum, her şeye rağmen insanları üzüyorum ... Çünkü bende insanım; neden insanlar bir birlerine zarar vermeden duramıyor? veya neden hep bizi en yakınımızdaki insanlar üzüyor?...

Yetmezmi artık bizi üzdüğün hayat , her gün sizin gibi bende kaderime onlarca lanet getiriyorum ama bir türlü lanet olmuyor kederim... Sıkıldım, bunaldım, gına geldi bana artık...

Evimden ne zaman çıktım bilmiyorum , beynim işlevini yitirmiş durumda bacaklarım beni ordan oraya sürüklüyor saatlerce ... Çok yoruldum ama hayla yürüyorum bir salak gibi , sanki gitmem gereken bir yer varmış gibi... Ama bu acımasız hayat gidecek bir yer bırakmadı ...

Girdiğim sokak biraz fazla tenhaydı , ama her şeye rağmen yürümeye devam ediyorum ... Bir anda beş apartman önümdeki apartmanın sağ tarafından siyahlara bürünen bir adam çıktı! Korkumla olduğum yerde kala kaldım , adam direk bana bakarak bana doğru yürüyüyordu
"neden korktum ki"içimden bir an geriye doğru koşmak geldi ama korktuğumu anlar ve daha öz güveni olabilirdi eğer amacı bana zarar vermekse, bundan dolayı kafamı eyip hızlı adımlarla ona doğru yürümeye başladım "lütfen gitmeme izin versin lütfen"  yanına yaklaştıkça korkum artıyor  " lütfen gitmeme izin ver lütfen " tam yanından geçerken sol kolumdan tutup beni duvara yasladı korkuyla bir çığlık attım

-Sessiz ol

Dedi ve gözlerime baktı , gözlerime bakmasıyla tuttuğu kolumu bıraktı , ben derin nefesler alırken bana dahada yaklaştı

-lütfen bana zarar verme

Diye fısıldadım adam gözlerime bakmaya devam ederken fısıldadı :

-vermem

Derin nefesler almaya devam ettiğim sırada dahada yaklaştı artık kokusunu duyabiliyorum çok etkileyici kokuyor "bi sapık nasıl bu kadar etkileyici kokarki  ? bu çok saçma " korkum giderek artıyor, karnıma korkumdan dolayı sancılar giriyor, kalbim göğüs kafesimi kırmak istercesine deli gibi atıyor ... Bana bir kaç saniye sadece baktı sonra  söze girdi;

-çok güzelsin

Dedi bana sinirden deliye döndüm o an ama ona karşı gelmedim , acıyla gözlerimi yumdum, karşı gelmeye çalışırsam sonum dahada kötü olabilirdi , saatlerdir yürüyorum, çok yorgunum ve adam benim iki katım! şimdi ben ona nasıl karşı çıkayım ? Titremeye başladım hayır soğuktan değil sinirden, kendimi koruyadığımdan .

Bana dahada yaklaşıyo  her geçen saniye yavaş yavaş acelesi yokmuş gibi ...

Bir kaç saniye sonra tekrardan kolumu tuttu ama bu sefer bir yandanda kolumu okşuyordu .  Yüzünü boynuma doğru getirdi ve boynumu emmeye başladı çok set bir şekilde , midemin bulandığını hissetim " umarım üstüne kusarım!" artık sinirden , bana yapılan bu pislik şeyden ve dahada nicesinden ağlamaya başladım . Göz yaşım aktı aktı onun yanağının üstünde durdu . Bunu hisstetmesiyle boynumu emmeyi bıraktı . Son bir kez daha  buynumu yaladı ve yüzünü boynumdan çekti gözlerime baktı , kolumu okşadığı elini kolumdan çekti gözümden akmaya devam eden göz yaşlarımı sildi ve bir daha yaklaştı gözlerimi sıkıca kapattım ama hiç bir yerime temas etmedi, etmiyordu... yaklaşık otuz saniye sonra tekrardan gözlerimi açtım artık yabancı yoktu önümde , önümü bırakın sokakta bile yoktu ... "Buda neydi böyle?" bir kaç saniye sonra ayakta daha fazla duramayacağımı fark edip yere oturdum . Artık göz yaşlarım akmıyordu , kendimi o kadar boş  ve yalnız hissediyorum ki anlatamam . Derin bir iç çektim gözlerimi kapatıp . Gözlerimi kapatmamla gözümün önüne annem geldi : onun o  yara bere içinde olan vücudu geldi aklıma,  benim için yaptığı fedekarlık geldi aklıma , anneliği geldi aklıma , sıcaklığı geldi aklıma , saçımı oksayışı geldi aklıma , bana sahip çıkışı geldi aklıma , her şeyi geldi aklıma...  salak göz yaşlarım akmaya başladı tekrardan başımı dizlerimin arasına koyup usul usul ağlamaya başladım taki bir kaç tane çirkefçe kahkaha duyana kadar ... "Ben neredeyim böyle ? Nereye getirdin beni böyle aptal bacaklarım?" Hemen ayağa kalkıp koşa koşa caddeye doğru ilerlemeye başladım bir yandanda ağlıyarak , caddeye varınca cebimden telefonumu cıkartıp saate baktım saat : 02.30  olduğunu görünce içimden kendime güzelce bi küfür ettim  , bu saatte benim burada tek başıma korumasız bir şekilde ne yapıyordum ! eve nereden gideceğim şimdi?  daha doğru dürüst nerede olduğumu bile bilmiyorum karşı kaldırımdan geçen ayyaşlar beni dahada panikleştiriyordu her geçen saniye  , derin bir nefes aldım ve taksi çağırmaya karar verdim bir yanım taksiciye hiç güvenmiyor belki oda sapık çıkar diye korkuyo bir yanımda burdan gitmenin başka yolu olmadığı, beyninin şu an başka bir çözüm üretmek istemediğini bana sunuyordu . Bende mecburen telefonumdan olabileceğince hızlı bir şekilde taksiciyi aradadım , konum attıp beklemeye başladım. Çok şükür yakınlarda olduğu için beş dakikaya geleceğini söyledi , içimden Allah'a dua etmeye başladım bu gece daha fazla bir şey başıma gelmemesi için ama maalesef ki duam tutmadı galiba    çirkefçe kahkaha atan iki adam bana doğru geliyorlardı ikiside otuzlu yaşlarında felan olmalılardı . Bana ne kadar yaklaşsalar korkum yine artıyor , kalbim hızla atıyor , karnıma sancılar giriyordu adamlardan biri elindeki birayı içerek tehtikkar bir biçimde beni süzüyordu diğeri ise sersemce yere bakarak gülüyordu ... göz yaşlarıma hakim olamadım yine akmaya başladılar... nihayet benim yanıma daha gelemeden taksim göründü bir kaç adım attıp adamın beni fark etmesini sağladım , taksi yanımda durunca acelece kapısını açtım içeri daha girmeden bana tehtikkar bir biçimde bakan adamın "kahretsin kız gitti" dediğini duydum , kalbim acıdı ...

OTUZ ÜÇ GÜN { Ara Verildi !}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin