0.4

53 9 5
                                    




"If you ever saw me smileYou should know I felt sick inside

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"If you ever saw me smile
You should know I felt sick inside."






Bilincimin açıldığını hissettim ama
gözlerimi açmadım. Biraz daha etrafımda döndüm ama tıpkı diğer geceler gibi bu gece de küsmüştü uyku bana. Uyuyamıyordum yine ve bu son zamanlarda çokça sinirimi bozmaya başlamıştı.

Komodinde duran telefonumdan saate baktığımda 01.08 olduğunu gördüm. Oflayrak yerimden kalktım ve ağrıyan başım yüzünden alnımı, şakaklarımı ovuşturdum. Çalıştığımız şubeden dolayı pek uyumaya fırsatım olmuyordu, olduğu zaman da ben uyuyamıyordum zaten.

Kafamı kaldırıp tam karşımdaki tekli koltukta oturan kişiyi gördüğümde ruhumu teslim etmeme ramak kalmıştı. Ne işi vardı evimde, ve nasıl girmişti buraya?

"Kâbuslar mı?"

Sanki gizlice evime girip bir sapık gibi beni dikizlememiş gibi çok sakin bir şekilde konuşmasıyla dehşete düştüm. Yine de bunu sesime yansıtmadan, "Hayır." dedim.

"Neden uyuyamıyorsun?" Neden gecenin bir yarısı evimde, yatak odamda olduğunu açıklamak yerine soru sormaya devam etmesiyle gözlerimi ona diktim ve, "Bir sapık tarafından izlenirken uyumam mümkün olmuyor." dedim iğneleyici bir biçimde.

Güldü, siklemediği o kadar belliydi ki. "Evimde ne işin var?" Konuşmayacağı belli olmuştu, bu yüzden sormak zorunda hissettim.

"Bilmem."

"Ruh hastası mısın Emir?" diye sorduğumda gülümsedi. Bildiklerime rağmen bu soruyu sormam çok absürt olmuştu zaten...

"Demek uyarmadan da söyleyebiliyorsun ismimi." dedi dalga geçer gibi ve ben hâlâ evime gizlice girme sebebini anlatmasını bekliyordum. "Hem de güzel söylüyorsun."

Son söylediğiyle duraksayıp ona baktım, sonra da kalktım yataktan. "Ya neden geldiğini söyle ya da çık git evimden."

Tam karşısında durduğumda gözleri baştan ayağa süzdü vücudumu, dudaklarını ısırdı. Bu son hareket kafam karıştırırken, üzerimde altına südyen giymediğim, yalnızca siyah bir gecelik olduğunu hatırladım nihayet.

Birden ayağa kalktı ve aramızda hiç mesafe kalmayana kadar bana doğru yürüdü. Göğüslerim geceliğin altından vücuduna temas ederken bir eli yanağımda durdu yavaşça. Aynı yavaşlıkla yanağımdan inip boynumda gezintiye çıkınca yutkundum.

Sinirli bir yüz ifadesi takınmaya çalışırken elini uzaklaştırdım. "Ne yapmaya çalışıyorsun?"

"Hiç."

"Hiç?"

Yine aynı sırıtışla dudakları hafifçe kıvrılırken başını sallamasıyla bıkkınca derin bir nefes verdim. Sonra bir adım geriledim. "Bir sapık olduğunu düşünmeye başladım."

MAYIN TARLASI ~Emir KozcuoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin