1.2

8.1K 447 130
                                    

🗿

Sabah uyandığımda ellerim bağlı değildi ki zaten arkamda bir Ateş de yoktu ve üzerim sıkıca örtülmüştü.

Örtüyü kendime sarıp doğruldum ve yerde duran kemeri gördüm.

Bir daha görmek istemiyordum.

Yerimden kalkıp banyoya ilerledim.

Güzelce yıkanıp banyodan çıktım ve dolaba ilerleyip üzerime tişört ve şort giyinip aşağı kata indim.

Evin hiçbir yerinden ses gelmediği için bahçeye indim ve kahvaltı yaptıklarını gördüm yanlarında yiğit de duruyordu.

Yaklaşıp bende Atakanın yanındaki boş sandalyeye oturdum.

Atakan hariç ikisi bana baktılar.

"Günaydın karıcığım." Kafamı sofradan kaldırıp bana doğru eğilen Ateşe baktım.

"Günaydın." Gülümsedi ve yemeğine döndü.

"Günaydın abla geç kalktın." Gülümsedim bende onun gibi.

"Çok yorgundum sen ne zaman geldin?"

"Bir saat oldu neredeyse." Kafamı sallayıp bende yemek yemeye devam ettim.

Kapı sesi geldiğinde hepimiz kapıya döndük ve içeriden sesler geldi.

Bahçe kapısından giren serenle şokla gözlerimi büyüttüm ve ayağı kalktım.

Bende yaklaşıp sarıldım ve öptüm.

"Seni göremiyorum ben gidip göreyim dedim bari." Deyip tekrar sarıldı ve masadakilere göz gezdirdi.

"Kocan döndü beni unuttun diyordum doğruymuş." Göz devirdim ve onlara döndüm.

Ateş ve yiğit ayağı kalktı.

Serenle birlikte onlara yaklaştık ve yiğitle tanışıyordu zaten bu yüzden Ateşe doğru yürüdük.

"Ateş, bu arkadaşım seren." Seren elini uzattığında Ateş elini tutup sıktı ve elini çekti.

Neden bu kadar suratsız davrandı ki şimdi?

"Memnun oldum Ateş." Ateş kafasını sallayıp masaya döndü, bende serapı yanıma oturtup ona servis açmalarını söyledim.

Bana kendi resim sergisinden bahsederken dikkatlice dinliyordum ama yüzüme odaklanmış gözleride fark ediyordum.

Kahve fincanını tabağa bıraktı.

Seren bir şey anlatırken dikkatim yinede dağılıyordu, Ateşe bakıyordum.

Yerinden kalkıp ceketini giydi ve bana yaklaştı.

Elini sandalyeme koyup diğerini çeneme koydu ve kafamı kaldırdı.

Alnımı öpüp geri çekildi.

"Beni uğurlamayacak mısın karıcığım?" Sandalyemi geriye çekti ve çekilip bana baktı.

"Seren ben Ateşi uğurlayıp geliyorum." dediğim de seren zaten Ateşe bakıyordu ve kafasını salladı.

Ateş de belimden tuttu ve beraber bahçe kapısına ilerledik.

"Nereye gidiyorsun Ateş?" Kolunu omuzuma atıp kapıyı açtı.

"İşe." Yüzüne şüpheyle baktım.

"Hani evden yürütecektin." Kapıyı kapatıp bana döndü ve üzerime yürüdü.

"İşe gitmemi istemiyor gibisin." Sırtımı duvara yaslayıp kollarımı önümde birleştirdim.

MİNE WİFE | +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin