0.6

14.9K 436 220
                                    

•••

"Kardeşin şu anlattığı takıntılı kızı öldürmüş." Şokla gözlerim açıldı ve telaşla doğruldum.

"Ne?" Acılı ve kısık çıkan sesime karşılık telefonu kulağına götürdü.

"Bana bak hemen attığım adrese gidin ve temizleyin, Yiğiti de buraya getirin." Dedi ve kapattı.

Gözleri yere eğilmiş yüzümde gezindi ve önümde diz çöktü.

"Sakin ol kardeşine birşey olmayacak." Gözlerim yandı.

"Birini öldürmüş benim kardeşim." Dedim suratına bakıp.

Sadece ona birşey olmamasımı önemliydi?

Birini öldürmüştü.

Ellerini yüzüme koydu ve kendisine bakmam için kaldırdı.

"Lütfen ağlama." Dedi ve yanağımda ki göz yaşları eliyle temizledi.

Dışarıdan araba sesleri gelince gözleri bir saniyeliğine balkona döndü ve tekrar bana baktı.

"Burada bekle." Ayağı kalkacağı sırada elinden tuttum.

"Bende geleceğim." Ayağa kalkacağım sırada omuzlarımdan tutup ittirdi ve yatağa oturttu.

"Uslu bir kız ol ve burada bekle, ilk ben konuşacağım seni görürse anlatamaz." Başımı olumsuz salladığımda arkasını döndü ve gidip kapıyı kapattı.

Sanki açmayacaktım kapıyı derken kilit sesi yankılandı.

Ateş! Sen çok fena bir adamsın!

Mecbur bekleyecektim yani onun deyişiyle 'uslu bir kız' olacaktım.

Ayağı kalkıp volta atarken aşağıdan konuşma sesleri geliyordu ama anlayamıyordum.

Meraktan ve telaştan tırnağını yemeye başlamıştım.

Bir anda sesler durdu ve adım sesleri geldi.

Kapının kiliti açıldı ve kapı açıldı.

Ateşle yüz yüze geldiğimde açtığı gibi yüzüne sert olmayan bir tokat attım.

"Beni nasıl kilitlersin buraya ya?" Sırıttığında yanından geçip aşağıya koştum.

"Yiğit!" Yiğit aşağıda koltukta oturmuştu ve ağlıyordu.

"Yiğit naptın sen?!" Önünde durduğumda ayağı kalktı.

"Nasıl birini öldürürsün sen?! Sen benim kardeşimsin!" Yakasından tutup ettiğimde karşılık vermedi ve koltuğa oturdu.

Ellerini yüzüne götürüp ağlamaya devam ettiğinde benimde gözlerim tekrar doldu ve sessizce ağladık.

"Ben seni karıncayı bile incitmez sanıyordum yanlış tanımışım." O kadar laf ediyordum ama bana dönüp bakmıyordu bile sadece ağlıyordu.

Önünde eğildim ve ellerini zorla yüzünden çektim.

"Nasıl oldu? anlat bana." Dedim ama kafasını iki yana olumsuz salladı.

Derin bir nefes verip ağlamamı durdurmaya çalıştım.

"Napacaksın peki vicdanın el verecek mi?" Kafasını tekrar olumsuz salladı.

"Konuşsana!" Sanki dilini yutmuş gibiydi.

"B-ben korkuyorum." Tekrar ağlayınca dudaklarımı büzdüm.

Neyden korkuyordu zaten kızı öldürmüştü.

Kafamı çevirip tekli koltukta oturmuş bizi izleyen Ateşe baktım.

MİNE WİFE | +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin