1

107 14 172
                                    

"Kim Seungmin!"

Gri saçlı çocuk bağcığıyla uğraşmayı bırakıp karşısında sinirden kuduran adama döndü.

"Buyur?"

"Ne bok yedin sen öyle!? Bu maçı kazanmak zorundasın biliyorsun değil mi?! Maça çıkmana yarım saat var ve sen 'ben yokum' diyemezsin!"

"Fikir özgürlüğü, ifade özgürlüğü bu hakları duymadıysan söyleyeyim."

"Seni öldürürüm çocuk! Sözleşme var ortada nereye gittiğini sanıyorsun!?"

Gri saçlı sol bileğine takılmış zarif saate bakıp adama geri döndü.

"Sözleşmenin süresi 2 dakika önce sona erdi. Bildiğim kadarıyla başka bir sözleşmeye imza atmadım ve ayrıca kişi dokunulmazlığı ve yaşama hakkım da mevcut."

"Sen çok nankör oldun çocuk. Seni ben büyüttüm! Anan baban sokağa attığında ben baktım sana! O boklu kıçını ben temizledim! Sana mama parası bulmak için pis işlere ben bulaştım!"

"Evet! Ve beni pis işlerine bulaştıran da sensin! Hangi gün ölürüz diye düşünmekten yorulmadın mı ya!? Acaba hangi maçta biri bıçak çekerde canıma kıyar diye endişelenmekten yorulmadın mı!? Gözündeki korkuyu görebiliyorum. Ben seni düşündüğüm için bırakıyorum, bizi düşündüğüm için."

Yaşlı adam derin bir nefes aldı.

"Minho'nun haberi var mı?"

"Sence söyleseydim şu an karşında sağ durabilir miydim?"

"Tcıh... Gel buraya çocuk."

Yaşlı adam kolları arasına aldığı genci sıkıca sarmaladı. Çocuğu gibiydi bu velet. Şimdi bir anda yuvadan uçacağını söylemesi oldukça can yakıcıydı.

"Temelli gitmiyorum. Yine sizinle kalacağım. Sadece daha fazla maça çıkmak istemiyorum. Düzgün bir işe gireyim şu depoya helal para girsin istiyorum."

"Ne ara büyüdün be çocuk? Daha dün bezini değiştirirken Minho'nun suratına işiyordun. Şimdi kollarıma sığmıyorsun."

"Zaman akıp gidiyor. Gerçi çok özlediyseniz hala yüzünüze işeyebilirim."

"Hoşt." Yaşlı adam küçüğün kafasına vurup ayrılmıştı.

"Merkeze in bir göz at orada bulursun iş. Al bunu da." Göt cebinden cüzdanını çıkarıp bir miktar parayı gencin eline verdi.

"Düzgün bir yemek ye öyle gel. Hadi!"

Seungmin gülümseyip yaşlı adama bir kez daha sarılıp deponun kapısını açtı. Dışarı çıktı ve kapatmadan önce gözleri hala kendisinde olan yaşlı adama baktı.

"Çok teşekkür ederim baba."

"Rica ederim oğlum"

Kapıyı kapatıp motoruna atladı genç adam. Lacivert kaskını takıp anahtarı çevirip motoru çalıştırdı. Kaskın camını kapatıp gazı kökledi ve hızla merkeze doğru yola çıktı.

Kaldıkları depo şehir merkezine biraz uzaktı daha çok ormana yakındı. Bu yüzden de yol biraz sürecekti. Gerçi Seungmin bu durumdan gayet hoşnuttu.

Don't Touch Me /HyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin