no:48 #texting

4.BÖLÜM

Okulda derslerim yoğunlaştığından ve sınav zamanımda yakın bu yüzden çok sık bölüm atamayabilirim bilginize .
Umarım güzel bir bölüm olmuştur. İyi okumalar ♡

•••
Yaklaşık üç  saatir sahilde denize karşı oturmuştum . Karanlık yavaş yavas  heybetini   gösteriyor  ay ise soluk olan beyazlığını arttırıyordu .  Burada  ışık az olduğundan yıldızların parlaklığını ve güzelliğini seçebiliyordum artık yavas yavaş
Telefonumu sessize aldığımdan gelen mesaj ve aramalar varsa cevap vermemiştim .
Şuanlık cevap vermek istemiyordum . Kafamı dinlemem artık içindeki düşüncelere bir çare olmam gerekiyordu . Kumların üzerinde yanımda duran çantama ve telefonuma baktım . Telefonumu elimde alıp açtım .
Bildirim yoktu . Gerçi niye olsun ki
Telefonumu yerine geri koydum ve gözlerimi tekrar denize çevirdim .

Çantama elimi attım ve içinden minik bir defter ve kalem çıkarttım bir yandan telefonumun flaşını ve müzik  açtım  yerine geri bıraktım. Defteri elime aldım ve gördüklerimi çizmeye başladım . Çizim yapmayı severdim hem de çok fazla . Karmaşık duyguların içerisinde olduğum zamanlarda çizim yapardım .
Bir yandan arkada çalan şarkıyı dinliyor bi yandan resmi yaparken kendi kendime konuşuyordum .

Ay gökte parladı
Deniz içine çekti gökteki yıldızları
Ay'ın ışığı denize vuruken
Onlar izlemişti  olanları
Bu muhteşem manzaraya kulak verdi
İki aşık birbirlerinden habersiz
İkisi de bilmiyordu yaşanacakları
Tüm duygularını denize açmış
Seyrediyorlardı  iki aşık tüm olanları

Resmime döndüm söylediğim cümleleri kağıda döktüm . Anlattıklarımı çizmiş altına da bu cümleleri yazmıştım .
Sonra  defteri ve kalemi çantaya koydum.  Telefonu elime aldığımda Aden 'in aramış olduğunu gördüm .
Tekrar aradım  .

"Eva "
"Efendim Âden. "
" Ben eve geç kalabilirim haberin olsun bekleme beni  .Sen ne yaptın işin bitti mi ?"
"Hmm benim işim daha uzar sabahlarım savcılıkta  . Eren ile çok abartmamaya özen gösterin ."
"Eren ile olduğumu nereden çıkarttın?"
"  Âden. Orada olduğunu anlayacak kadar tanıyorum seni . İyi eğlenceler size  . " dedim ve telefonu kapattım . Yerden çantamı aldım ve kalktım . Arabaya doğru yürüdüm .

Açıp oturduğumda çalıştırmadan son bir kez baktım o muhteşem manzaraya sonra çalıştırdım ve oradan uzaklaşıyordum ki sahilde oturan bi adam dikkatimi çekti benim oturduğun kısımdan bi tık daha tenha olan bir köşeydi .
Sonra adamın oturduğu kısımda yola doğru olan çalılıkların arkasında birini fakettim sahildeki adamı izliyordu .

Tedirginlik kapladı bi anda çalılıkların arkasında olanın niyeti iyi değil gibiydi . Araba ile yanlarından geçtim biraz ileride durdurup arabadan hızlıca indim .
Çantamdan silahımı aldım . Evet savcıların silah taşıma izni var .
Gizlice yanlarında yakın bir çalının arkasına girdim ki eğer bir olay yoksa geri giderim ve başka birileri de varmı acaba öğrenmek için .

Daha sonra kumlarda oturan adam bir şey hissetmiş olacak ki ayağa kalktı ve sesli bir şekilde .
"Hadi ama bir insanı gizlice izlemek yerine ortaya çıksanız daha iyi olmaz mı? " dedi ben yerimde kaldım ama bir kaç adam ortaya çıktı . Beş kişilerdi . Beni farketmemişlerdi . Çalılarda durup izlemeye devam ettim . Adamların ellerinde silahlar vardı .  O adama doğrultmuşlardı .

"Beş kişiye karşı bir mi ? Hiç adil değil ve ellerinizde silahlar var korkuyorsunuz hepinizin gözlerinden korkuyu seçebiliyorum . Ne o benden mi korkuyorsunuz ?"dedi adam gür ve korkutucu sesiyle  .
Sonra adamlardan birisi konuşmaya başladı " Sevgi Ata'nın tüm yetkilerini senden alacağız sen burada ölürken çevrende ki seninle bağlantısı olan herkes ölücek.  "
Ne Sevgi Ata ' nın ne alakası var ölmüş birinin ne yetkisinden bahsediyorlar .
Bu işe el koymalıyım hepsini sorguya alacağım . Cebime baktığımda telefonumu arabada unuttuğum aklıma geldi . Bununla tek başımıza ilgileneceğiz artık . Hadi bakalım el koyma vakti geldi .

" Tamam sikiyosa öldürün çevremdekileri "dedi adam . 
Konuşan adam diğerlerine komut verdi diğerleri silahını indirince tek silah onda var sanıyordu . Sansın bakalım . Silaha susturucuyu taktım silahını indiren adamları sorguya almam gerekecek bu yüzden onları birazcık yaralamam gerek ölümcül olmayacak şekilde silahı kaldırıp birinci adamın bacağına doğru ateş ettim . Yere düşünce diğerleri tedirginlikle etrafa baktı
"Seni şerefsiz tek olmayacağını biliyorduk ."dedi tedirginlik ve korku içerisinde
Diğer adamların bacaklarına doğru ateş ettim . Hepsi yerde kıvranıp bağırıyorlardı burada ev olmadığı için kimseyi rahatsız etmezdik . Geriye sadece konuşan adam kalmıştı . Ona kendimi göstersem sorun olmaz .   Sahildeki adam afallamış gibi  bakıyordu . Tanıdık bir yüzü var gibiydi ama karanlık olduğundan tam seçemiyordum .

Daha sonra çalılıkların arasından çıktım yavaşça ve onların yanına doğru yürüdüm her iki taraftan uzaktım.
"İndir silahını yere çök ve ellerini kaldır . " diye bağırdım sesim çok gür çıkmıştı . Silahımı adama doğru doğrulttuğumdan birşey diyemiyordu .
Sonra " Bir fahişeden laf dinleyecek değilim ikinizi de öldürüp gideceğim ."dedi

"Kessesini " diye bağırdım sesim korkunç çıkmıştı . Tam bir şey diyecekken tetiğe bastım ve o da karnından vurdum yere düştü .  Yarası asla ölümcül değildi sadece sıyırmıştı malesef yaşardı  ama yaşasın ki sorguda güzelce göstereyim şerefsizliğini .

Sonra arkama döndüm . Sahilde ki adam bana bakıyordu yüzünde ki ifade farklıydı , sırıtıyordu .

Silahımı indirdim ama elimden bırakmadım . Adamın yanına doğru yürüdüm .
"İyi misin ? "
"Evet "dedi.
"Telefonundan ambulansı arayabilir misin ? Benim telefonum arabada kaldı da ."
"Tamam arıyorum ."dedi . Telefonunu eline alıp yüz on iki yi aradı poliste çağırdı. Telefonu kapattıktan sonra konuşmaya başladım .

"Kendimi tanıtmadım ben il Cumhuriyet Savcısı  Eva Saygın . "
Yüzündeki gülümseme daha da artmıştı .

"Ben Pars Karayel .  "

•••

Bu bölümde bitti .yazarken çok heyecanlıydım hele ki sonunu yazarken .

Sizce nasıldı ? Fikirlerinizi bekliyorum . Diğer bölümde görüşmek üzere .

MUTLU KALIN =)