Geçerli Sebepler

68 8 5
                                    

Sabah güneşin gözlerimi ele geçirmesiyle uyandım. Dün herhalde fena şifayı kapmıştım. Yataktan doğrularak elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim. İşlerimi bitirdikten sonra aşağıya indim. Abim, babam, annem, gamzelim hepsi salonda oturuyorlardı. Bu görüntü bana kaza olmadan önceki yaptığımız kahvaltıyı hatırlattı. Zaten her şey kahvaltıdan sonra gelen telefonla başlamadı mı? Hayatımı karartan o telefon benim ailemi dağıtan o telefon. Aşağıya yavaş yavaş sanki yaşanacakları, duyacaklarımı biraz daha ertelemek istermişcesine.

Ben merdivenlerde ki son basamağı indiğimde kafamı kaldırıp onlara baktım. İçime doğan aniden öfke ile koşup abimin göğsüne vurmaya başladım. Bir yandan vuruyor, bir yandan da bağırmaya başladım. Temas sevmeyen, ben abime vurmaya başladım.

" NEDEN? "

"NEDEN YAAA?"

Art arda hem vuruyor, hem de ona bağırıyordum. Anneme dönüp bu sefer ona bağırmaya başladım. Şuan gözüm hiç birşeyi görmüyordu. Sadece o an bana neden bunu yaşattıklarını sormak istiyordum.

" Hani senin o hasta diye sürekli baskı uyguladığın kız varya, hep bu durumunu aşabilsin diye psikologlara götürdüğün kız, işte ona bir kere bile neden sorununun ne olduğunu sormadın? Belki de sen ona sorsan o anlatırdı sebebini. Ben en son abimin cansız bedenine sarılarak uyuduğumda abime son sarırlışım olduğunu biliyordum.

Ben en son ona dokundum diye kimseye dokunamadım. Ben en son onunla konuştum diye bir daha kimseyle konuşamadım. Hani bana sürekli cezalar veriyorsun ya akşamları ağladığım için SEN ZATEN HEP CEZA VERİYORSUN BANA, BİR KERE SEBEBİNİ SORMUYORSUN! "

Artık gerçekten dolmuştum ve dayanamıyordum. Belki haklı bir sebebi vardı, ama ben her gece abim ve babamın gözlerimin önünde öldürülmesini görüyordum. Bu sefer de babama döndüm ilk aşkıma.

" Ya sen, sen nasıl dayandın? Sana seslendim, ama sen uyanmadın. Bana masal anlatmadım, annem ile kavga ettiğimizde beni korumadın, ben kavga ettiğim için ağladığımda yanıma gelip beni güldürmeye çalışmadın. Hadi diyelim geçerli bir sebebiniz var. Bu sebep 13 yıl mı sürdü yaa? Sebebiniz neydi? Allah aşkına."

Ben hâlâ konuşurken abim kollarımdan beni tuttu ve kendisine yasladı. Sakinleşmek için yaptığını biliyordum. Her zaman böyle yapardı. Kokusunu soluyunca rahatlar ve sakinleşirdim. Koltuğa oturunca bende kucağında oturmuştum doğal olarak. O da sanki bir bebekmişim gibi ben yatırdı kucağında. Hafif hafif sallanmaya başladı. Biraz daha sakinleşince babam konuştu.

" Biliyorum kızım. Bize çok kızgınsın ama anlamalısın bizi de. Biliyorsun abin ile ben askeriz kızım ve bize bir telefon geldi askeriyeden aradılar o an bana herşeyi anlattılar. Teröristler bizim peşimize düşmüşlerdi. Biz de bu yüzden kendimizi öldü olarak göstermemiz lazımdı. Pilan hazırdı ama sen de gelmek istedin, biz de kendi aramızda karar verdik. Sen askeriyede kalıcaktın ve bize ani bir telefon gelince göreve gidicektik. Sen de bizim ölüm haberimizi alıcaktın, ama işler beklediğim gibi gitmedi. Teröristler bizim önümüze çıktı yolda. Teröristler

Bizi vurunca askeriye hemen bizi alıp yaramıza bakmışlar. Seni de güvenli bir şekilde eve bırakmışlar. Bizim hiçbir şeyden haberimiz yoktu. Bizim askerler de bu fırsat diyip bizi o şekilde öldü olarak göstermişler."

Uzun bir şekilde açıkladı babam herşeyi. İnanamıyordum. İçimdeki merak duygusunu daha fazla tutamadan ağlamaktan kısılmış bir sesimle konuştum. Abim de elleriyle başıma masaj yapmaya başladı. Unutmamıştı demek ki ağladığımda başım çatlicak derecede ağrırdı.

" Neden peki 13 yıl sonra karşıma çıktınız?"

" Neden daha erken değil? "

Baban konuşmasını sürdürdü.

" Çünkü biz hastaneye kaldırıldığımızda komadaydık. Ben 5 yıl komada kaldım, artık yaşlandığım için. Abin ise 3 yıl komada kaldı. Etti sana 8 yıl. Biz o kadar süre komada kaldığımız için yürumemiz, bir şeyleri tutmamız falan çok zordu. Bu yüzden de 3 da falan kendimizi toparladık, işte eğitimler gördük. Etti 11 yıl geri kalan yıllarda da sizi koruma altına aldık. Emin değildik terörislerden onlar için bu sefer göreve çıkıp öldürdük. Öyle böyle derken 11 yıl olmuş. Seni en son gördüğümde sen 6 yaşındaydın. Abin ile benim peşimden ben de asker olucam değip geziyordun."

Kolay değildi yaşadıklarım. Ama onlara da kızmak için kendimde hak bulamıyordum. Şuan bunları sindirmem gerekiyordu. Abimin kucağında ona doğru döndüm ve göğsüne biraz daha sökülüp gözlerimi kapadım. En son hatırladığım şey ise abimin başımı öpüp saçlarımı okşamasıydı.

Bale HocamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin